KIBRIS’TA İKİ EGEMEN DEVLET GERÇEĞİ VE ÖNEMİ

Abone Ol

15 Aralık 2025 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan açıklamasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu; KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayınlanan “Ortak Açıklama” konusundaki tutumunu eleştirerek ‘Egemen Eşitlik’ kavramının artık masada olmadığını savundu..

..Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasipoğlu “Cumhurbaşkanı Erhürman bizi ucu açık Federasyon görüşmeleri sürecine soktu” dedi..

.. Hasipoğlu; yıllardır görüşülen ayni konuları ve kavramları tartışarak farklı sonuç elde edemeyeceğimize göre Erhürman , Kıbrıs Türk halkını ucu açık sonuçsuz bir müzakere süreci içerisine yeniden hapsetmemeliydi” dedi..

..Kıbrıs Türk halkı adına gerçekçi, yaşayabilir ve doğru bir anlaşma için tek yolun, Rum tarafıyla destekçilerinin Kıbrıs’taki iki egemen devlet gerçeğini kabul etmeleri ve bunun gereğini yapmaları olduğunu belirten Hasipoğlu, “Bu politikanın dışında atılan her adım, Rum tarafının oyunlarına zemin hazırlamakta ve Kıbrıs Türk halkının egemen devletini dünyaya tescil ettirme mücadelesine zarar vermektedir” dedi..

..Hasipoğlu, yazılı açıklamasında Erhürman, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin arasında yapılan üçlü görüşmenin ardından yayınlanan “Ortak Açıklama’yı” değerlendirdi..

.. Açıklamasında Hasipoğlu “BM Güvenlik Konseyi Kararlarındaki Siyasi Eşitlik Temelinde Çözüm” ifadesinin yer almasının, Erhürman’ın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm organlarının net tutumuna ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisinin ilgili kararına rağmen Federasyon çözümü temelli görüşmelere başlamak istediğini ortaya koyduğunu ve bunun, kendileri için kabul edilemez olduğunu kaydetti..

..Statü meselesi çok önemlidir. Bunu önemsememek büyük hatadır. Rum lider hala bizi kendileriyle eşit statüde görmemekte ve AB (Avrupa Birliği) ile BM’nin sağladığı konfor alanıyla hiç sıkılmadan Türkiye’yi kendi statüsünü kabul etmeye; kendilerini devlet olarak muhatap almaya zorlamaya kalkışmaktadır” diyen Hasipoğlu, bu durumun son liderler görüşmesinde bir kez daha yaşandığını savundu..

..Liderler üst katta siyasal eşitliği tartışırken, BM binasının alt katında ayni saatlerde BM resepsiyonuna Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden siyasal parti temsilcileri ve diğer davetliler katıldı diye Rum tarafından hiçbir siyasi parti temsilcisinin resepsiyona katılım göstermemesinin manidar olduğu görüşünü ifade eden Hasipoğlu, “Lider olarak siz, kağıt üzerinde eşitlik tanımında anlaşsanız dahi Rum tarafınca gerçeklik, bizleri yok saymaktır. Liderleri gibi siyasi parti temsilcileri de ayni zihniyettedir” dedi..

..Hasipoğlu, değerlendirmelerine şöyle devam etti: “Erhürman-Hristodulidis-Holguin üçlü görüşmesi sonrası açıklanan ortak metin tahtında , Federasyon gölgesini yeniden masanın oluşmasını sağlayan bir sürecin başladığına tanıklık ettik. Ortak açıklamada yer alan BM Güvenlik Konseyi kararlarındaki siyasi eşitlik temelinde çözüm” ifadesi Rum tarafının yıllardır dayattığı ve Kıbrıs Türk halkını azınlık konumuna çekmeyi hedefleyen bir anlayıştır. Maalesef Rum Yönetimi “Sayın Cumhurbaşkanı’nın hatalı tutumu” ile yıllardır yaptığı gibi yine hiçbir şey vermemiş; buna karşın Türk tarafı, BM parametrelerine geri çağrılmıştır..

..Herkes çok iyi bilmelidir ki, mevcut BM parametreleri ve Güvenlik Konseyi kararlarıyla bir sonuç elde etmemiz mümkün değildir. İki taraf da bu parametreleri 40 yıl boyunca farklı yorumlamıştır, bu gerçeklik tecrübeyle sahiptir..

..UBP Türk tarafının Rum tarafı karşısında egemenliğimizin, Rum devletiyle eşit statümüzün tescil edilmesi; Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün devam etmesi ve yapılacak bir anlaşmada toprak, mülkiyet ile AB konularında yer alacak hususların kesinlikle Kıbrıs Türkü’nü sosyoekonomik zarara uğratmayacak içerikte olması konularında taviz verilmesine karşı çıkacak , bu yolda her türlü demokratik mücadeleyi verecektir..

…Ulusal Birlik Partisi’nin Kıbrıs Türk halkının iradesine, Türkiye’yle uyumlu devlet politikalarına ve meclis kararlarına aykırı her girişimin karşısında durmaya devam edeceğini belirten sayın Oğuzhan Hasipoğlu, “Kalıcı çözümün ancak adanın yegane İki Ayrı Egemen Devletin ve Halkın Varlığından Hareketle Gerçekleşebileceğini” söyledi..

.. “Keşke Cumhurbaşkanı Önce Takvimi ve Statümüzü Belirleyip Prosedürde Anlaştıktan Sonra Esasa İlişkin Tartışmaya Girseydi” diyen sayın Oğuzhan Hasipoğlu, 2 liderin BM Güvenlik Konseyi kararlarına bağlılığını içeren BM’nin bu açıklamasıyla “Egemen Eşitlik” kavramının artık masada olmadığını iddia etti.

Sonuç olarak; Kıbrıs Türk halkına düşen görev birlik ve beraberlik içinde hareket ederek; temellerinde Mücahit halkımızın, TMT mensuplarının, kahraman Mehmetçiklerimizin canı ve kanı olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve tanınmasını sağlamaktır..

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..