20 TEMMUZ 1974 BARIŞ HAREKATININ 48. YILDÖNÜMÜNDE MUTLUYUZ GURURLUYUZ (3)
Ancak Anavatanımız Türkiye’nin kararlı duruşunu kısa sürede unutan Yunan Cuntasının girişimleriyle 15 Temmuz 1974 günü RMMO ve EOKA-B’nin ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makarios’a karşı düzenlediği darbenin ardından Makarios’un yerine getirilen Nikos Sampson 17 Temmuz 1974’te Kıbrıs Helen Devletini ilan etmişti.
15 Temmuz 1974 Pazartesi günü Makarios’a karşı düzenlenenbu darbenin esas hedefi, Enosis’in bir an önce gerçekleşmesini sağlamaktı. Ancak kendisine düzenlenen darbeden sağ kurtulan ve de Baf’a kadar kaçmayı başaran Makarios , İngiliz askerlerinin de yardımlarıyla adadan çıkacak ve de Londra üzerinden ABD’ye gidecekti.
15 Temmuz 1974 darbesi ile birlikte Anavatanımız Türkiye, Yunanistan’ı resmen uyarır ve de ültimatom verirken dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, gelişmelere karşı birlikte hareket etme yönünde nabız yoklaması için Londra’ya kadar gitmişti. 17 Temmuz 1974’te Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sayın Bülent Ecevit, İngiltere Başbakanı Harold Wilson ve Dışişleri Bakanı James Callaghan ile görüştü. Ancak 1960 Garanti Antlaşmalarına bağlı olarak Adadaki oldu bittilere müdahale ve ortak hareket etme konusunda isteksiz davranan İngiltere’nin gelişmeleri zamana yaymayı hedeflemesi üzerine anavatanımız Türkiye zaten verdiği kesin kararını uygulamaya koyacaktı.
BM Güvenlik Konseyi’nin 19 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleştirmiş olduğu toplantısında yapmış olduğu konuşmasında Makarios: “Yunanistan’daki Askeri Cunta, Kıbrıs’ın bağımsızlığına ve egemenliğine saygı göstermeyerek diktatörlüğünü Kıbrıs’a da taşımıştır. Adadaki darbe bir iç mesele değil, dışarıdan yapılmış bir istiladır diyerek anavatanımız Türkiye’ye de müdahale çağrısında bulunuyordu.
O günde Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf R. Denktaş bir yandan Rumlar arasındaki gelişmeleri takip ederken diğer yandan da Anavatanımız Türkiye’nin alacağı karar merakla ve sabırsızlıkla bekliyordu..
..Beklenen telefon 19.45’te geldi. Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Asaf İnhan onu bekliyordu. Rauf R. Denktaş’ı görünce Bayraktar’la konuşmasını kesen Büyükelçi Asaf İnhan: “Gel bakalım Denktaş bey, Beklediğin Gün Geldi” dedi. Asaf İnhan’ın Denktaş’a Uzattığı Kağıtta, 20 Temmuz 1974 Sabahı Çıkarmanın Başlayacağı Yazılıyordu. Kaynak: https://www.net/45-yildonumunde-20-temmuz-baris-harekati/
Tüm Tabur Komutanlarına gece yarısı, 20 Temmuz 1974 sabahı saat 4.30’dan itibaren Türkiye’nin havadan ve denizden çıkarma yapacağı haberi verildi. Ancak Genel Kurmay Başkanlığının son mesajında harekatın saat 05.00’te başlaması emredildi.
Yapılan planlamaya göre Hava İndirme Tugayı’nın kabul ekibi 04.30’da ineceğinden Pınarbaşı (Kırnı) Havaalanı süratle kullanılabilir hale getirildi. Ancak, Türkiye ile Kıbrıs arasındaki saat farkı hesaba katılmadığından 03.30’da gelen uçağa işaret verilmedi ve uçak geri döndü.
Harekat saati 05.00 diye bilinirken Türkiye’de uygulanan ileri saat uygulaması mı, yoksa Kıbrıs’ta uygulanan saat mi olduğu belirtilmediğinden sabah saat 05.00’te Bayrak Radyosu’ndan yaptığı konuşmada Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ada’nın dört tarafında indirme ve çıkarma yapmaya başladığını duyuran Türk Yönetimi Başkanı Rauf R. Denktaş:
“Bugün, bu anda kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri, Kıbrıs’ın her yanında havadan ve denizden çıkarma yapmaktadır. Gazanız Mübarek Olsun.” Diyordu.
Ancak saat farkı nedeniyle Rauf R. Denktaş’ın mesajı erken yayınlanmış oluyordu. Görünürde ne bir uçak, ne de çıkarma olduğuna dair bir işaret vardı. Çıkarma, Denktaş’ın mesajından bir saat sonra başladı. Denktaş, bekledikleri o bir saati, “Hayatımın en uzun bir saatiydi” diye tanımlamıştı..
