BM Genel-Sekreteri Guterres, 16 Temmuz’da New York’da gerçekleşecek 5’li görüşme öncesinde çözüm için umutlu olduğunu söyledi. BMGK’nin o berbat ve maalesef değişmeyen kararları gölgesinde Genel-Sekreter ne diyebilir ki?... Tabii ki umutlu olduğunu söyleyecek. Guterres’in iyi niyetli olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ancak, şu anda Kıbrıs adasındaki durum gerçekleri yansıtsa da BM’nin gerçeği başka. Nedir BM’nin gerçeği? Tabii ki iki bölgeli, iki toplumlu federal çözüm. Bu arada Genel-Sekreter yeni sınır kapılarının açılması için iki tarafa da çağrıda bulundu. Çokça sınır kapılarının açılması hiç kuşkusuz Rumları çok sevindirecek. Esasında yeni sınır kapılarının açılması geçişlerde yaşanan sıkıntıları azaltacak. Azaltacak da yeni sınır kapılarının açılmasıyla birlikte geçişler de çoğalacak. Yani “iki toplumun” tekrar birleşmesi için yeni fırsatlar doğacak. Yani Rumlar için “iki toplumun” tekrar birleşmesine yol açabilecek bir fırsat doğacak …
Bu arada, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Rum Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ziyaret edip İngiltere’nin “Kıbrıs Sorunu”na çözüm için destek vereceğini söylemiş. Hadi hayırlısı… İngiltere yeni bir “Kıbrıs” politikasıyla mı çözüme katkı yapacak acaba? Yok canım, kimsenin böyle bir beklentisi yok.. İngiltere 5’li görüşmelerde BM’nin ve Rumların değişmeyen “federasyon çözümü” politikasına daima olduğu gibi destek verecek, o kadar. Bir de AB’nin gittikçe derinleşmeye yüz tutmuş “Kıbrıs” politikasını unutmamak gerek. Kısacası, karşımızdakilerin izleyecekleri politikalar açıkça ortada. Yalnız tümünün unutmak istedikleri bir büyük ve değişmeyecek gerçek var, 42 yıldır KKTC bağımsız, egemen Devleti’nin varlığı… Onlar umut dünyasında dolaşmaya devam etsinler, KKTC Devleti’nin kalıcı olduğunu anlasalar anlaşma için bir umut doğacak…