Doğu Akdeniz'de gerilim
Türkiye’ye ait Barbaros gemisi, Yunanistan, Mısır ve Rum Yönetimi’nin Baf açıklarında ilan ettiği MEB’in kuzey sınırına geldi. Ancak bölgedeki Yunan savaş gemisi, Barbaros gemisini taciz etti. Taciz, TC Deniz Kuvvetleri Komutanlığı unsurlarınca engelledi
Türkiye’ye ait Barbaros Hayreddin Paşa Sismik Araştırma Gemisi, Baf açıklarında, Yunanistan, Mısır ve Rum Yönetimi’nin tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgelerinin (MEB) kuzey sınırına geldi.
Hayreddin Paşa Gemisi’nin Kıbrıs açıklarına gelmesinin ardından Doğu Akdeniz'deki Yunan fırkateyni, Barbaros Hayrettin Paşa'yı taciz etti.
Türk gemisi Barbaros Hayrettin Paşa gemisine tacizi TC Deniz Kuvvetleri Komutanlığı unsurları engelledi.
Edinilen bilgiye göre, Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemisi, önceki akşamdan itibaren Doğu Akdeniz'de önceden ilan edilen Türkiye'ye ait Güzelyurt Araştırma Sahası'nda çalışmalarına başladı.
Gemi dün sabah saatlerindeki çalışmaları sırasında Yunanistan'a ait fırkateyn tarafından taciz edildi. Bunun üzerine bölgedeki Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı unsurlar, uluslararası hukuk ve teamüllere aykırı olarak araştırma gemisini taciz eden Yunan gemisini engelledi.
Araştırma gemisinin çalışmalarının Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan hak ve menfaatleri doğrultusunda güvenli ve iyi komşuluk ilişkilerine saygılı bir şekilde devam ettiğini belirten yetkililer, çevre denizlerdeki faaliyetlerin daima komşuların hak ve hukukuna saygılı ancak aynı zamanda hakların korunması noktasında da duyarlı ve kararlı olarak planlandığı şekilde sürdürüldüğünü vurguladı.
TC DIŞİŞLERİ'NDEN YUNANİSTAN'A UYARI
TC Dışişleri Bakanlığı'ndan Barbaros Hayreddin Paşa araştırma gemisinin taciz edilmesiyle ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada, "Yunanistan bölgede tırmanmaya neden olacak davranışlardan uzak durmalı" denildi.
Dışişleri açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Barbaros Hayreddin Paşa” gemisi tarafından Akdeniz’deki kıta sahanlığımızda bu sabah (dün sabah) itibariyle yeni bir sismik araştırma faaliyetine başlanmıştır.
Yunan Dışişleri Bakanlığı tarafından bu hususta dün (önceki gün) yapılan basın açıklaması uluslararası hukuk bakımından tamamen temelsizdir. Yunanistan’ın gerçekçi olmayan iddialarında ısrar etmesi¸ ikili ilişkilere ve bölge istikrarına zarar vermekten başka bir sonuç doğurmayacaktır.
Türkiye kıta sahanlığında uluslararası hukuktan kaynaklanan egemen hak ve yetkilerini kullanmaya devam edecektir. Bu vesileyle Yunanistan’a bölgede bir tırmanmaya neden olacak davranışlardan uzak durmasını salık veriyoruz."
Öte yandan Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Fileleftheros “Barbaros’un Yeni ‘İstilası’… Kıbrıs-Yunanistan-Mısır Üçlü (Görüşmesini) Navtex İle Göğüsledi” başlıklı haberinde, Barbaros Hayreddin Paşa Sismik Araştırma Gemisi’nin önceki gece itibarıyla Rum “MEB’inin 4 ve 5 numaralı parsellerinin sınırında” bulunduğunu ve Navtex ilan edilen 44 bin kilometrekarelik bölgede 1 Şubat 2019’a kadar sismik araştırma yapacağını yazdı.
Türkiye’nin Barbaros’u “yine en azından siyasi silah olarak kullandığını” öne süren gazete, buna gerekçe olarak; seçtiği bölge ile “3 gelişmeye” cevap verdiği görüşünü ortaya koyarak, “gelişmeleri” şöyle sıraladı:
1-Mısır ve Güney Kıbrıs’ın Yunanistan ile MEB sınırlandırmasını ileri götürmesi ve Girit’te gerçekleşen son üçlü görüşmede Rum Yönetimi’nin tek yanlı ilan ettiği MEB’in mutlak tanındığının yeniden teyit edilmesi,
2-Rum Bakanlar Kurulu’nun, Fransız TOTAL, İtalyan ENI ve Amerikan EXXONMOBİL şirketlerinin talip olduğu 7 numaralı parseli ruhsatlandırma prosedürünü başlatma kararı, ve
3-ExxonMobil’in 10 numaralı parselde peş peşe gerçekleştireceği iki sondajdan ilkinin önümüzdeki haftalarda başlayacak olması.
Gazete Türkiye’nin, 1 Şubat 2019’a kadar sismik araştırma yapmak üzere Navtex ilan ederek bağladığı 44 kilometrekarelik alana sahip deniz bölgesinin, ExxonMobil’in iki sondaj yapacağı alana sadece 100 kilometre mesafede bulunmasının ve Barbaros’u gönderme tarihinin ana nedeninin, ExxonMobil’in sondaj yapacağı dönemde bölgede varlık göstermek olduğu yorumunda bulundu.
Alithia ve diğer gazetelere göre ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan “adı verilmeyen bir yetkili”, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hareketlerini yorumlarken, Rum Yönetimi’nin, Doğu Akdeniz’de MEB ilan ettiği bölgedeki “hakkını” tanıdıklarını söyledi.
“Ada’nın petrol ve doğal gaz da dahil, bütün kaynaklarının kapsamlı bir çözüm çerçevesinde iki toplum arasında adilane paylaşılması gerektiğine inancımız değişmedi” vurgusunu yapan yetkili, ABD’nin bölgedeki gerilimi artıracak hiç bir hareket veya söylemi desteklemediğini de söyledi.