KAYIT DIŞI YABANCI İŞ GÜCÜ SORUNU

Abone Ol

Kuzey Kıbrıs'taki hızlı nüfus artışı, kendi içinde bir dönüşümün habercisidir. Bu nüfus artışının en büyük etkeni ise, büyük bir kısmını ‘kayıt dışı’ olarak çalışanların oluşturduğu yabancılardır. Bu durum, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir krize de dönüşmektedir. Kayıt dışı iş gücü, KKTC'nin geleceği için hayati bir önem taşımaktadır.

EKONOMİK VE SOSYAL ETKİLERİ

Kayıt dışı yabancı iş gücü, işverenler için ucuz iş gücü sunarak bazı sektörlerdeki maliyetleri düşürmesi açısından avantajlı gibi görünse de aslında toplumun temel dengelerini sarsan bir domino etkisi yaratmaktadır. Ada genelinde çalışan yabancı işçiler, resmi bir güvencesi olmadan, çok düşük ücretlerle ve güvencesiz, zor koşullarda çalışmaya zorlanmaktadır. Bu durum, insan hakları açısından ciddi sorunlar doğurmakta ve yerel iş gücünü rekabet dışı bırakmaktadır.

İş arayan Kıbrıslı Türkler, kendi ülkelerinde makul bir ücretle iş bulamazken, yabancı işçilerin kayıt dışı ve düşük ücretlerle çalıştırılması, Kuzey Kıbrıs’taki işsizlik sorununu derinleştirmektedir. Bu durum, aynı zamanda beyin göçüne sebep olmaktadır.

Kayıt dışı ekonominin yaygınlaşmasıyla birlikte vergi gelirleri azalmakta, sosyal güvenlik sistemi zayıflamakta ve adalet mekanizması işlevsiz kalmaktadır. Resmi verilerle gerçekliğin uyuşmadığı bir ortam yaratılmaktadır. Ülkede ne kadar yabancının yaşadığı ne tür işlerde çalıştığı ve hangi hizmetlere ihtiyaç duyulduğu bilinmediği için belirsizlik oluşmakta, bu da planlama ve yönetim süreçlerini imkânsız hale getirmektedir.

HUKUK VE KİMLİK MÜCADELESİ

Kayıt dışılıkla mücadele aslında bir vergi meselesinin ötesinde bir durumdur. Bu, ada için bir varoluş mücadelesidir. Zira bu mücadele, devleti devlet yapan temel kuralların, yani hukukun üstünlüğünün, sosyal adaletin ve şeffaflığın korunması anlamına gelmektedir. Kendi kurallarını ve düzenini tam anlamıyla denetleyemeyen ve koruyamayan bir ülke zamanla kimliğini ve geleceğini de kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle Kuzey Kıbrıs’ın bu sorunu çözmek için acil ve kararlı adımlar atması gerekmektedir.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Bu sorunu çözüme yönelik hükümet hali hazırda yasalar çıkartıyor. Uygulamaya çalışıyor fakat özellikle denetim açısından yetersiz kalıyor. Kayıt dışı işçi çalıştıranlara ağır para cezaları uygulanmasına rağmen örneğin, denetimler bir o kadar da yetersiz.

Peki neler yapılabilir?

1- Öncelikle tüm iş yerlerine ulaşılabilecek bir denetim mekanizması kurulmalıdır.

2- Yabancı uyrukluların çalışma izni için başvurularında yaşanan uzun bekleme sürelerinin kısaltılmasına yönelik adımlar atılmalıdır. Örneğin kolay başvuru yapılabilecek ve hızlı sonuç alınabilecek dijitalleştirilmiş bir başvuru sistemi, kayıtlı istihdamı teşvik edecektir.

3- İnşaat ve turizm gibi mevsimlik iş gücüne ihtiyaç duyulan sektörlere yönelik bürokratik engellere takılmayacak ve en hızlı şekilde yanıt verilecek bir aksiyon alınması gerekmektedir. Aksi durumda bu sektörlerdeki esnek iş modelleri ve hızlı işe alım ihtiyacı, yasal prosedürlerin bypass edilmesini teşvik etmeye devam edecektir. En çok yasa dışı işçi çalıştıranların mevsimsel işler yapan şirketlerde olduğu bilgisi bilinen bir gerçeklik.

4- Kuzey Kıbrıs hükümetinin çıkarmış olduğu muhaceret aflar kaldırılmalıdır. Bu aflar, kayıt dışı işçi çalıştırmayı teşvik etmekte, iş gücü piyasasında haksız rekabete yol açmakta ve toplumsal adalet duygusunu zedelemektedir.

5- Adada yaşayan işverenler için kayıt dışı işçi çalıştırmanın uzun vadede yaratacağı sorunun ciddiyetini anlamalarını sağlayacak bir bilinçlendirme kampanyası başlatılması şarttır.

Bu maddeleri çoğaltmak mümkün. Yeter ki atılması gereken adımlar kararlılıkla atılsın ve arkasında durulsun. Denetlensin. Aksi takdirde, kayıt dışı ekonomi bir gölge gibi büyümeye devam edecek ve adanın geleceğini ekonomik, etik ve sosyal yönden karartabilecektir. Nitelikli beyin göçünün önüne geçmek için de kayıt dışı ile mücadele önemlidir. Bu adımları atarken yerel istihdamın zarar görmemesi için dengeli ve çok yönlü politikalar izlemek gerekir hiç şüphesiz. Konuyla ilgili çıkarılan ve çıkarılacak olan yasalarda yerel istihdamın korunması hükümetin önceliği olmalıdır.