KIBRIS’TA FEDERASYON ÇÖZÜMÜNÜN TARİHİN DERİNLİKLERİNE GÖMÜLDÜĞÜ KABUL EDİLMELİDİR (1)

Nitekim Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasında yapmak istediği değişikleri Kıbrıs Türk halkının ve garantör devlet olarak anavatanımız Türkiye’nin kabul etmemesinin ardından Rum-Yunan ikilisinin  21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları ile  Kıbrıs Cumhuriyeti yıkılacaktı..
Rum-Yunan ikilisinin  21 Aralık 1963 Kanlı Noel silahlı saldırılarının ve katliamlarının ardından 3 Haziran 1968’de Türk Cemaat Meclisi Rauf R. Denktaş ve ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti temsilciler Meclisi Başkanı Glafkos Klerides arasında başlayan toplumlararası görüşme süreci yıllarca devam edecek ancak başarısızlıkla sonuçlanacaktı..
Geriye dönüp bakacak olursak, 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarının ardından ilerleyen yıllarda 3 Haziran  1968’de Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf R. Denktaş ve  ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi Başkanı Klerides arasında başlayan  yıllarca devam eden görüşme sürecinin ardından görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından  ilk kez 8  Haziran  1972’de  T.C Başbakanı Bülent Ecevit’in Federasyon çözüm modelini gündeme getirmesinin ardından Rumlar görüşme sürecini 6 yıl süreyle durduracaklardı. Şimdilerde de kalkmışlar ‘federasyon’ görüşme sürecinin yeniden başlaması için gündem yaratmaya çalışıyorlar.
Kıbrıs’ta siyasi çözüm  adına verdiği tüm tavizlere karşın hedefine ulaşamayan KKTC’nin 2. Cumhurbaşkanı sayın Mehmet Ali Talat: “Daha Ne Yapayım Gidip Kendimi Saray Önü’ndeAsayım Mı” derken, ilerleyen yıllarda KKTC Meclisinin bilgisi dışında verdiği kabul edilemez tavizler  yanında ‘Harita’ dahi vermesine karşın Rum-Yunan ikilisinin CransMontana Konferansını terk etmelerinin ardından KKTC’nin 4. Cumhurbaşkanı sayın Mustafa Akıncı: “Bu Bizim Neslin Son Denemesiydi” demek durumunda kalacaktı.
Rum-Yunan ikilisinin CransMontana Kıbrıs Konferansını terk etmelerinin ardından yine ayni gün  T.C Dışişleri Bakanı sayın Mevlüt Çavuşoğlu: “Federasyon görüşme süreci bir daha başlamamak üzere sona erdiğini” dile getirmişti.
Yıllarca devam eden  federasyon görüşme sürecinin, 7 Temmuz 2017’de CransMontana Konferansını Rum-Yunan ikilisinin sabahın erken saatlerinde saat 03.30’da terk etmeleriyle birlikte  bir kez daha başlamamak üzere sona erdiği kabul edilmelidir.
Netice itibarı ile  Anavatanımız Türkiye ve KKTC  Halkı Anavatanımız Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün devam edeceği, Türk askerinin  Kıbrıs’ta varlığını sürdürmeye devam edeceği, siyasi eşitliğe ve egemenliğe  dayalı  bağımsız ve egemen iki devletin yan yana barış ve huzur içinde olacağı , bağımsız ve egemen devletimiz KKTC’nin tanınacağı bir siyasi çözüm olmazsa olmazımızdır.
Nitekim , yakın geçmişe dönüp bakacak olursak; KKTC Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası  sürecinde “Federal Çözüm Arayışına Hayır!. Çözüm, Eşit Egemenlik Temelinde Ada’da Bağımsız ve Egemen İki Devletin Varlığı” olgusu üzerinde yürüten ve KKTC Cumhurbaşkanı seçilen sayın Ersin Tatar: “Bağımsız ve Egemen İki Devletli Siyasi Çözüm”  modelinin Kıbrıs için en adil ve kalıcı bir siyasi çözüm olduğunu  her vesileyle dile getirmeye devam edecekti.
Nitekim bu görüş ve düşüncelerini KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar ve Dışişleri Bakanı sayın Tahsin Ertuğruloğlu 27-29 Nisan 2021’de Cenevre’de gerçekleşen 5+BM Konferansında da dile getirdikleri gibi günümüzde de Kıbrıs’ta iki devletli siyasi çözümü vurgulamaya devam etmektedirler.Ama ne var ki Kıbrıs’ta hala daha aramızda  bağımsız ve egemen iki devletli siyasi  çözümünü kabullenemeyenler vardır. 
