GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ (2)

Abone Ol

24 Kasım Öğretmenler Günü anavatanımız Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde 1981’den beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

24 Kasım 1928, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği’ni kabul ettiği gündür. Bakanlar Kurulu Atatürk’e “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” ünvanını 11 Kasım 1928’de yaptığı toplantıda vermiş ve bu ünvan, 24 Kasım’da Millet Mektepleri Talimatnamesi’nin yayınlanması ile resmileşmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün 100. Doğum yıldönümü olan 1981’de “Başöğretmen” olduğu günün ülke çapında Öğretmenler Günü olarak kutlanmasına karar verildi. Öğretmenler Günü ile ilgili kutlamalar 26 Kasım 1992’de Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Öğretmenler Günü Kutlama Yönetmeliği çerçevesinde gerçekleşir.

Öğretmenler Günü Anavatanımız Türkiye’de olduğu gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde de 24 Kasım günlerinde kutlanmaktadır. Öğretmenlik mesleğini icra edenleri onurlandırmak için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği Öğretmenler Günü pek çok ülkede 1994’ten beri her yıl 5 Ekim günü UNESCO tavsiyesiyle kutlanıyor.

05 Ekim günü, 1966 yılında Paris’te gerçekleşen “Öğretmenlerin Statüsü Hükümetler Arası Özel Konferansı”nın sona erip UNESCO temsilcileri ile kendi kültürel ve tarihi özelliklerine, okul tatil günlerine çeşitli ülkelerde farklı tarihler Öğretmenler Günü olarak belirlenmiştir.

Öğretmenler Günü’nün amacı öğretmenin toplumdaki yeri, rolü, önemi ve değerini anlamak, öğretmeni bulunması gereken yüce yerine oturtmaktır. Öğretmenlerin arasındaki bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin bilincine varmalarını sağlamaktır. İşte Öğretmenler Günü, fedakar öğretmenlerimizin kıymetini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan önemli bir gündür.

Öğretmenlerimize duyduğumuz saygı, sevgi ve şükranlarımızı dile getirmek için bugünü fırsat bilmeli ve bu duygularla, onların ellerini öpmeliyiz. Okulu bitirip hayata atıldığımız zaman, bizi bugünlere hazırlayan öğretmenlerimizi hatırlamak, ziyaret etmek, ya da bir telefon, kart veya mektupla hatırlarını sormak, öğretmenler için en büyük ve en değerli armağan olacaktır.

Eğitimin devletin en önemli işi olduğuna daima inanmış olan Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk; kendi dönemindeki Milli Eğitim Bakanlarını seçerken çok titiz davranmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk’e göre; eğitim işlerini yürütmek, ülkenin en kutsal ve önemli görevidir. Nitekim, Türk Kurtuluş Savaşının sona erdiği günlerde bir gazetecinin sorduğu “İşte Memleketi Kurtardınız, Şimdi Ne Yapmak İstersiniz” sorusuna Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk: “Maarif Vekili Olarak Milli İrfanı Yükseltmeye Çalışmak En Büyük Emelimdir” cevabını vererek ülkenin eğitim meselelerine en büyük önemi verdiğini vurgulamıştır..

Ancak, yeni Türkiye’nin çok önem verdiği eğitim faaliyetlerinin yürütülebilmesi için de yeni Cumhuriyete ve Mustafa Kemal Atatürk’e inanmış aydın düşünceli ve yeniliklerden yana bir öğretmen ordusunun desteğine ihtiyaç vardır.

Gerilere dönüp baktığımızda 22.09.1924 tarihinde Samsun’da yapmış olduğu konuşmada Mustafa Kemal Atatürk: “Geliştireceğimiz eğitim modeli bize göre bir eğitim sistemi olacak, ne Batı ne de Doğu taklit edecektir. Bu nedenledir ki; eğitimimizin tamamıyla milli olabilmesi için eğitimde kullanılacak dili de, yönetimi de ve eğitim araçlarını da millileştirmek şarttır” demişti.

Nitekim, 27.10.1922’de İstanbul’dan Bursa’ya gelen öğretmenlere yapmış olduğu konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk: “Geleceğimizin eğitim modeli bize göre bir eğitim sistemi olacak. Bir milletin kuruluşu ancak bu yolla olur. Bilim ve teknikle ilgili çalışmaların kaynağı okuldur. Bunun için okul gereklidir. Okul genç beyinlere insanlığa saygıyı, ulus ve yurt sevgisini, bağımsızlık şerefini öğretir” demişti. Yine o günde Mustafa Kemal Atatürk; yurdu ve ulusu kurtarmak isteyenler için yurtseverlik, iyi niyet, özveri çok gerekli niteliktedir.

Öğretmenler Gününün amacı: öğretmenin toplumdaki yeri, rolü, önemi ve değerini anlamak, öğretmeni bulunması gereken yüce yerine oturtmaktır. Öğretmenler arasındaki bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin bilincine varmalarını sağlamaktır.

Öğretmenler Günü, fedakar öğretmenlerimizin kıymetini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan önemli bir gündür. Böylesi bir günde öğretmenlerimize duyduğumuz sevgi, saygı ve şükranlarımızı dile getirmeliyiz. Okuldan mezun olup hayata atıldığımız zaman da bizi bu günlere hazırlayan öğretmenlerimizi her zaman hatırlamalı ve de telefon veya mektupla hatırlarını sormalıyız.

En kutsal mesleklerden biri olan öğretmenlik, insanlık tarihinin en anlamlı ve ölümsüz mesleğidir. Öğretmenlik Bir Sevdadır. Ne Mutlu “Ben Öğretmenim” diyenlere. Ne mutlu bu görevi yürekten ifa edenlere !..

Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü Kutlu Olsun. Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e kucak dolusu sevgiler ve saygılar..