Vicdani Ret İnisiyatifi, vicdani retçi Halil Karapaşaoğlu’nun seferberlik çağrısına icap etmediği nedeniyle hapsedilmesi yüzünden Merkezi Cezaevi önünde pankartlı eylem düzenledi.
Vicdani Ret İnisiyatifi adına Murat Kanatlı yaptığı konuşmada, Halil Karapaşaoğlu’nun bir “düşünce özgürlüğünü” savunduğundan cezaevine gönderildiğini, bu günün; insan hakları ve özgürlüğü açısından kara bir gün olduğunu savundu.
Murat Kanatlı, Askerlik Yasası’nda gerekli düzenleme yapılmadığı takdirde Mayıs’ta bir kişinin daha vicdani ret hakkı yüzünden mahkemeye çağrılacağını, bu nedenle düzenlemenin aciliyet arz ettiğini kaydetti.
Teknik bir suçtan birinin cezaevine götürülmesinin adaletin yaralandığının göstergesi olduğunu, düşünce özgürlüğünün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde de tanındığını, buna rağmen Karapaşaoğlu’nun hapsedilmesiyle adaletin ayaklar altına alındığını belirten Kanatlı, Avrupa İnsani Retçiler Örgütü, Güney Kıbrıs’tan siyasi partilerin açıklamalar yapmakta olduğunu belirtti.
Sendikal Platform adına da KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil yaptığı konuşmada, “En basit insan hakkını bile tanımayan bir anlayışın, bizi getirdiği noktadır bu. Bu bir utançtır” dedi.
Vicdani ret konusunun aylardır gündemde olduğunu, bu nedenle konuyla ilgili yasal düzenlemeyi yapamadığından Başbakan Tufan Erhürman’ı eleştiren Elcil, vicdani reddi savunan birinin cezaevine gönderilmesinin kabul edilecek bir durum olmadığını kaydetti.
Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nı, vicdani ret hakkına karşı olup olmadıklarını açıklamaya çağıran Elcil, “Adada ne daha fazla silah, ne asker ne de yabancı güç istediklerini” söyledi.