Tüm kuralları altüst eden, yıllara meydan okuyan mini eteğin zamanda yolculuğu.
60’lı yıllarda birçok moda anlayışı benimseniyordu ancak bir tanesi vardı ki tüm kuralları alt üst eden; yıllara meydan okuyan bir trenddi: Mini etek! Günümüzde de sıklıkla kullanılan bu ikonik parça hikayesine olaylı başladı.
Tasarımcı Mary Quant mini eteği; kibirli, agresiv ve seksi olarak tanımlıyordu.
Tarih boyunca nerede seksilik kavramı var ise orada bir tartışma konusu mutlaka olmuştur.
O yıllarda Coco Chanel ve Christian Dior gibi büyük moda tasarımcıları bu ikonik parçaya oldukça karşı çıkmışlardı.
Hatta mini eteği 'berbat'olarak nitelendiriyorlardı.
Hollanda hükümeti mini eteğin ilk çıktığı zamanlarda parçayı ülkede giyilmeyi yasakladı..
Model Jean Shrimpton mini eteğini içerisine tayt giymeden kullandığı için 1965 Melbourne Cup Karnavalı'ndan alıkonuldu.
1969 yılında mini etek devriminin tarih olacağı konuşuluyordu.
Ancak 'maksi' eteklerin yükselişe geçmesine rağmen kadınların aklı hala mini etekte kalmıştı.
80 yılında Vogue'un efsanevi yayın yönetmeni Anna Vintour furyası esmeye başladı...
Ve tabii onun hala ikonik görüntülerinden olan mini etek ve ceket takımı o zamanlarda herkesin beğenisini topladı...
Ve böylelikle devrimi kapandı denilen mini etekler tekrar gündeme geldi.
1990 yıllarında ise podyumlarda artık sıklıkla mini eteklere rastlanıyordu...
En son Christina Aguilera'nın kırmızı halı da mini etekle boy göstermesi bu ikonik parçayı zirveye taşıdı.
En son ise mini etek Uganda'da yasaklandı.
Bir İngiliz milletvekili mini etekleri 'cinsel saldırı riski' olarak nitelendirdi...
Bu kadar olaylı geçmişi olan bir parça şimdilerde hala sokak stillerinin vazgeçilmezi..