KIBRIS’TA BAĞIMSIZ VE EGEMEN İKİ EŞİT DEVLETİN VAR OLDUĞU KABUL EDİLMEDİKÇE (2)
Unutmayalım ki 7 Temmuz 2017 sabahı saat 8.30’da basın mensuplarına yapmış olduğu açıklamada KKTC’nin 4. Cumhurbaşkanı sayın Mustafa Akıncı:“Bu Bizim Neslin Son Denemesiydi” derken T.C Dışişleri Bakanı sayın Mevlüt Çavuşoğlu: “Federasyon görüşme süreci bir kez daha başlamamak üzere sona ermiştir” demişti.
Biraz daha gerilere gidecek olursak Kıbrıs’ta siyasi çözüm adına verdiği tüm tavizlere karşın hedefine ulaşamayan KKTC’nin 2. Cumhurbaşkanı sayın Mehmet A. Talat: “Daha Ne Yapayım? Gidip kendimi Saray Önünde Asayım mı?” demekten kendini alamamıştı..
Ancak ne var ki günümüzde KKTC’de bazı siyasi partilerimiz hala daha ‘sözde’ Federasyon görüşmelerine yeniden başlanmasını dile getirmekte ve Rumlarla Federasyon çatısı altında yan yana yaşamayı hedeflemeye devam etmektedirler. Bazı çevreler çok iyi bilmelidirler ki o günde de Rumların hedeflediği Federasyonla Türklerin hedeflediği Federasyon arasında çok fark vardı ve dün olduğu gibi bugün de Rum liderliğinin hedefi adı ne olursa olsun olası bir siyasi çözümle hedefleriEnosis’e giden yolu açmaktır.Dolayısıyla Federasyon görüşme sürecinin bir kez daha başlamamak üzere 7 Temmuz 2017 sabahının erken saatlerinde CransMontana’dasona erdiği kabul edilmelidir, bunun geriye dönüşü yoktur..
Geriye dönüp bakacak olursak 27-29 Nisan 2021 tarihleri arasında Cenevre’de gerçekleşen 5+BM Konferansında sunduğu öneride KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “Egemen Eşitlik ve Eşit Uluslararası Statü” konusundaki pozisyonu karşı tarafı şaşkına çevirmişti. Sayın Ersin Tatar’ın sunduğu öneride iki devletin bir birini “Eş Zamanlı Olarak Tanıması” da gündeme getirilmişti.
O günde T.C Dışişleri Bakanı sayın MevlütÇavuşoğlu; Kıbrıs Türk tarafının yeni çözüm vizyonuna tam destek verdiğimizi ve “Tek Gerçekçi Çözümün Yeni Müzakerelerin İki Toplum Arasında Değil, İki Devlet Arasında Yapılması Olduğunu” belirtmişti.
Yine, yakın geçmişe dönüp baktığımızda 22 Haziran 2022 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre KKTC Dışişleri Bakanı sayın Tahsin Ertuğruloğlu: “Rum tarafının son dönemde yeni bir fikirmiş gibi sunduğu sözde “Güven Yaratıcı Önlemler” paketine ilişkin ülkede bazı çevrelerin yaptığı olumlu yorumları şaşkınlıkla izlediğini kaydederek, “Bu paketin tek hedefi Rumların ‘devlet’, Türklerin de “O devletin bir toplumu” statüsünü pekiştirmektir.” Dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kıbrıs meselesinde adil ve kalıcı bir anlaşmaya varılabilmesi için ortaya koyduğu yeni devlet politikasının, iki ayrı egemen eşit devlet gerçeğinin bazı kesimler tarafından benimsenmemiş olmasının üzüntü verici olmakla birlikte şaşırtıcı olmadığını kaydeden sayın Tahsin Ertuğruloğlu:
“Ayni çevrelerin neredeyse 60 yıldır süregelen müzakere süreçlerinde görüşülmüş ve bir uzlaşıya varılamamış olan ‘Federasyon’ temelinde bir anlaşma, hala ulaşılması mümkün bir hedefmiş gibi ümitle bahsetmeleri manidardır . Rum tarafının yıllardır reddettiği ve bugün dünyanın gözünü boyamak için kabul ediyormuş gibi göründüğü ‘Federasyon’ modelinin aslında Rum liderliği tarafından sözde ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin’ evriminden oluşacak bir model olarak yorumladığını görmemek veya görmezden gelmek ise gerçekten manidardır. Bu kesimlerin gerçeklerle yüzleşebilmeleri için öncelikle, ‘Federasyon’ formülüne dayalı müzakere süreçlerinin bugüne kadar neden sonuca varmadığının cevabını görmeleri ve vermeleri gerekmektedir.”