..Duygularını şöyle anlatıyordu Rauf R. Denktaş: “Yaklaşık bir saat sonra derinden top sesleri duyuldu. Hemen arkasından Gönyeli ovalarına yağan paraşütler. Etrafa baktım, ağlayanlar, toprağı öpenler vardı. Ben de ağlamaktaydım” ..
…Ve Türkiye, saat 06.20’de, Londra ve Zürih Anlaşmalarından doğan meşru garantörlük ve müdahale hakkına dayanarak Kıbrıs Harekatını başlattı. Türk Hava Kuvvetleri, Adadaki askeri hedeflere taarruz düzenledi..
..Nakliye Uçakları Hava İndirme Tugayı Birliklerini paraşütle atmaya başladı. Rumların yoğun olarak yaşadıkları bölgelere uçakla İngilizce ve Rumca yazılı broşürler atıldı. Bu broşürlerde, Rum halkı direnişten vazgeçmeye, Rum askeri de teslim olmaya davet ediliyordu..
..Donanma Topçusu saat 06.40’ta , Girne açıklarında Beşparmak Dağı yamaçlarındaki hedefleri ateş altına aldı. Ve ilk birliği taşıyan LCM-8, saat 08.30’da , daha sonra Yavuz Çıkarma Plajı olarak isimlendirilen Pladini bölgesine çıktı. Çıkarma dalgaları art arda devam etti. Saatler 09.00’u gösterdiğinde, ilk Türk bayrağı sahil gerisindeki iki katlı bir binaya çekildi. Plajın emniyeti sağlandıktan sonra 50. Piyade Alayı karaya çıktı ve plaj Kara Birliklerine devredildi..
…Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit, harekatın başlamasının hemen ardından saat 06.10’da yapmış olduğu konuşmada Kıbrıs’a müdahale ettiklerini şu sözlerle duyuruyordu: “Türk Silahlı Kuvvetleri, Kıbrıs’a indirme ve çıkarma harekatına başlamış bulunuyor. Allah milletimize, bütün Kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı etsin. Bu şekilde insanlığa ve barışa büyük hizmette bulunmuş olacağımıza inanıyoruz. Öyle umarım ki, kuvvetlerimize ateş açılmaz ve kanlı bir çatışmaya yol açılmaz..
..Biz aslında savaş için değil, barış için; yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için Ada’ya gidiyoruz. Bu karara ancak tüm politik ve diplomatik yolları denedikten sonra mecbur kalarak vardık. Tekrar bu harekatın insanlığa, milletimize ve bütün Kıbrıslılara hayırlı olmasını dilerim. Allahın milletimizi ve insanlığı felaketlerden korumasını dilerim.” Kaynak: https://www.net/45-yildonumunde-20-temmuz-baris-harekati/
Ne yazık ki, 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ta gerçekleştirilen Yunan darbesi sonrasında pek bir şey yapmayan BM Güvenlik Konseyi , Kıbrıs Barış Harekatının ilk günü aldığı 20 Temmuz 1974 tarih ve 353 sayılı kararla, tarafları ateşkese, adadaki bütün yabancı kuvvetleri adadan çekmeye ve bütün ülkeleri Kıbrıs’ın egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygılı olmaya davet etmiştir. Kaynak: SoyalpTamçelik, BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’la ilgili Aldığı Bazı kararların Özellikleri ve Analitik Değerlendirmesi (1964-1992), s.1248
BM Güvenlik Konseyi’nin yeniden çağrısı üzerine 25 Temmuz 1974 tarihinde Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Turan Güneş, İngiltere’yi Dışişleri Bakanı Callaghan, Yunanistan’ı ise Yorgo Mavros’un temsil ettiği I. Cenevre Konferansı çalışmalarına başladı. 30 Temmuz günü de Türk tezi üzerinde anlaşmaya varıldı. 8 Ağustos günü II. Cenevre görüşmeleri başladı. Yunan delegeleri I. Cenevre görüşmesinde Yunan Dışişleri bakanının kabul ettiği maddeleri inkar ettikleri görüldü. Kaynak: http://m.turkiyegazetesi.com.tr/Genel/a13394.aspx/Genel/a13394.aspx&
Yunanlılar meseleyi sürüncemede bırakmak, işin içine başka devletleri de katmak için masa başı oyunlara başvuruyorlardı. Adada da, Rumve Yunan askeri birlikleri işgal ettikleri bölgelerde Türkleri öldürüyor ve yerlerinden sürüyor ve de evlerini yakıyordu.
Türk tarafı Rum-Yunan oyunlarını bozmak için son tekliflerini 12 Ağustos günü sundu. Rum tarafı yine masa oyunlarına başlayınca görüşmeler 13 Ağustos günü kesildi.
14 Ağustos1974’te Barış Harekatının 2.Aşaması başlarken hedef, Doğu’da Mağusa ve Batı’da Lefke’ye kadar ulaşılarak, bu bölgelerin ve işgal edilen Türk köylerinin kurtarılmasını sağlamaktı.. YARIN DEVAM EDECEK..