Iphestos Planı ve 1974 Muratağa, Atlılar, Sandallar, Taşkent katliamı

Abone Ol

 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı; Rum-Yunan ikilisinin tüyleri diken diken eden katliam  planlarını ortaya çıkarmıştı.   Bu belgeler ‘temizlenecek’ Türk bölgelerini ve köylerini detaylı olarak  gösteriyordu. Kaynak: https:eoka-katliamlar-ve-kibris-tarihi.pdf
Bu gizli belgelerle imha edilecek köyler ve  bölgelere tahsis edilen birlikler  yanında konu Türklerin cesetlerinin nereye gömülecekleri bile yer alıyordu. Dahası bu katliamlara katılması düşünülen Kıbrıslı Rumların bu yönde beyinlerinin yıkanacağı da ortaya çıkmıştı. Bunlar Rum-Yunan ikilisinin soykırım dosyalarıydı.
Iphestos Planı; “Türkiye, Kıbrıs Türk Halkını kurtarmak için müdahale  ederse kurtaracak Türk bulmamalı” düşüncesi içinde  hazırlanan bir plandır.. Diğer bir değişle Iphestos Planı bir  soykırım Planıdır.. Bu plan   dünyada planlanmış  en korkunç insanlık suçlarından biridir. Iphestos Planı; Kıbrıs Türk Halkının yaşadığı tüm bölgelerin nasıl ve kimler tarafından kuşatılarak yok edileceğini anlatan detaylı bir plandır. Iphestos Planı; Kıbrıs  Türk Alayı’nın 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı günlerinde Alayköy’de  Yunan Alayı kampında ele geçirilmiştir. 
20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 2. Aşaması günlerinde Iphestos Planını kısmen uygulama fırsatı bulan Rumlar;  Muratağa, Atlılar, Sandallar ve Taşkent’te gerçekleştirmiş oldukları katliamlar ve yabancı gazetecilerin gözlemledikleri olaylar, Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs’ta gerçekleştirmiş oldukları soykırım girişimlerinin en güçlü kanıtlarıdır.
“Muratağa, Sandallar ve Atlılar Katliamı”, 14 Ağustos 1974 tarihinde Rumlar tarafından Muratağa, Sandallar ve Atlılar köylerinde Kıbrıs Türklerine karşı gerçekleştirilen katliamdır.  Katliamda en genci 16 günlük, en yaşlısı ise 95 yaşında olmak üzere 126 Türk öldürüldü. 
1960 nüfus sayımına göre üç köyün  toplam nüfusu 248’dir. Muratağa ve Sandallar köylüleri ayrı toplu mezarlara gömülmüştür ve  mezardan toplam 89 kişi çıkarılmıştır. 
Katliamın Türk askeri birlikleri tarafından keşfedilmesi ve cesetlerin bulunması 1-2 Eylül 1974 tarihinde olmuştur. BM tarafından “İnsanlığa Karşı Bir Suç” olarak nitelenen katliamda otomatik olarak tüfekler ve kesici aletler kullanılmıştır.
Muratağa (Maratha), o dönemde bölgedeki Türk köylerinin en büyüğüydü. 1960 yılında 94 nüfuslu bir Türk köyü olan Sandallar’ın (Santalaris) nüfusu ise, 1974 yılının ortalarında 50’ye kadar düşmüş durumdaydı. 13-14 Ağustos tarihinde EOKA-B tarafından Sandallar basılmış, daha sonra bu köylüler Muratağa’ya getirilerek 14 Ağustos günü basılan Muratağa köylüleri ile birlikte öldürülmüştür. Muratağa ve Sandallar köylülerinin birlikte gömüldükleri mezardan 89 kişi çıkarılmıştır…
..Köylüler öldürüldükten sonra buldozerler kullanılarak yakınlardaki terk edilmiş bir taşocağının yakınlarında  bir toplu mezara gömülmüşlerdir. Cesetlerin büyük çoğunluğu  parçalanmış haldeydi ve bu da katliamda otomatik tüfeklerin yanı sıra kesici  silahların da  kullanıldığını ortaya çıkardı..
..Katliamdan kurtulanlar, katliamı yapanların bazılarının kimliklerini tespit ettikleri  söylemiştir. Muratağa köyünün imamı da kurtulanlar arasındaydı. Katliam sırasında köy dışında bulunan köylüler de katliamdan kurtuldu. KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na göre Muratağa köyünde 7 kişi saklanarak kurtulmuştu..
..Atlılar (Aloda) köyünde 1960 nüfus sayımına göre  41 Türk yaşamaktaydı. 15 Ağustos günü köy basılarak köylüler köy dışına  çıkarıldı. Burada toplu mezarları  kazıldıktan sonra hepsi kurşuna dizilerek öldürüldü. Saklanarak kurtulabilen   3 kişi dışında köy halkı tamamen öldürülmüştür.  Atlılar Toplu Mezarından 37 kişi çıkarılmıştır..
..Toplu Mezarlar 1-2 Eylül 1974 günü bulundu.. Atlılar köyündeki toplu mezar Muratağa köyündekinden daha önce, 20 Ağustos günü bulunmuştur. Muratağa’daki toplu mezarı toprak üzerinde  bir el gören bir çoban   fark etmiştir. Daha sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 28. Tümeni’nin  İstihkam Taburu’na  mensup olan askerler  çukuru açmak üzere kazıya başladı. Kazıyı, BM Barış Gücü’nde görev yapan İsveçli askerler de izledi.  Kazıların ilk günü olan 2 Eylül 1974 gününde Toplu Mezardan  44 ceset çıkarıldı. 
