Güncel

“Yasaklarınız bizi yıldırmayacak”

Okullarda başörtüsü kullanımına karşı çıkan öğretmen sendikaları dün Başbakanlık önünde eylem yaptı. KTOEÖS Başkanı Selma Eylem “AKP her alanımızı kuşatma altına alarak, “siyasal İslam tahakkümünü ülkemizde derinleştirmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı

Abone Ol

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Disiplin Tüzüğü’ne karşı Başbakanlık önünde basın açıklaması yaptı.

“Bilimsel Eğitim, Laik ve Çağdaş Yaşamdan Vazgeçmeyecek, Yasaklarınıza Esir Olmayacağız” yazılı pankartın açıldığı eylemde konuşan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, Bekirpaşa Lisesi öğretmenlerinin, Disiplin Tüzüğüne karşı mücadelelerini tüm kesinti, baskı ve tehditleri göze alarak sürdürdüğünü ifade etti.

Eylem şöyle dedi:

“AKP kendi ülkesinde her alanda uyguladığı politikaları burada da elçiliği aracılığıyla kuklalarına yaptırıyor. Tekrar atadığı elçi, direkt olarak buradaki işlere müdahale ediyor, kararlar aldırtıyor. Disiplin tüzüğüne karşı sürdürdüğümüz mücadeleyi Bekir Paşa Lisesi öğretmenlerimizin tüm kesinti baskı ve tehditleri göze alarak sürdürmüş olduğu mücadeleyi, bunu sürdürürken siyasal İslam dayatması talimatını yerine getiremeyeceği için hükümetin ödü patladı. Ve ne yaptı? Grevi yasaklayarak buradaki mücadeleyi durdurmaya ve engellemeye çalıştı. Anayasa ve yasa tanımayan hırsızlık, soygun, rüşvet, fakirlik ve torpil düzeni yaratıp bundan nemalan ve nemalattıranlar. Disiplin tüzüğüyle gündem ve algı yaratmaya çalışıyorlar. Aynen Türkiye’de ne varsa aynısını burada da yapmaya çalışıyorlar. AKP her alanımızı kuşatma altına alarak, elçiliği aracıyla fırsat yaratarak siyasal İslam tahakkümünü ülkemizde derinleştirmeye çalışıyor. Öğretmenlerimiz ve sendikalarımız buna karşı mücadele sürdürecek mücadeleden vazgeçmeyecektir. Yasaklarınız bizi yıldırmayacaktır, susmayacağız, durmayacağız, sahte üniversiteler, sahte diplomalar kara para aklamalar, rüşvetler, yalanlar, algılar, torpiller ve bunlarla yarattığınız bataklığı ortaya koymaya, temiz toplum ve güzel günler için, çocuklarımız ve özellikle kız çocuklarımız için mücadeleye devam edeceğiz.”

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş de, son 50 yıldır ülkedeki hükümetlerin halkın yararına hareket etmediğini kaydetti.

Cehalete, dayatmalara ve adaletsizliklere karşı sessiz kalmayacaklarını belirten Maviş, “Özgür düşünceye, eşitliğe ve laikliğe yönelen tehditlerin en büyük kaynağı cehalettir” diyerek, cehaletin şiddet kültürünün sonucu olduğunu söyledi.

Bu zihniyetin sosyal medyada, ekranlarda kendilerini hedef gösterdiğini ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin ilkelerine hakaret ettiğini savunan Maviş, “Biz bu cehaletten korkmuyoruz. Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği laiklik hedefinden vazgeçmeyiz” dedi.

Maviş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz bu tüzüğe, kız çocuklarımız dini baskılarla eğitimden kopmasın diye, çocuk yaşta evlilikler ve çok eşlilik gibi uygulamalar normalleşmesin diye, kadınlar toplum içinde özgürce var olabilsin diye, karma eğitim sistemi güçlensin ve özgür bireyler yetişsin diye, bilimsel ve laik eğitimi savunmaya devam edelim diye karşı çıkıyoruz.”

“Kıbrıs Türk toplumu, Atatürk’ün çağdaşlık, laiklik ve eşit yurttaşlık ilkelerine bağlı kalacaktır. Çocuklarımızın geleceğini, kadınların özgürlüğünü ve eğitimin bilimselliğini savunmaya devam edeceğiz. Sessiz kalmayacağız, geri adım atmayacağız, karanlığa teslim olmayacağız.”

KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel ise, temelde iki noktaya saldırıldığını belirterek, bunları kadın ve eğitim olarak sıraladı.

Gökçebel şöyle dedi:

“Özellikle coğrafyamızda yaşananları artık bu toplumlar tanıyor. Bu alanı açanın siyasal İslam olduğunu unutmasın. Kadına saldırıyorlar, toplumun yarısının özgürlüğünü aşarak toplumun gelişmesi için kız çocuklarına saldırıyor. Eğitim Bakanlığı, fizik derslerini yarı güne düşürdü. Kıbrıs’ın kuzeyindeki tüzük meselesi basit bir mesele değildir. Bunun üstünden özgürlükmüş gibi algılar yaratarak kız ve erkek çocukların karma eğitim vermek isteyen zihniyet, bir kız çocuk üzerinden halka dayattığı geleceklerle ilgili planların ne olduğunu açıklayan bu meseledir. Ortadoğu ve İran’da eğitimi ve kadını hedef alan bu cehaletin, özgürlükler üzerinden iletilmeye çalışıldığını görüyoruz. Tüm topluma sesleniyorum: cesaret önemli, bunun karşısında cesurca davranacak sendikalara ihtiyaç vardır. Bunlara ses çıkaramayanlar, bu cehaletin ilerleyişi karşısında günü gelir çaresiz olduğunu söyleyebilir. Şimdi bu elçiliğin politikalarına karşı çıkma zamanıdır. KTÖS ve KTOEÖS ile birlikte mücadele ederken destek veren sanat ve yazarlar birliği, barış ve demokrasinin önemli bir görev üstlendiğini biliyoruz. Anayasal düzeni bitiriyorlar. Bugün Kıbrıslı Türklerin anayasal hakları Türkiye’ye sokulmuşken, buradaki anayasaları yok etmeye çalışan Türkiye Cumhuriyeti Elçiliği’nin yurt dışına alışmak ve cezalandırılmaları gerekirken Kıbrıslı Türklere özgürlük satıyorlar. Dolayısıyla Kıbrıs Türk toplumunun var olma tehlikesi, adada savaş tehlikesine dönüşmüştür. Tüm politikalara destek veren, özellikle AKP, bunun birinci faktör olduğunu unutmamalı. Mücadele etme zorunluluğumuz var. Bizim dersimiz, halkımızın bunların söylediklerine uymamasıdır; uyuyor gibi yapmaktan vazgeçmesidir.”