Görev süresi dolan Sivil Savunma Başkan Atilla Karaca maaalesef adamızdan ayrılıyor. Karaca her zaman “ardında iz bırakan asker” olarak anılarımızda kalacak.
Rumlarla verdiğimiz bu kavgada, Sivil Savunma gerçekten çok önemliydi. Olayların başlaması ile sivil savunma harekatı başlamıştı. Bu mücadelede ilk Sivil Savunma birimini kuran, Osman Örek’in Müsteşarı merhum Arif Olgun’du. İngiliz ordusunun binbaşısı Arif Olgun ve ünlü piyanist Rüya Taner’in dedesi...
Köşklüçiftlik’te ve Kumsal semptlerinde boş arsalara sığınak kazdırarak savaşta nasıl korunacağımızı bize öğreten adam... Ondan sonra geçen bu uzun zamanda Sivil Savunma kurumsallaştı ve gittikçe devleşti.
Bu uzun sürede hemen hemen bütün Sivil Savunma Başkanları ile tanışma fırsatım oldu. Sivil Savunma başkanları tümden asker kökenlidirler.
İskan Şube Müdürlüğüm döneminde özellikle Sivil Savuma’nın lojman tahsislerinde geniş bir çalışma ile naçizane bir ifade ile kalıcılığı sağlamıştım. Şu anda Sivil Savunma’nın etkili faaliyetlerini izledikçe büyük gurur duyuyorum, Sivil Savunma’nın şekillenmesine katkı koyduğum için. Ayrıca radyo programlarına katılmam ve gündemi değerlendirmem benim için çok heyecan vericiydi.
Atilla Karaca da bizim tarihimizi ve geçmişimizi görevde olduğu süre zarfında çok iyi analiz etti, bütün devlet erkanı ile, onun yanında halkla ve diğer kurumlarla bir bütün oldu.
Adıyaman depremindeki kurtarma ekiplerinde Sivil Savunma ekibimiz de vardı.
Ne kadar zor ve ne kadar meşakkatli bir görevmiş Sivil Savunma...
Atilla Karaca’nın görevde olduğu zamanlarda en etkili ve en bilimsel eğitimleri yaptırdığına tanık olduk. Adı üstünde... SİVİL SAVUNMA.. Sadece savaş esnasında değil, olası afetlerde ve beklenmedik olaylarda Sivil Savunma’nın önemi çok büyüktür.
Sivil Savunma’da Atilla Karaca ve ekibinde müthiş bir disiplin ve işbitiricilik heyecanını gördük. Bugün dünyada doğal afet ve savaş kurbanları için pek çok ekipler kurulmuştur. Biz de bir devlet olmanın erki ile, bu kutsal görevi tamamlıyoruz geleceğimiz Sivil Savunma ile.
Esasında bir savaş esnasında her zaman cephede savaşmak yeterli değildir. Sivil Savunma başkan ve ekipleri, cephede savaşan askerler kadar önemli görevler üstlenir. Yani geri cephede verilen bir askerlik. Bunu Sivil Savunma ekiplerinde gördük.
Geçmişte Dr. Küçük’le Özel Kalem’de çalıştığım süre zarfında bana şöyle derdi:
“Bir savaş esnasında cephe gerisindeki elemanın, cephede savaşan asker kadar çok önemi vardır.”
Gözlemlerimiz bize KKTC’de görev yapan bütün Sivil Savunma başkanlarının çok kutsal bir görev yaptıklarını anlattı. O anlatıda gelmiş geçmiş başkanlarının, Kıbrıs Türkü ile kaynaşanlarını gördük.
Şimdi Atilla Karaca gidiyor. Onun yerine gelen Albay Hakan Balaban’dır, edindiğimiz bilgiye göre. Ona da hoşgeldiniz der, çalışmalarında başarılar diliyorum. Eminim Hakan Balaban da görevlerini dört dörtlük yapacak ve Kıbrıs Türkü ile bütünleşecektir.
Atilla Karaca Başkanımı yeni görevi için kendisini yürekten selamlıyor ve kutluyorum.
Eminim Atilla Bey döndüğünde hep buradaki hatıralarını ve görsel edinimlerini izleyecektir. Kolay değildir bir göreve gelmek ve giderken yüreğinde derin bir sızı hissetmek. O bu sızıyı yüreğinde duyarken, biz de o sızıyla kendisini hep hatırlayacak ve “Görevden ayrılan Atilla Karaca ne mükemmel insandı” diyeceğiz.
Eksik bırakmak istemiyorum intiba ve gözlemlerimi...
Atilla Karaca Kıbrıs’ta bulunduğu süre zarfında binlerce Kıbrıs’lı kardeşini tanıdı, onlarla mesleki istişarelerde bulundu, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve diğer zevatın yemek ve kokteyllerine katıldı. Bundan öte, görevin getirdiği mükellefiyetlerle Milli günlerimizde protokoldeki yerini aldı, saygı duruşu ve göndere çekilen bayrağın dalgalanmasını izledi.
Bizden fazla biz olan, Kıbrıslıdan fazla Kıbrıslı olan Atilla Karaca, Kıbrıs Türkü’ne yapmış olduğun katkılar için kendisine teşekkürlerimle şükranlarımızı sunmak isterim. Yolun açık olsun saygın ve cesur asker.
Bizden sana ve Ankara’ya selam olsun.