Denktaş, devleti aile şirketine çevirdi

Bakanlar Kurulu tarafından Kermiya’da askeri bölge olan 200 dönümlük arazinin “büyük kıyakla” Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın oğlu Rauf Denktaş’a üniversite yapılması için verilmesi, hem kamuoyundan hem de siyasi partilerden çok sert tepki gördü

CTP, kararın KKTC halkına ciddi bir saygısızlık olduğunu belirtirken, TDP ise kıyakla, peşkeş araziyle yatırım olamayacağını kaydetti. HP, “Hükümet, devleti aile şirketine çevirdi” diye tepki gösterip eylem çağrısı yaparken, TKP Yeni Güçler ise “Memleketi çocuklarına koçan mı etti?” diye sordu

Bahar UYGUR

Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın oğlu Rauf Denktaş,hükümet kıyağıyla” Rauf Denktaş Üniversitesi kuruyor.

Dereboyu ile Kermiya arasında kalan büyük arazi içerisindeki 200 dönümlük alan, Bakanlar Kurulu kararı ile ‘askeri bölge’ kapsamından çıkartıldı, yeni kurulacak Rauf Denktaş Üniversitesi’ne süresiz şekilde kiralandı.

Rektörlüğünü eski YÖDAK Başkanlarından Dr. Hasan Ali Bıçak’ın yapacağı Rauf Denktaş Üniversitesi, ilk etapta Lefkoşa Surlariçi bölgesinde şu anda bir binadan Eylül ayında öğrenci almaya başlayacak.

YÖDAK’tan şu anda şartlı ön onay üniversite, eğitime başlama izni almasının ardından Kermiya bölgesindeki yeni kampüsün temellerini bu yıl içerisinde atacak.

Denktaş kardeşlerin sahibi olduğu Mediterranean Master Education Services Ltd, arazi iznini Mart ayında aldı.

Hatırlanacağı üzere bölgedeki askerin 80 metre çekilmesi halinde,  ‘Lefkoşa’nın Kartpostal Karesi’ olarak adlandırılan Lefkoşa Şehir Parkı hayata geçecekti.

Uzun süre üzerinde çalışılan ancak askıda kalan proje, Kanlıdere ve onu besleyen kolların ıslahının ardından Lefkoşa’ya kazandırılması planlanıyordu.

Parkın içerisinde, yürüyüş parkurları, bisiklet yolları, spor alanları, sanat müzesi, amfi tiyatro açık hava müzesi ile kafelerin olması hedefleniyordu.

Ayrıcalık yapılarak Denktaş ailesine böyle bir hak tanınması, kamuoyunun ve siyasi partilerin de sert tepkisini çekti.

Muhalefet partilerinin yetkilileri konuyla ilgili HALKIN SESİ’ne açıklamalarda bulunarak hükümet yetkilerinin kendi akrabalarına verdikleri izinlerin yanlış olduğunu ve bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini savundular.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şöyle dedi:

“Habere bakıldığında, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Gürkan Kara'nın, GKK'nın ve Rauf Denktaş'ın açıklamalarının birbirini tutmadığı görülüyor. Pazartesi günü bu konuyu Meclis'in gündemine getireceğiz. Ve Sayın Denktaş'ın, İçişleri Bakanı'nın ve Sayın Başbakan'ın konuyla ilgili sorularımıza yanıt vermesini isteyeceğiz. Hele bir "resmi" yanıtları duyalım bakalım... Soracağız, öğreneceğiz ve gereğini yapacağız!

SORAKIN: “KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, hükümetin göreve geldiği günden beri devletin arazilerini yandaşlarına peşkeş çekmeyi alışkanlık haline getirdiğini söyledi. Serdar Denktaş’ın bir yıl önce oğluna Çatalköy’de bir arsayı verdiğini bildiklerini bu anlayışta olan birinden başka birşey beklemediklerini dile getiren Sorakın, bu hükümetin mantığı eşine dostuna devletin imkanlarını peşkeş çekmek dışında birşey yapmadıklarını, bunun kabul edilebilir olmadığını belirtti. Sorakın, o bölgede üniversiteye ihtiyaç varsa farklı yöntemler bulunması gerektiğini ifade ederek Rauf Denktaş’ın adının yaşatılması adına Serdar Denktaş’ın kendi oğluna arazi vermesini kabul etmediklerini söyledi. Bu durumun KKTC halkına ciddi bir saygısızlık olduğunu belirten Sorakın, diğer yüksek üniversite kurumları içinde uygun olmadığını ifade etti. Erdoğan Sorakın, yatırım yapacak kişinin parasıyla satın alması gerektiğini devlet arazi verilmesinin fırsat eşitsizliği olduğunu savundu. Bu kararın doğru tavır olmadığını ve bu karardan vazgeçilmesi gerektiğini dile getiren Sorakın, devlet arazilerinin halkın yararına daha iyi işlerde kullanılması gerektiğini ve bir kişiye menfaat sağlamak için bu tür yöntemlerin kullanılmasını doğru olmadığı düşündüklerini ifade etti. 

ÖZYİĞİT: “DEVLET ARAZİSİYLE YATIRIMCI OLUNMAZ”

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de; her türlü kıyağa karşı olduklarını, ülkede üniversite enflasyonu yaşandığını belirtti. Özyiğit bu kadar çok üniversiteye neden gerek duyulduğunu anlamadıklarını söyleyerek “Çok mu genç var, gidecek üniversite bulamıyorlar mı?” şeklinde soru yöneltti.

Cemal Özyiğit, yatırım yapacak kişilerin sermayesi olması gerektiğini,  devletten arazi veya kredi alarak yatırımcılık olmayacağını belirtti.

