Kültür - Sanat

“Modern Kıbrıs Türk yazının öncü isimlerinden Semih Sait Umar 100. Yaşında”

Abone Ol

Kıbrıs Türk edebiyatının modernleşme hareketinin öncü ismi yazar, şair, çevirmen, dergici Semih Sait Umar’ın yaşamını ve eserlerini incelediği eseri, Kıbrıs Türk Yazarlar Birliği yayınları arasından çıktı.

13 Aralık 2009 yılında kaybettiğimiz Semih Sait Umar’ın doğumunun100.yılı münasebetiyle yayımlanan eserde, yazarın yazınsal serüveni ele alınırken, yayımlanmayan şiirleri ve köşe yazıları da yer almaktadır.

1940’lı yıllar Kıbrıs Türk edebiyatının modern anlamda ilk ürünlerinin topluma ulaştığı bir dönemdir. Hikmet Afif Mapolar’ın ilk romanları, Nazif Süleyman Ebeoğlu’nun latin alfabesiyle çıkan ilk şiir kitabı,Semih Sait Umar’ın ve yukarda saydığım adların ilk yazın dergilerimiz olan Ocak ve Dünya dergilerini çıkardığı çok önemli yıllardır. Müthiş bir üretim dönemi, çevirlerinyapıldığı, gazetelerde tefrika eserlerin çıktığı,Kıbrıslı Türklerin yazınsal alanda Dünya’ya seslerini duyurmaya başladığı bir dönemdir. Üstad Semih Sait Umar, bu dönemin çok önemli bir köşe taşıdır. Genç kuşakların ve toplumun bir kısmının unuttuğu bu değerlerin, tekrardan anımsanması için yayımlanan eser Kıbrıs Türk yazınında bir boşluğu doldurmuş olacaktır.

Semih Sait Umar’la 1999 yılında tanışma fırsatım oldu. O yıllarda Kıbrıs Türk Yazının ilkleriyle ilgili araştırma ve malzeme topladığım yıllardı Girne’deki evinde onu ziyaret etmiştim. Kendisiyle o yıllarda 4-5 kere buluşma fırsatım olmuştu. Bana Ocak ve Dünya dergilerinin orijinallerini fotokopi çekmem için vermiş, kitaplarından da imzalayıp takdim etmişti. Uzun uzadıya dergicilik ve yazın serüvenini konuşma fırsatını bulmak,onu tanımak büyük bir şanstı. Ciddi görünümlü, beyefendi duruşuyla ve yazdıklarıyla, Semih Sait Umar üstat, modern yazınımızın ilk öncülerinden birisidir.

Yazarımız, yazılarını çok genç olmasına rağmen 1940 yıllardan itibaren gazetelerde görmeye başlarız. 20 yaşındaki ilk ciddi edebi yazısını, 1943 yılında çıkan Çığ Antolojisi adlı eserde görüyoruz. 1940 yıllardan vefatına kadar ara ara iş icabı yazım süreci sekteye uğrasa da,bir çok dergi ve gazetede yazılar yazmıştır.

Uzun süre ilk yazın dergilerini topladığım ve koleksiyonunu oluşturduğum ve bir çok dostuma ve öğrencime açtığım bu kaynakları, yıllar önce rahmetli dostum Hakan Çakmak’la televizyonda başlatmıştım. İlk yazın dergilerimiz serisini daha sonra 5. Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın yayımladığı “Benim Kıbrısım” dergisinde ülkemizin belleklerinde unutulan bu dergileri ve burada yazan ilk çağdaş edebiyatçılarımızı toplumumuza, yeniden anımsatmaktı. Nitekim bu süreçte ellerindeki arşivleri bizlere açan, hediye veren merhum; Urkiye Mine Balman hocamızı, Kutlu Adalı’yı, Şinasi Tekman’ı, Semih Sait Umar’ı, Ali Nesim’i, Kamil Özay’ı, Nevzat Yalçın’ı, Mehmet Ertuğ’u rahmetle anıyorum; onların bu dergileri bizlere ışık olmuştur. Hikmet Afif Mapolar ve Semih Sait Umar’ın birlikte çıkarttıkları “Ocak” ve “Dünya” dergileri özellikle bu yazarların bizde tıpkı Türkiye’deki hececiler gibi modern şiire ve yazınına yönelmemiz gerektiği vurgusunu dergi içerisinde görmekteyiz. Çeviri ürünlerin fazlalığı buna çok iyi bir göstergedir. Daha sonraki yıllarda “Çardak”, “Gençlik” ve “Beşparmak” dergisinde gördüğümüz; Kıbrıs, Türkiye ve dünya edebiyatının harmanlandığı, Kıbrıslı Türk yazarların ürünlere çok fazla yer veriliği bu ikinci dönem yazın dergisi ilk dergilerimiz olan Dünya ve Ocak’ta çok fazla görülmez. Gençliğin verdiği akıl karışıklığı daha sonra yazarların ürettiği yazınsal türlere bakıldığında değişime uğradığı, onların ne kadar geliştiğini gözler önüne serer. İşte bu değişimin ilk meyvesi olan “Çığ”, “I. Demet”,” II. Demet” şiir ve öykü antolojilerinde kendini duyumsatır. Yerele ve Türk şiirine yönelme, öz Türkçeyi kullanma, Türkiye özlemleri onların farklı bir çizgide yürümelerine neden oldu. Semih Sait Umar’ın gençlik yıllarının üretkenliğini ve yoğunluğunu belki iş yaşamı sürecinde sürdürememiş olabilir ama, o edebiyattan kopmamıştır. Sayın Semih Sait Umar’ın 100. doğum günü münasebetiyle yayımladığımız bu kitap onun ilk ve olgunluk yıllarını yansıtmaktadır. Çalışmamız ona olan borcumuzu yerine getirmiş olmanın mutluluğunu ve ülkemiz yazınının bu günlere gelmesini sağlayan üstatlara vefamızın bir göstergesidir. Kıbrıs Türk yazının ve gazeteciliğinin bugüne gelmesinde büyük katkısı olan modern kuşak yazarların öncüsü, Semih Sait Umar bugün yaşasaydı 100 yaşında olacaktı. O’na Allah’tan rahmet dilerken, yapmış olduğu katkılardan dolayı ona her zaman minnet duyacağımızı belirtmek isteriz.

Kitabı yayımlanmasına izin veren Semih Sait Umar’ın çok değerli oğlu Prof.Dr.Sait Umar’a da sonsuz teşekkürlerimi iletmek isterim.

NİNEMİN GÖNLÜNDEKİ ADAM

Dokunma içimdeki ak sakallı adama.

O her Ramazan günü oruç tutan insandır.

Elbisesi eskimiş, her tarafında yama,

Ama damarlarında akan temiz bir kandır.

Onu her sabah erken mahalle çeşmesinde,

Görüyorum yüzünü, ellerini yıkarken.

Taze bir karanfille, tüyü düşmüş fesinde,

Namaz kılar öksürük boğazını tıkarken.

Ne onu terkederim, ne ondan usanırım.

O yaşadıkça, bende, her sabahki namazın

Sıcaklığı ruhumu ısıtıyor sanırım

Bir seher yeli gibi, içimde tüten yazın.

Ocak 1945