“Sözde garanti bahanesiyle şiddet kullanmak haklı gösterilemez”

Rum müzakereci Mavroyannis, Türkiye’nin Barış Harekâtı’na zemin olarak 1960 Garanti Antlaşmaları’nı gösterme çabasının boşuna olduğunu söyledi ve “Sözde garanti hakları bahanesiyle şiddet kullanmak haklı gösterilemez” dedi

Güney’de yayımlanan Fileleftheros Gazetesi, BM’deki Rum daimi temsilci ve müzakereci Andreas Mavroyannis’in ABD’deki Rum örgütlerine Kıbrıs sorunu, Doğu Akdeniz’deki durum ve Kapalı Maraş hakkında bilgi verirken, “Size, konjonktürün en iyisi olduğunu söyleyemem. Türkiye, genel olarak Kıbrıs sorununda bir şey olmasıyla, bunun özellikle de şimdi (Berlin’deki üçlü görüşme arifesinde) olmasıyla ilgilenmiyor” dediğini yazdı.
Habere göre, “Kıbrıs Mücadelesi Dünya Koordinasyon Komitesi” (PSEKA) ve Amerika Kıbrıs Örgütleri Federasyonu tarafından düzenlenen toplantıda konuşan Mavroyannis, Türkiye’nin stratejik hedefinin Kıbrıs’ı kontrol etmek olduğu iddiasını yineledi. BM’nin, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması çabaları konusunda kötümser konuştu ve “Şantaj altında müzakere yapılmaz. Türk tarafının son aylarda müzakere masasına gelmek istemesinin nedeni, istediklerini kazanmaktır. Bu da kabul edilemez” dedi.
Mavroyannis, Kapalı Maraş konusuna değinirken “Bölgenin genel bir iskân ve inkişaf planı söz konusu. Sert tepkilerden ve Güvenlik Konseyi’nin son müdahalesinden sonra, Türk faaliyetleri şimdilik durmuş görünüyor ancak bundan sonra ne olacağı konusunda hiçbir şey kesin değil” ifadesini kullandı.
Andreas Mavroyannis, Türkiye’nin sözde “Rum MEB”i dışında Yunanistan’ın da deniz bölgesinde doğal gaz ve petrol araştırmalarına başlaması ve Yunanistan’ın da askerî tepki göstermesi ihtimalinden de büyük endişe belirtti.
MAVROYANNİS’İN SİNİRLİOĞLU’NA CEVABI 
Yine Fileleftheros, New York çıkışlı haberinde, Mavroyannis’in Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in  BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmaya karşılık Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu tarafından BM’ye gönderilen,  Kıbrıslı Rumların 1963-74 döneminde Kıbrıslı Türklere etnik temizlik uyguladığı ve 1974’te yapılanın meşru bir harekât olduğuna vurgu yapılan mektuba yazılı cevap verdiğini bildirdi.
Habere göre, Türkiye’nin “Demokles Kılıcı”nın on yıllardır “Kıbrıs’ın üzerinde olduğunu” öne süren Mavroyannis, Türkiye hakkındaki bilinen Rum iddialarını yineledikten sonra Türkiye’nin Ada’da etnik açıdan ayrı iki devlet politikası güttüğünü, bunun da Kıbrıslı Türkleri “devlet kurumlarını terk ederek, ceplere çekilmeye ittiğini” iddia etti. Barış Harekâtı’na zemin olarak 1960 Garanti Antlaşmaları’nı gösterme çabasının “boşuna” olduğunu da savunan Mavroyannis “sözde garanti hakları bahanesiyle şiddet kullanmak haklı gösterilemez” dedi.
Mavroyannis, hidrokarbonlar ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine de atıf yaparak,  Türkiye’nin BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni ve uluslar arası hukuku kabul etmediğini öne sürerek “uluslararası hukuk tahtında  hiçbir şekilde müdahil taraf addedilemeyeceği bölgelerde de talepte bulunuyor” iddiasında bulundu. 
 

Daha Fazla Haber