Devlet arazisinin verilmesinin kim olursa olsun doğru bir yaklaşım olmadığını savunan Özyiğit, kıyak, peşkeş arazi ile değil gerekli izinleriyle parasıyla arazisini satın alırsa yatırım olacağını söyledi. Özyiğit, yatırım yapacak kişinin buradaki inşaat sektörüyle ve yerli iş gücü istihdam ederek yatırımını yapması gerektiğini de dile getirdi.

Askeri bölgenin verilmesi ile ilgili düşüncelerini belirten Özyiğit, yıllardır Dereboyu trafiğinin rahatlaması için görüşmeler yapıldığını ancak bir sonuç alınamadığını şimdi “Ne oldu da asker boşaltabiliyor” sorusunu sordu. Özyiğit, askerin çözüm sürecine bağlı araziyi boşaltabileceğini, eğer öyle bir durum olacaksa bu araziyi devlete, yerel yönetimlere verilmesi gerektiğini ve halkın yararına kullanılması gerektiğini savundu.

DAVULCU: “BU KAÇINCI SKANDAL?”

TKP Yeni Güçler Başkan Yardımcısı Mehmet Davulcu ise, “Üniversite eğitim turizmi bizim ülkemiz için önemli bir alandır, sektördür” dedi. Davulcu, bu hükümetin ne kadar çok üniversite varsa o kadar iyi mantığı olduğunu ancak bu mantığın bu sektörü bitireceğini söyledi. Enflasyonu olan herşeyin değer kaybettiğini belirten Davulcu, üniversite enflasyonu yaşadığımızı ifade etti. Davulcu, iktidarın devleti, kendi yandaşlarına rant kapısı olarak gördüğünü, sürekli bakanların akrabalarına arazi izni verdiklerini söyledi. Bunun rezillik ve partizanlık olduğunu belirten Davulcu, iktidarın kendi çevrelerine çıkar sağlamasını yanlış ve çirkinlik olarak nitelendirdi. Davulcu Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın bu durumu nasıl savunacağını, bu durumun savunulacak bir tarafı olmadığını söyledi. Bunun utanılacak bir durum olduğunu belirten Davulcu, kararı iptal ettiklerini açıklamaları gerekirtiğini savundu. Davulcu, Serdar Denktaş’ın böyle bir durumda nasıl sokağa çıkacağını, bunun kaçıncı skandal olduğunu sorguladı. Mehmet Davulcu sözlerine şöyle devam etti: “Memleketi çocuklarına koçan mı etti? Hemen düzeltilmesi gerekir. Devletin her üniversite yapmak isteyene arazi verme zorunluluğu yoktur. Parasıyla alır arazisini, yatırım budur. Bu şekliyle soygundur, vurgundur. Bu aile çözümün karşısında duran, çözüm olmasın diye direnen bir ailedir. Kalkıyor ara bölgeye çok yakın bir yerde askerin kontrolündeki bir araziyi olası bir çözüm olursa nemalanmak için alıyor. Akıllara zarar ailesel bir çıkar var ortada.”

ÖZERSAY EYLEM ÇAĞRISINDA BULUNDU

Halkın Partisi Başkanı Kudret Özersay da HALKIN SESİ’ne yaptığı açıklamada; “Birilerinin bir bakanın oğlu yada babası olması ona bir öncelik tanınmasını gerektirmez” dedi. Özersay, bu hükümetin giderek devleti hukuk devleti olmaktan çıkardığını belirterek, parti devletine daha da kötüsü adeta bir aile şirketine çevirdiğini savundu. Sadece üniversite arazisi değil her alanda yağma ve talan olduğunu belirten Özersay, “biz insiyatif üstlendik ve herkese çağrı yapıyoruz” diyerek Pazartesi saat 07.00’de Lefkoşa Metehan çemberinde eylem yapacaklarını ve herkesi bu etkinliğe katılmaya davet etti.

Özersay, sosyal medya hesabından şu şekilde çağrıda bulundu:

“Halka ait kaynakların, ülkemizin yağmalanmasına dur demek için Pazartesi 07:00’de Lefkoşa’da Metehan çemberinde bir araya geliyoruz.  Bu ülkenin geleceği konusunda kaygı duyan, UBP-DP hükümetinin hukuksuzluklarına ve rant dağıtımına son verilmesini isteyen herkesi bu etkinliğe katılmaya davet ediyoruz. Devletin arazilerinin aile bireylerine verilmesine;
SİT alanlarının talan edilmesine; Yasadışı vatandaşlık verilmesine; İhalesiz şekilde turizm arazilerinin dağıtılmasına; İhalesiz şekilde eşe, dosta ve partililere kıyak çekilmesine;
Yandaşlara kıyak emeklilik verilmesine; Artık YETER demek, DUR demek için hepinizi bu etkinliğe bekliyoruz. Sizi parti bayrağı sallamaya değil hukuk devleti için iradenizi göstermeye çağırıyoruz!”

“Arazinin değeri, 50 milyon sterlin”

Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Sekreteri Salih Sonüstün, “Kermiya’da Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı himayesindeki 200 dönümlük alanın, Bakanlar Kurulu kararıyla ‘askeri bölge’  kapsamından çıkarılarak Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın oğlu Rauf  Denktaş’a kiralandığını” belirterek eleştirilerde bulundu.

Sonüstün, söz konusu arazinin değerinin yaklaşık 50 milyon sterlin olduğunu savunarak, arazinin UBP-DP hükümeti tarafından Başbakan Yardımcısı’nın oğluna tahsis edilmesinin, “kıyak olduğunu” iddia etti.
Sonüstün, “1974 sonrası oluşan statüko yıkılıp, halkın iktidarı kurulmadığı sürece bu tür yağmalarla karşı karşıya kalmamız doğaldır” dedi.

Daha Fazla Haber