1 Eylül günü saat 20.50’de Lefkoşa’daki Türk Basın Ataşeliği katliamı doğrulamıştır. Toplu mezar açma çalışmalarını  “Her saat başı yeni çukurlar ve onlarca ceset bulunuyor,  çalışmalara dayanmak çok güç” şeklinde  tanımlamıştır..
Türk kaynaklarına göre mezarların açılışını izleyen The Sun Gazetesinden John Akass, katliamı bir “alçaklık” olarak tanımlamıştır. The Times ve The Guardian  Gazeteleri 21 Ağustos günü katliama yer verdi. The Guardian Gazetesi  katliamda  126 kişinin öldürüldüğünü ve bunların arasında kadın ve çocukların da olduğunu belirmiştir..
Yine United Press International ve BBC de mezarların açılışına tanıklık etmiş ve ilgili haberlere  yer vermiştir. Kaynak: https:kibrisvolkan.net/murataga-sandallar-ve-atlilar-katliami-bu-vahset-unutulamaz-10296.html
20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın Başbakanı  Bülent Ecevit;  harekatının başladığı anlarda yapmış olduğu konuşmada “Biz Aslında  Savaş İçin Değil, Barış  İçin ; Yalnız Türklere Değil, Rumlara da Barış Getirmek İçin Ada’ya gidiyoruz..” demiş olmasına karşın, Rum-Yunan  ikilisi önceden hazırladıkları Iphestos Planını   kısmen de olsa  uygulayacaklardı..
15 Ağustos  1974’te  Larnaka kazasına bağlı karma bir köy olan Taşkent (Dohni)’deki Türkleri teslim alan EOKA’cı Rumlar köyün erkeklerini iki otobüse doldurmuşlardı.  Dohni’dekilerin yanı sıra yakın köylerden Tatlısu (Mari) ve Terazi (Zigi) köylerinden de aldıkları erkekleri ayni otobüslere koydular. 83 masum insan esir alındıktan sonra  kurşuna dizilerek öldürüldüler ve Limasol’daki Yerasa ve Periklisa bölgelerinde buldozerlerle kazılan çukurlara  gömüldüler.. Kaynak: havadiskibris.com/dohni-katliami-nasil-olmustu/
 20 Temmuz 1974’te başlayan  Barış Harekatı’nın I. Aşaması ile 14 Ağustos 1974’te başlayan  Barış Harekatının  2. Aşamasında  Türk ordusunun  süratli hareket etmesi ile  Iphestos  Soykırım  Planının;  Akritas Planı gibi uygulamaya  konulması engellenmiştir.. 20 Temmuz 1974 Barış Harekatının başlamasıyla birlikte  Türk ordusunun kontrolüne geçen bölgelerde yaşayan Rumların  katledilebileceği endişesi  Rumların birçok bölgede  Iphestos Planını uygulayarak soykırım gerçekleştirme girişimleri yerine  Kıbrıslı Türkleri tutuklamak ve de  esir kamplarına göndermekle  sınırlı kalacaktı..
Netice itibarıyla 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı , Kıbrıs Türk Halkını toplu katliamlardan    kurtarırken  Yunanistan’a  da demokrasiyi getirirken  Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakının bir diğer değişle Enosis’in gerçekleşmesini de önlemiştir..
Sonuç olarak; Muratağa, Sandallar, Atlılar ve Taşkent’te yapılan toplu katliamlar; 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın  gerçekleştirilmesi konusunda verilen kararın ne kadar doğru bir karar olduğu bir kez daha gerçekler önüne serilmiştir.
Rum-Yunan  ikilisinin  21 Aralık 1963 Kanlı Noel  saldırılarına karşı Kıbrıs Türk Halkının TMT etrafında bütünleşerek, Anavatanımız Türkiye’ye güvenerek 11 yıl boyunca  verdiği mücadelesinin sonunda 20 Temmuz 1974 Barış Harekatının mutluluğunu yaşamıştır..
Kıbrıs Türk Halkı; uzun yıllar sürdürdüğü direnişiyle Varoluş Savaşını, Anavatanımız Türkiye  Cumhuriyeti’nin ve Bülent Ecevit- Necmettin Erbakan  Koalisyon Hükümeti’nin verdiği doğru ve  yerinde ve haklı kararıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) ve  Mücahit Halkımızın  birlikte gerçekleştirdikleri 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı zaferi ile  özgürlüğüne, bağımsızlığına egemenliğine ve de Anavatanına kavuşmuştur..
15 Kasım 1983’te ilan edilen bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu mücadelenin bir ürünüdür.. Gelinen noktada Kıbrıs Türk Halkına düşen görev birlik ve beraberlik içinde hareket ederek bağımsız ve egemen devletimiz KKTC’ne sahip çıkarak    Anavatanımız Türkiye ile işbirliği içerisinde harekete geçerek tanınmasını sağlamak için bir yol haritası çizmektir…
Bu vesileyle bir kez daha Anavatanımız Türkiye’ye O’nun bağrından çıkan kahraman Mehmetçiklerimize, Gazilerimize, aziz şehitlerimize,  TMT mensuplarına , Mücahit halkımıza şükran duygularımızı arz ederim..
Ne Mutlu 20 Temmuz 1974’ü Yaratanlara, Ne Mutlu 20 Temmuz 1974 Ruhunu Yaşatanlara, Ne Mutlu Bağımsız ve Egemen Devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni Yaratanlara ve  Sahip Çıkanlara..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa…