Eski Pentagon görevlisi Michael Rubin, National Security Journal’da yayımlanan “Send Israeli Peacekeepers to Cyprus/“İsrail Barış Gücü’nü Kıbrıs’a gönderin” başlıklı önceki günkü makalesinde, Kıbrıs’taki Türk askeri varlığını ve BM Barış Gücü’nü hedef alan alışılmadık bir öneri sundu.

Rubin, Beşparmak Dağları’nın yamaçlarına devasa ölçekte çizilen TC-KKTC bayrağını “işgalin kalıcı bir simgesi” olarak tanımladı. Yazısında bu görüntüyü şöyle betimledi: “Lefkoşa’nın üzerinde yükselen Beşparmak Dağları’nda Türk askerleri, yaklaşık 400 metre uzunluğunda bir bayrak çizdi. Bu işaret uzaydan bile görünebiliyor; Türkiye’nin işgaliyle övünmek için yapılmış bir mühür gibi.”

İSRAİL BARIŞ GÜCÜ ÜSSÜ
Rubin, bu sahnenin ironik bir dönüşüme açık olduğunu öne sürdü: “Neyse ki Türk bölgesinin bayrağı da tıpkı İsrail’in bayrağı gibi beyaz zemin üzerinde iki yatay çizgi taşıyor. Yani, yalnızca birkaç bin galon mavi boya ile o bayrağı İsrail bayrağına dönüştürmek mümkün. O zaman da orası, İsrail’in yeni barış gücü üssü olur.”

Rubin’e göre “Türk askerleri Gazze’ye değil, İsrail askerleri Kıbrıs’a gitmeli.” Çünkü Kıbrıs ve İsrail demokratik müttefikler; orduları uyumlu, bölgesel çıkarları örtüşüyor: “İsrailli barış güçleri hem daha etkili hem daha ekonomik olurdu ve Kıbrıs halkı onları, BM’nin bitkisel hayattaki misyonundan çok daha sıcak karşılar.”

Bacakları olmadan Everest dağının tepesine çıktı
Bacakları olmadan Everest dağının tepesine çıktı
İçeriği Görüntüle

TRUMP’A KIBRIS İÇİN NOBEL
Rubin makalenin sonunda sembolik ama sert bir cümleyle bitiriyor: “Trump bu formülle Kıbrıs’taki yarım asırlık çıkmazı kırabilirse Nobel Barış Ödülü’nü hak eder. Üstelik ailesi de mavi boya ve Yunan bayrağı üretiminden iyi kazanç sağlar. Yalnızca yayılmacı rejimler şeffaf İsrail–Yunan denetiminden korkar.”