77. BM Genel Kurulu nedeniyle gerçekleşen ABD ziyareti sonunda New York’taki Türkevi’nde gazetecilerle gerçekleştirdiği söyleşide, KKTC’nin tanınmasıyla ilgili somut herhangi bir adımın olup olmayacağı, bu yönde dünyada ne gibi adımların beklenebileceği sorusu üzerine Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’a yönelik siyasetinin belli olduğunu ve bunun tartışma götürmeyeceğini kaydetti..
23 Eylül 2022 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ercan’a uçuş konusunu Putin’le görüştüğünü açıkladı.
“Biz Kuzey Kıbrıs’ı rastgele bir ülke olarak görmüyoruz. Onu biz adeta kendimiz olarak kabullendik, öyle görüyoruz, öyle de göreceğiz” diyen T.C Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin’le görüşmelerinde de Kuzey Kıbrıs meselesine değindiğini aktardı..
Rusya’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne direkt uçuşların başlamasından memnuniyet duyacaklarını belirten Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Buranın çok önemli olan boyutu malum Rusya’nın turist potansiyeli çok yüksek. Turizm de KKTC’nin en önemli gelir kaynaklarından biridir” dedi.
23 Eylül tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; 77. BM Genel Kurulu nedeniyle New York’ta bulunan KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar; “Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statülerinin tescil edilmesi yönündeki çalışmaların, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle yürütüldüğünü” ifade etti.
Yine “Yıllardır yapılan federasyon görüşmelerinde Rum tarafının eşitlik kavramını ciddiye almaması nedeniyle bir neticeye varılamadığını dile getiren sayın Ersin Tatar; Rum tarafının, Kıbrıs Türklerini domine etmeye ve Türkiye Cumhuriyeti’nin adadan çekilmesini sağlamaya yönelik çabalarına işaret etti.
KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, AB üyesi olduktan sonra Rum tarafının “Sıfır Garanti Sıfır Asker” ısrarıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin dışlanmasını hedeflediğini belirtti.
77. BM Genel Kurulu nedeniyle New York’ta bulunan sayın Ersin Tatar, TVNET canlı yayın programına katılarak, New York temaslarını ve gündeme dair son gelişmeleri değerlendirdi. Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda gerçekleştirmiş olduğu konuşmada KKTC’nin tanınması yönünde yaptığı “Uluslararası toplumu, KKTC’yi resmen tanımaya davet ediyoruz” çağrısına değinerek, New York’ta dünya devlet başkanlarının huzurunda yapılan böyle bir çağrıya Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türk halkının yanında olduğunu ve sahiplendiğini bir kez daha gösterdiğini ifade etti..
..”Bölgenin en güçlü ülkesi olan Anavatan Türkiye ile birlikte hareket ettiklerini” vurgulayan KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, daha güçlü bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için direnmeye devam edeceğiz dedi. Sayın Tatar “Türkiye Cumhuriyeti, bizim Anavatan’ımızdır, bu gölgenin en güçlü ülkesidir. Böyle güçlü bir devletin, kendi güvenliği ve Doğu Akdeniz’deki hakları, elbette KKTC’den geçer. Tanınmış bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bu hedeflerimiz bağlamında çok önemlidir. Onun için biz, sonuna kadar direneceğiz” dedi..
..Türkiye Cumhuriyeti’nin, Kıbrıs Türk halkını yalnız bırakmayacağını ve gerekli adımları atacağını dile getiren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, öldürücü silahların da alınabilmesini içeren bir durumun hasıl olmasının ve ABD’nin böyle bir adım atmasının rahatsız edici olduğunu kaydetti..
.. “Bir tarafta NATO üyesi Türkiye, diğer tarafta AB üyesi Güney Kıbrıs. Böyle bir çatışma ortamına katkı koymak, ABD’ye yakışmıyor” diyen KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar “Yakın gelecekte olabilecek bir antlaşma sürecine, silahlanmanın hiçbir katkı koymayacağını vurguladı.. Sayın Tatar “Bu durum, bir antlaşma umudunu da bana göre yok etmektedir” dedi..
..Çatışma ortamının tetiklenmesinin turizm ve ekonomiye de etki yapacağını kaydeden KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar “Yapılan yanlışlardan kısa süre sonra dönülmesi gerektiğini söyledi. “Biz her şartta , Anavatan Türkiye ile birlikte hareket ediyoruz. Rum tarafı, Kıbrıs Türk’ünü azınlık durumuna düşürmek niyetindedir. Bunu asla kabul etmeyiz” şeklinde konuştu.
Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulu toplantıları dolayısıyla New York’ta bulunan KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar; Türkevi’nde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Türkiye Dışişleri Bakanı sayın Mevlüt Çavuşoğlu, KKTC New York Temsilcisi Mehmet Dana ve Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu’nun da katıldığı görüşme basına kapalı gerçekleştirildi.
Yine 26 Eylül 2022 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre “Kıbrıs konusunda yeni döneme girildi” diyen KKTC’nin Ankara Büyükelçisi sayın İsmet Korukoğlu: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları “Kıbrıs Adası’nda iyi komşuluk ilişkisi içinde yaşayan iki devletin varlığının resmen tanınması anlamına geldiğini, KKTC’nin uluslararası toplum içindeki haklı yerini almasının zamanı geldiğinin dünyaya ilanı olduğunu” kaydetti.
