Sosyal Medyanın Sesi

14 Şubat test verilerini baz alarak, bulaşın hızı yüzdesini hesaplarsak, netice %0.4’dür. Yüzde yarımın altında. Bu rakamın bugünün bulaş durumunu yansıtmayıp, 10-14 gün önceki bulaşı yansıttığını göz önünde bulundurursak, kapanışa son yapılan eklemenin gerekliliği sorgulanabiliyor. Ben bir bilim adamı değilim, o açıdan uzatılan sürenin sadece aşırı bir tedbir olabileceğini ifade edip konuyu kapatacağım. Ancak gelecekteki kapanışlarda, henüz içinde bulunduğumuz kapanışın örnek alınıp hareket edilmesini, kayıtsız şartsız bekliyorum.
Hürmetlerimle.
(Mustafa İzil)
 
Büyük bir "hayal kırıklığı" yaşıyorum. Yazdığımı silmeme geleneğim olmasa, dünkü iletimi kaldıracağım. Nizamı 24 saat sürdüremeyen yönetenler, başarısızsınız. Ve maalesef bu başarısızlığın diyetini masum insanlar ödüyor.
(Bülent Dizdarlı)
 
 
Henüz bir kaç ay önce Tatar’ı ve UBP’yi destekleme yarışına giren bazı gazeteciler şimdi şikayet ediyorlar. Pandemi ile yeterince savaşamıyormuşuz. Biz Liyakat derken siz çıkar diyordunuz. Ne değişti ?
(Gürcan Topukçu)
 
 
Bu Sağlık Bakanı'na mı güvenelim?
Sayın Sağlık Bakanı BRT'de canlı yayında açıkladı:
"- Hızlı antijen testi konusunda baskı yapılıyor.
- Test sayımız yeterlidir.
- PCR testi en güvenilir testtir.
- Güney 1000 adet PCR testi, 30 bin kadar hızlı antijen testi yapıyor."
Takip edeyim dedim.
Arkasından devam etti:
"AB den 75 bin hızlı antijen testi geliyor.
Biz de sipariş ettik dedi."
(İlker İpekdal)
 
İşim gereği bankaya gittim. Bir baktım 60 yaş üzeri en az 10 kişi sırada! Sebep, biri defterini yazdıracak, diğeri bir hesabına yatan parayı diğer hesabına aktaracak, bir diğeri faturalarını ödeyecek. (Görevli diyor teyze gel sana otomatiğe bağlayalım bu ödeme işine yok ben gelir öderim yanıtı veriyor.) anlayacağınız bence boşu boşuna hem bizim hem görevlilerin vaktini çalarken birde ortada kalabalık yaratıyorlar. Yasaklara ek olarak 60 yaş üzerileri izne tabi sokağa çıka bilirler olarak eve kapayalım. Çünkü hem risk grubundalar hem de lüzumsuz sokakta vakit çalıyorlar.
(Evrim Mehmet Kamalı)
 
Yani öyle bir hal aldı ağzı olan gonuşuyor ve özel sektörle memur karşı karşıya getiriliyor. Ben görmedim 1memur arkadaş para vermezlerse ise gitmem diyen, ya da mantıklı bir açıklama yapıp arkadaşlar durum ciddi gerekli tedbirleri alarak sizden de kesinti yapılıp özel sektöre de ödeme yapacağız denilirse yok diyen olacağını. maaşları devlet ödüyor almasınlar mi maaşlarını? Kim var ki maaşını al diyen biri varken yok istemem desin ? Sistem böyle yıllardır aynı düzen ve ses çıkaran yok taki bu günlere gelinceye gadar . O zaman kişileri çalışanları, değil bu sistemi ve düzeni yargılamak lazım hem de en erken zamanda. Birbirimizi değil mevcut düzeni nasıl iyileştirebiliriz onu tartışalım, devletten nasıl nemalanmak değil devletin çarkları nasıl daha verimli hale getirebiliriz onu tartışalım, 1 liralık malı devlete 5 liraya nasıl satacağımızı değil birbirimize nasıl destek oluruz onu tartışmamız lazım, devletten nasıl ihale alıp nasıl paylaşırız düşüncesinde olmamamız lazım.. vs vs daha saysak çok şeyler sayabiliriz. Yani kimse ya da hiçbir kesim tek başına suçlu değildir. Gelinen noktada toplum olarak hepsimiz suçluyuz çünkü bu düzeni bizler yarattık.
(Emirali Tatlıdil)
 
Daha Fazla Haber