KKTC Meclisi Genel Kurulunda görüşülmeye başlayan 2026 Yılı Merkezi Devlet Bütçesinde, söz alan Muhalefet milletvekilleri Gelir Vergisi hesaplamasında Vergi Yükümlülerine Kişisel İndirim ile eş ve çocuk indirimlerinin verilmemesine ilişkin Maliye Bakanlığında bazı çalışmaların yapıldığını ve bunun gerçekleşmesi halinde, Gelir Vergisi yükümlüleri için ağır bir Vergi Yükümlülüğü doğacağı iddiasında bulunmuşlardır.
Gelir Vergisi yükümlüsü Kamu-Özel çalışanı, Ticaret ve Meslek Erbabının zor durumda bırakılacağını ifade ederek Maliye Bakanının bu konuya açıklık getirmesini sorgular nitelikte bir tavır sergilemişlerdir.
Hatırlanacağı üzere pandeminin yaşandığı 2020 Yılında dönemin Hükümeti 25/3/2020 Tarih ve 13/2020 Sayılı Yasa Gücünde Kararname ile Asgari Ücretin üzerinde Emekli Maaşı alan Kamu ve Sosyal Sigorta Emeklilerinin Vergiye tabi bir Gelir elde etmeleri halinde Vergi Hesaplamasında Kişisel İndirim ile eş ve çocuk indirimlerinin verilmemesi öngörülmüştü. Anayasanın 112. Maddesi gereği Yasa Gücünde Kararnamelerin yayınlandığı tarihte gerekçesi ile birlikte Meclise sunulması ve 3 ay içinde Yasalaşması gerekmektedir.
Aradan yıllar geçmesine karşın ilgili Kararname, yürürlükte olup 2025 yılı sonunda uygulamadan kaldırılacaktır.
KKTC. Meclisinde 25/6/2025 Tarihinde iktidar ve Muhalefet Partileri Ekonomi Bütçe ve Plan Komitesi ve meclis genel kurulunda oybirliği kabul edilen Yasa 1 Ocak 2026'dan itibaren yürürlüğe girecektir. İktidar ve Muhalefetin bahse konu yasada mutabık kaldıkları tek konu bir Asgari Ücret değil de 2 Asgari Ücretin üzerinde Emekli Maaşı alan Emekli Kişisel İndirim ile eş ve çocuk indirimlerinin verilmemesidir.
Vergiden istisna edilmiş emeklilik gelirinin Vergiye tabi bir gelir gibi esas alınıp emeklinin elde ettiği Vergiye tabi gelirin vergilendirilmesi sırasında Kişisel İndirim ile eş ve çocuk indirimlerinin verilmemesi Sosyal Adalet ilkeleri ile bağdaşmadığı gibi Anayasanın 8 (1) Maddesinde öngörülen Eşitlik İlkesi ile de bağdaşmamaktadır.
Vergi Hukukunda Gelirlerin Bütünlüğü esastır. Ancak bu gelirlerin Vergiye tabi gelirler olması gerekmektedir. Vergilendirmede Yükümlünün Statüsü değil, elde etmiş olduğu Gelir miktarı esastır. Bu kural tüm Vergi yükümlüleri için geçerlidir.
KKTC Meclisinde 2026 Yılı Merkezi Devlet Bütçesinin görüşülmesi esnasında gerçek kişi Statüsünde Gelir Vergisi Yükümlüsü Kamu-Özel çalışanı ile Ticaret Meslek ve Sanat Erbabının Vergilendirilmesinde Kişisel İndirimler ile eş ve çocuk indirimlerinin verilmemesi ağır vergi yükü ile birlikte yapısal bazı problemleri beraberinde getirmesi söz konusudur.
Gelir Vergisi yükümlüsüne verilen Kişisel İndirim ile Eş ve çocuk indiriminin temelini Yılın başındaki Asgari Ücret oluşturmaktadır. Asgari Ücret Tesbit Komisyonu tarafından tespiti yapılan Asgari ücret üzerinden Bakanlar Kurulu tarafından kişisel İndirim belirlenir. Bu kişisel İndirim üzerinden de belirli oranda Eş ve çocuk indirimleri belirlenir. Bu ise belirli bir gelir payının Vergi Hesaplamasında indirim konusu yapılması anlamındadır. Kişisel İndirim ile Eş ve çocuk indirimlerinin verilmemesi Kişi tarafından harcanan her kuruşun Vergi Kapsamına girmesi, diğer bir ifade ile Asgari Ücretin Vergi kapsamına girmesi demektir.
Değiştirilmiş Şekliyle 24/1987 sayılı Gelir Vergisi Yasasının 12. Maddesi, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen Kişisel İndirimin ve Yükümlü tarafından beyan edilen gelirin %10'u üzerinden hesaplanan Özel İndirimin toplamı Asgari Ücretin altında olamaz şeklindedir. Bunun anlamı Asgari Ücretin Vergiden istisna olduğudur.
Kişisel İndirim ile Eş ve çocuk indirimlerinin verilmemesi Vergi uygulamalarında Asgari Ücrete bağımlılığı ortadan kaldıracak ve yapısal ve sistemsel değişiklik gerektiren Yasa Değişikliklerini zorunlu hale getirecektir. Buna ise hiç gerek yoktur.
Vergi Sistemimizi sorgulanır hale getiren günübirlik politikalar ve bu politikalar gereği yapılan uygulamalar ile bilgiye dayanmayan niteliksiz eleştirilerden artık vazgeçilmesi gerekir diye düşünüyorum.