26 Eylül 2022 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; BM Genel Kuruluna katılmak üzere gittiği New York’ta ABD’de yaşayan Rum ve Yunanlılarla da görüştü. Fileleftheros Gazetesi, 23 Eylül Cuma akşamı düzenlenen yemekte yapmış olduğu konuşmada GKRY Lideri Anastasiadis’in; soydaşlarından “Kıbrıs ile Yunanistan’ın bayrağı ile ideallerini yüksekte tutmalarını” istediğini yazdı.
Habere göre Anastasiadis, çabalarına tavizlerine ve tarihi uzlaşılara rağmen Türkiye’nin uzlaşmazlığının, “Kıbrıs’taki Helenizmi” kurtaracak çözüm perspektifine izin vermediğini iddia etti. Anastasiadis, başından beri Rumlar ve Kıbrıslı Türkler için ilerleme koşulları yaratılmasına ve ülkenin toprak bütünlüğünün geri alınmasına önem verdiklerini ifade ederken, “Kıbrıs’ın AB üyesi olmasından dolayı” güvende hissettiğini ve güvende hissetmesini sağlayacak ittifaklar oluşturulduğunu belirtti.
Geriye dönüp baktığımızda Rum-Yunan ikilisinin 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Enosis’e sıçrama tahtası olarak gördüğünü yaşayarak gördük. 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları ile Rum-Yunan ikilisinin hedefi 8 saat içerisinde Lefkoşa’da Türkleri teslim almak ve de 24 saat içerisinde Ada genelinde etkisiz hale getirmekti.
11 yıl boyunca Kıbrıs Türk Halkı adanın her yanında silahlı saldırılara ve katliamlara uğradı ama yılmadı, Türk Mukavemet Teşkilatı TMT etrafında bütünleşerek anavatanımıza güvenerek verdiği mücadelenin sonunda 20 Temmuz 1974 Barış Harekatının mutluğunu yaşadı, Kıbrıs’ta iki bölgelilik oluştu, Kıbrıs’a barış ve huzur geldi. Yıllarca devam eden federasyon görüşmelerinden bir sonuç alınamamasının ardından 15 Kasım 1983’te bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildi.
Ancak ne var ki siyasi çözüm adına Rum liderliğinin tüm uzlaşmaz tutumuna karşı yine yıllarca görüşme masasına oturuldu, yeniden ‘Federasyon’ görüşmelerine devam edildi. Ancak Rum-Yunan ikilisinin tarihin derinliklerinden gelen Megali-İdea hayalleri nedeniyle Enosis’e giden yolu açmak istemeleri sonucu bir uzlaşmaya varılamayacaktı. Ama ne var ki hala daha dün olduğu gibi bugün de aramızda bu küçücük ada ikiye bölünemez diyerek Rumlarla Federasyon çatısı altında yaşamak isteyenler vardır!..
Biz de diyoruz ki adada tek adil ve kalıcı siyasi çözüm “Günümüzde Kıbrıs’ta var olan iki bağımsız ve egemen devletin birbirini karşılıklı olarak tanımasıyla mümkündür” ve de dünyada bir başka örnekleri vardır diyoruz.
Sonuç olarak ; gelinen noktada bir kez daha görüyoruz ki Rum-Yunan ikilisinin ve onlara destek veren BM Güvenlik Konseyinin hedefi Kıbrıs Türk halkını olası bir siyasi çözümde ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ‘azınlık’ hakları ile yamalamak ve Girit misali yok etmektir.
Kıbrıs Türk Halkına düşen görev birlik ve beraberlik içinde hareket ederek; anavatanımız Türkiye’ni desteğinde bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmasını sağlamaktır.
Bu noktada çok önemli gördüğüm bir noktayı dile getirmek istiyorum. 21 Eylül 2022 tarihli Diyalog gazetesinde s.10’da kendisine ait köşesinde “Üçe bölünen ada vardır” diyen sayın Cemal Aslan: “Kıbrıs adasının 2 ayrı devlete bölünecek kadar büyük olmadığını iddia eden romantik Federalistlere gelsin; 1 ada 3 bağımsız ve egemen devlet: Borneo Adası. Güney Doğu Asya’da bulunur. Endonezya, Malezya ve Brunei tarafından paylaşılmıştır..
..Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti neden kabul edilmesin?..
..Kıbrıs’ta dini, dili, ırkı tamamen ayrı 2 halk, 2 ayrı demokratik düzen ve 1964’ten beridir 2 ayrı devlet vardır. Kabul etseler de etmeseler de biz bir devletiz. Birleşmiş Milletler, meşruiyetin kaynağı değildir” diyor.
Sayın Cemal Aslan’ı bu söylemleri ve konu ile ilgili, örnek verdiği Borneo Adası için ve de “1 Ada 3 Bağımsız Egemen Devlet” açıklaması için yürekten kutlarım.
Kıbrıs Türk Halkına düşen görev bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve tanınmasını sağlamaktır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..
GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ KIBRIS TÜRK HALKINA KARŞI SİLAHLANMAYI HEDEFLERKEN (3)
Metin FAHRİOĞLU