Geriye dönüp bakacak olursak ; 12 Kasım 2021 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre 11 Kasım2021 günü, UBP-DP Hükümet Programı’nıngörüşüldüğü Meclis Genel Kurulunda  konuşan  TDP Milletvekili sayın Hüseyin Angolemli, Kıbrıs sorunu konusunda  ‘İki Devletli’ sözde politikaları savunan  partilere hitap eden konuşmasında , toplumun yarısından fazlasının ‘federasyon’ demesine rağmen hükümetin ne hakla ‘İki Devlet’ dediğini  sorarak; “Siz kimsiniz? Burası Eyalet, Elçilik ve de Valilik midir?” Diye sormuştu!..
..UBP-DP Hükümet programında da ‘İki Devletli’ sözde çözüm  modelinden bahsedildiğini hatırlatan sayın Angolemli, hükümete ‘siz Kimsiniz ?’ diye sordu. Toplumun yarıdan fazlası ‘Federasyon’ diyecek, siz iki devlet diyeceksiniz” diyen sayın Angolemli, Meclis kurulduktan sonra tüm toplumu ilgilendiren konularda  bu Meclis’in karar verdiğini , federasyon  ya da toprağın %28’inin  verilmesi gibi kararların da hep bu meclisten çıktığını belirtti..
..Bütün bu gerçeklere rağmen bugün olanların ne anlama geldiğini sorgulayan sayın Angolemli, “Kimsiniz siz ve kendi aklınızla Kıbrıs konusunda  Meclis’e danışmadan ve onun kararlarına ters düşerek devam edeceğiz diyorsunuz?”diye sordu..
..Sayın Angolemli, “Biz toplanırsak yığınlarla ve bunu istemeyiz dersek ne olacak? Birbirimize gireceğiz. Birlik ve beraberlik sağlanması için Meclis’ten karar çıkması lazım. Ne yapar Meclis ? Gerek açık, gerek kapalı oturum yapar, konuşur, tartışır  bir karar çıkarır. Bu konu bizi bölmekten başka bir işe  yaramadı. Burası eyalet midir? Buranın bir Meclis’i var, buraya danışmak zorundasınız. 2020  Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tufan Erhürman ve Mustafa Akıncı’nın aldığı oy oranı yüzde 50’yi geçiyor.   Peki ne istiyordu bu insanlar; Federasyon!.. Bunları dikkate almazsanız, ileride bu toplumun başına  çok   işler açacaksınız” demişti. Kaynak: https://www.seskibris.com/haber8223165/angolemli-siz-kimsiniz
Gelinen bu noktada geriye dönüp bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Rum-Yunan ikilisinin dünden bugüne hiçbir dönemde Federasyon istemediği,  çok açık ve nettir.  Rum-Yunan ikilisi Federasyon çözümünün adını bile duymak istemiyor. Bir çoğumuzun bildiği gibi  1968’de Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf R. Denktaş ve Kıbrıs Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi Başkanı Glafkos Klerides arasında başlayan görüşme sürecinde Yasama , Yürütme, Güvenlik ve İdari konularla ilgili görüş alış verişinde bulunulmasının ardından20 Eylül  1971’de  toplantılar başarısızlıkla son bulmuştu.
Bu gelişmelerin ardından  BM’nin girişimleri sonucu bu kez masada o günde  ‘sözde’  Kıbrıs Cumhuriyeti  Temsilciler Meclisi Başkanı Glafkos Klerides ve Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf R. Denktaş’a ek olarak   Yunanistan, Türkiye ve   BM Temsilcileri de yer  alıyordu. 8 Haziran 1972’de başlayan 5’li görüşmeler, çeşitli aralıklarla 2 Aralık 1974’e kadar  aralıklarla  sürdü. Bu tarihte , Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit’in  “Kıbrıs için en iyi çözüm yolu federasyondur” diye bir demeç vermesini eleştiren  Glafkos Klerides, görüşmelerden  çekildi. Böylece toplam 6 yıl süren şu görüşmeler hiçbir sonuç alınamadan sona erdi Kaynak: Fehmi Gürdallı, 34 yıllık Maraton: Kıbrıs Müzakereleri, 1968’den Bugüne Kıbrıs Sorunu; arşiv.ntv.com.tr/news/194888.asp
Sonuç olarak;  ne yazık ki günümüzde hala daha Rum-Yunan ikilisinin Enosis’e sıçrama tahtası olarak düşündüğü ‘sözde’ federasyonu KKTC’de  benimseyen ve gerçekleşmesine hararetle destek verenler vardır.
Şimdilerde KKTC’de Federasyon çözümü için  gündem yaratmaya çalışanlar çok iyi bilmelidirler ki, yıllarca devam eden federasyon görüşme süreci bir kez daha başlamamak üzere sona ermiştir. Bu tarihi bir gerçektir..
 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa…  DEVAM EDECEK..