En başta İngiltere

Geçmişte “Kıbrıs Sorunu”na ilişkin son görüşmeler başarısızlıkla sonuçlandığı  takdirde, İngiliz basınının önemli gazetelerinden “Sunday Express”, böyle bir durumda İngiltere’nin KKTC’yi resmen tanıyacağını iddia etmişti. İngiliz hükümetindeki kaynaklara dayandırılan bu haberin kısa bir süre sonra asılsız olduğu ortaya çıkmıştı. Ancak bu gazetenin haberi İngiltere’de büyük yankı uyandırmış ve KKTC’nin tanınması konusu gündeme oturmuştu. Hatta o günkü haberde İngiltere ile KKTC arasında direkt uçuşların başlayacağı da bildirilmişti. Bu haberler asılsız olmasına rağmen kamuoyunda büyük ilgi uyandırmış, İngiltere’deki Kıbrıslı Türkleri ve sürekli İngiltere’den KKTC’ye gelen İngiliz vatandaşlarını bayağı heyecanlandırmıştı.
“Peki sonuç ne oldu? Koskocaman bir hiç.” diyeceksiniz. Olabilir. Bu asılsız haberleri yayınlayan gazeteyi mi suçlayalım? Yoksa bu gazeteye bu haberleri sızdıran resmi kaynakları mı protesto edelim? Hayır, unutmayalım ki bu haber günlerce, hatta haftalarca konuşulmuş, tartışılmış ve gündemde kalmıştı. Peki, bu haberin KKTC’ye yararı ne oldu? Söyleyelim: KKTC’nin tanınması gündemde kaldı, konuşuldu, tartışıldı. Bu haberin doğru olup olmadığını anlamak için  İngilizler, Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rumlar, “Sunday Express”si aradı durdu. Gazeteye bu haberin kaynağını sordu durdu. Sonuç olarak KKTC’nin tanınma olayı gündem oluşturdu.
“KKTC’nin tanınması yanlış, yalan haberlere mi dayandırılmalı?” diye soracaksınız... Tabii ki hayır... Mutlaka doğru bilgilendirme ve haberlerle KKTC’nin tanıtımı yapılmalı. Bunu da KKTC’nin dış ülkelerdeki temsilcilikleri yapmalıdır. Bu temsilcilikler eğer bir gün Büyükelçilik olacaksa gündemi tanınma oluşturmalıdır