..Rum tarafının , adada anlaşma ve uzlaşıcı tarafmış gibi uluslararası topluma şirin gözükmeye çalıştığının ortada olduğunu kaydeden sayın Tahsin Ertuğruloğlu, “Proaktif eylem ve söylemlerini yoğunlaştırdıkları bir dönemde bunları saklamaya çalışmak ve toz pembe tablolar çizmek kime hizmet etmektedir, sorgulanması gerekir.” İfadelerini kullandı. Açıklamasında sayın Tahsin Ertuğruloğlu: “Bugün adada iki ayrı egemen eşit devlet olduğu ve bu iki devletin kendi toprakları üzerinde ayrı egemenlik hakları bulunduğu tartışılmaz bir gerçektir. Bu gerçek ne kadar erken idrak edilirse, Rum boyunduruğu altına girmek istemeyen atalarımızın verdiği onurlu bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi bir o kadar taçlandırılacaktır..
..Bir kez daha altını çizmek isterim ki; Kıbrıs meselesi bir statü meselesidir. Bugün Adada gerçekçi bir anlaşmaya varmanın tek yolu, iki tarafın görüşmeler öncesi statülerinin eşitlenmesi, yani bir anlaşmayı iki egemen eşit devletin müzakere edeceği gerçeğinin kabul edilmesidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yeni devlet politikası ise bu gerçeğe dayanmaktadır ve Anavatanımız Türkiye’nin tümüyle desteklediği bir politikadır.” Dedi..
Yerel yazılı basınımızda yer alan haberlere göre bazı Rum yetkililer, Enosis’in önünü açacağı düşüncesinden hareketle federasyon çözümünde ısrarcı olmaya devam edeceklerini dile getirdiklerini görüyoruz. Bu gerçekler ortada iken KKTC’de ise bazı milletvekillerinin hala daha ‘sözde’ Federasyonu savunur olması, bazılarının hala daha Kıbrıs Cumhuriyeti zemininde siyasi çözüm önermeleri bayağı düşündürücüdür!. Tek devlet, tek egemenlik , tek uluslararası temsiliyet de neyin nesi? Dahası her vesile ile Rum liderliği “Garanti Antlaşmaları iptal edilmeli Türk Askeri Kıbrıs’tan ayrılmalı” diyor..
Çok iyi bilinmelidir ki Kıbrıs Türk Halkının, Rumlarla ‘sözde’ Federasyon çatısı altında yaşamak için bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden vazgeçmesi söz konusu olamaz. Kıbrıs Türk halkı, 1963-1974 yılları arasında Rum-Yunan ikilisinin gerçekleştirmiş oldukları silahlı saldırıları ve katliamları unutmadı ve unutmayacaktır..
Rum-Yunan ikilisinin hedefi, Megali-İdea hayalleri çerçevesinde Kıbrıs’ı yaşanamaz hale getirmektir. 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları ile başlayan ve 11 yıl boyunca Kıbrıs Türk halkına karşı silahlı saldırılarda ve katliamlarda bulunan Rum-Yunan ikilisi Kıbrıs Türk Halkına neler yaşattıklarını ne çabuk unuttular?Kıbrıs Türk Halkının Rumlarla ‘sözde’ Federasyon çatısı altında yaşamak için bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden vazgeçmesi söz konusu olamaz. Kıbrıs Türk Halkı 1963-1974 yılları arasında yaşadıklarını unutmadı ve unutmayacaktır..
Sonuç olarak; 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile her şeyden önce iki bölgelilik oluştu, 15 Kasım 1983’te bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildi.Çok iyi bilinmelidir ki yıllarca devam eden Federasyon görüşme süreci bir daha başlamamak üzere tarihe karışmıştır. Bağımsız ve egemen iki devletli siyasi çözüm gündeme gelmelidir.
KKTC Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi sayın Ergün Olgun’un 29 Haziran 2022’de dile getirdiği gibi Kıbrıs’ta ortak bir zeminin oluşabilmesi ve sürdürülebilir bir anlaşmanın gerçekleşebilmesi için tarafların denkliği sağlanmalıdır.
Rum-Yunan ikilisi istese de istemese de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır ve var olmaya devam edecektir..Kıbrıs Türk halkı olarak diyoruz ki; bağımsız ve egemen devletimiz ebediyen yaşayacak ve de Türk Bayrakları ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayrakları bu topraklarda ebediyen yan yana dalgalanmaya devam edecektir..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..