YENİ BİR DOKUZLAR HAREKETİ OLUR MU?

Abone Ol

Ulusal Birlik Partisi’nde fırtınalar durulmuyor. Bu fırtınaların ne zaman ve ne şekilde durulacağını az buçuk tahmin edebiliyorum, geçmişteki deneyimlerime dayanarak.

Bir yıl kadar Kıbrıs Gazetesi’nde yazı yazmıştım. Yaklaşık bir yıla yakın geçen zamanın sonuna doğru ara seçimde UBP adayı Ali Başman’ın neden kaybettiğini yorumlamıştım. O ara seçimi de CTP’den Sami Özuslu kazanmıştı.

O yazımda şöyle demiştim...

“UBP ara seçimi neden kaybetti? UBP’nin ara seçimi kaybetmesi, başta pahalılık olmak üzere, bazı siyasilerin ilişki içinde olduğu iddia edilen kadınların ellerinin bakanlıkların içinde olması.”

Yazımın yayınlanmasının hemen ertesinde bana bir telefon gelmişti. Telefondaki ses bana şöyle diyordu:

“Bugünkü yazınız nedeniyle bu günden itibaren yazılarınız durdurulmuştur.”

Bunu bana söyleyeni değil söyleteni tahmin etmiştim. Yani doğru söylediğim için dokuz köyden kovulmuş gibi oldu. Ben de eski gazetem, yani halen yazılarımı yıllarca özgürce yazdığım HALKIN SESİ Gazetesine geçmiştim. Halen orada yazıyorum.

Burada bir gerçeği ifade etmek istiyorum. Basın onur kartı sahibi olan birisi olarak, ömrümün üçte ikisi oranında gazete yazılarımdan tek bir kuruş almadım ve hala almıyorum. Mesele para değil, mesele kamuoyunun nabzını tutmak ve milli davayı savunmaktır.

Her neyse...

Şimdi gelelim içinde bulunduğumuz duruma. Dediğim gibi UBP’de fırtınalar esiyor, kazan da kaynıyor. Niçin?

Onu da kendi gözlemlerimle anlatayım.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partinin oylarına sahip olamayan Ulusal Birlik Partisi yetkilileri, parti içi olumsuzluklara olan tepkiden ötürü göz göre göre bu seçimi CTP adayı Tufan Erhürman’a hediye etti.

Şimdi hesaplaşmalar ve kurultaya gidilmesi çığlıkları yükseliyor. Sesini cesurca yükseltenler, parti başkanı başbakan Ünal Üstel’den erken kurultaya gidilmesini ısrarla talep ediyor. Ünal Üstel de hiçbirşey olmamış gibi ilçe başkanları ile toplantı yaparak “Projelerimizi tamamlayacak ve daha çok işler yapacağız. Ne erken seçim, ne de kurultay. Seçimler zamanı gelince yapılacak” mesajları vererek tavrını ortaya koyuyor. Daha da ötesi, partinin başarısızlığını es geçen Başbakana durumu gözler önüne seren milletvekileri de seslerini daha da yükseltiyorlar. Ben de bu dönemde bu kazanın içinde olsaydım, herhalde ben de erken kurultaya gidilmesinde ısrarcı olur ve kendi hesaplaşmamı yapardım.

Özellikle erken kurultay yapılmasında ısrarcı olan İzlem Gürçağ Altura’yı yürekten kutluyorum, cesur ve kararlı tutumu için. Mesele şahıslar değil, yanlışları düzeltmektir. Ama öyle bir hava görmüyorum. Bence İzlem’in yaptığı doğru bir harekettir. Çünkü İzlem, tertemiz ve demokrasiye inanan bir milletvekilidir. Doğruları söyler ama dokuz köyden kovsalar da sonuna kadar mücadelesini sürdürür.

Bugün UBP’de yaşananlar bana DOKUZLAR HAREKETİ’ni hatırlattı. Neden? Çünkü İzlem disipline verildi ve bir nedenle hakkında da dava açıldı.

Bence İzlem, bu kez olacak seçimlerde daha da güçlü çıkacaktır, doğruları söylediği için. Demokratik hakkını kullandığı için. Herhalde bu uğurda mücadele edenler çoğalacaktır.

Yıllar önce UBP’nin yanlışlarının düzeltilmesi için zamanın parti başkanı Dr. Derviş Eroğlu’na dokuz milletvekili muhtıra sununca, Eroğlu’nun işareti ile partiden ihraç edilmişler ve onlar da Demokrat Partiyi kurarak sağda alternatif parti olarak seçimde başarılı olmuşlardı.

Şimdi ne olacak? Yeni bir dokuzlar hareketi olur mu?

Şayet UBP erken kurultay kararını almaz ve gerçekleri söyleyen bu milletvekilerini partiden ihraç ederelerse, UBP’nın olası bir erken seçimde büyük oy kaybına uğrayarak, meclisteki sandalye sayısını azaltacaktır.

O dönem içinde partide doğruları söyleyen Kadın Kolları Başkanı İnci Tüccaroğlu da partiden ihraç edilmişti.

Bence ihraç edilmesi gerekenler, bu seçimin kaybına sebep olanlar ve akan suyun sesine kulak vermeyenlerdir.

Son söz olarak diyeceğim şudur.

Cesur insanlar, her zaman başlarını yukarı kaldırıp dik dururlar ve yollarına devam ederler. O halde doğruları söyleyen ve onurlu duruşları ile yollarına devam eden akradaşları bir kez daha alkışlarım.

Ey gerçek demokrasinin savunucusu kahraman milletvekilleri...