Güncel

Karma evliliklerde yurttaşlık için karar zamanı

Eda Hançer Akkor'un karma evliliklerden doğan çocuklarla ilgili Kıbrıs Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesi'nde açtığı dava, karar için süresiz ertelendi

Abone Ol

Eda Hançer Akkor’un karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakkı ile ilgili olarak Rum Yüksek Anayasa Mahkemesi’nde açtığı istinaf davasının duruşması yapıldı. Mahkeme, kararın ileri bir tarihte açıklanacağını duyurdu.

Duruşmayı, davanın maddi ve manevi sorumluluğunu üstlenen 9 sendikadan temsilciler, ilgili sivil toplum örgütlerinin temsilcileri takip etti. Duruşma öncesinde Akkor’a destek amacıyla pankartlar açıldı. 

Saat 09.30’da başlayan duruşmada, Akkor’un avukatı Nikoletta Haralambidu mahkemeye yaptığı hitapta, belirlenen vatandaşlık kriterlerinin anayasaya aykırı olduğunu belirtti.

Avukat Haralambidu,  Akkor’un Türk vatandaşı olan babanın yasa dışı yollarla ülkeye giriş yaptığı gerekçesiyle çocuğuna vatandaşlık verilmemesinin anayasal bir ihlal olduğunu vurgulayarak, Rum Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen vatandaşlık kriterlerinin de anayasaya aykırı bir durum oluşturduğunu ifade etti. Müvekkilinin, 1974’ten önce doğmuş olması durumunda vatandaşlık hakkından mahrum bırakılmayacağına dikkat çeken Haralambidu, ayrıca müvekkilinin annesinin Kıbrıs doğumlu, eşinin Kıbrıslı Türk olduğunu ve çocuğunun Kıbrıs’ta doğup büyüdüğünü ifade etti.

Daha sonra mahkeme heyeti,  kararın daha sonra açıklanacağını duyurdu. Ancak karar tarihi belirtilmedi.

Duruşmanın ardından açıklama yapan Akkor’un avukatı Nikoletta Haralambidu, dün Eda Hançer Akkor’un "Kıbrıs Cumhuriyeti" vatandaşlığı başvurusuna ilişkin duruşmanın görüldüğünü belirterek, başvurunun temelinin müvekkilinin Kıbrıslı bir anneye sahip olması olduğunu söyledi. Haralambidu, ancak Akkor’un durumunun, Rum Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen "Kıbrıs Cumhuriyeti" vatandaşlık kriterlerinin dışında kaldığını ifade etti.

Haralambidu, dünkü duruşmanın bir temyiz prosedürünün parçası olduğunu vurgulayarak, Yüksek Mahkeme’ye yaptıkları başvuruda, belirlenen hükümlerin ve benimsenen kriterlerin ayrımcı olduğunu savunduklarını belirtti. Haralambidu, bu kriterlerin aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 12. maddesini ve her bireyin özel yaşam hakkını koruyan 8. maddesini ihlal ettiğini vurguladıklarını aktardı. Haralambidu, vatandaşlık hakkının da özel yaşam hakkının bir parçası olduğunu dile getirdi. 

Şimdi Yüksek Mahkeme'nin kararının bekleneceğini ifade eden Haralambidu, mahkemenin bu tür kararlar için belirli bir tarih vermediğini, ancak karar sürecinin genellikle 7 ile 9 ay arasında sürdüğünü kaydetti. Haralambidu, ancak bu kadar uzun süre beklemeyeceklerini umduklarını sözlerine ekledi. 

Eda Hançer Akkor ise, yaptığı açıklamada, anayasal hakkı olan "Kıbrıs Cumhuriyeti" vatandaşlığı için başvuruda bulunduğunu hatırlatarak, ancak sürecin İdari Mahkeme ve Yüksek Mahkeme aşamalarıyla 10 yıldır devam ettiğini belirtti; sürecin ve belirsizliğin yarattığı mağduriyete dikkat çekti.

Akkor, “Burada önemli olan sonuca yaklaşmış olmamızdır. Sonuç olumlu veya olumsuz olsun, her türlü kazanım olduğunu düşünüyorum.” diyerek, kararın olumlu olması halinde birçok kişiye emsal teşkil edeceğini, olumsuz olması durumunda ise iç hukuk yollarının tükenmiş olacağından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacaklarını belirtti.