Kıbrıs Türk Halkının Varoluş ve Özgürlük Mücadelesinin mihenk taşı olan Şanlı Erenköy Direnişimizin 58’nci yıl dönümünde aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anarken gazilerimizi saygıyla selamlıyorum.
Erenköy ve bölgesinin, Kıbrıs Türk Halkının milli mücadele tarihinde önemli bir yeri vardır. 1 Nisan 1955’te EOKA tedhiş örgütü faaliyete geçerken, Kıbrıs Türk Halkının kendini koruması için gizli yollardan Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) mensuplarının, Türk Mukavemet Teşkilatı’na Türkiye’den getirdikleri ilk parti silahlar 16 Ağustos 1958’de Vehbi Mahmutoğlu ve Asaf Elmas tarafından balıkçı teknesiyle taşınmasının ardından bu yöndeki çalışmalar Ağustos 1964’e kadar devam edecekti.
Erenköy, Bozdağ, Mansura, Alevkaya ve Selçuklu bölgelerini de içine alan 19 Km karelik bölge, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın oluşmaya başladığı daha ilk günlerden itibaren kahramanlıklarla dolu mücadele tarihinde yediden yetmişe bütün fertleriyle yerini alarak Kıbrıs Türk Halkının milli mücadelesinde mihenk taşı olmuştur.
Erenköy, bugün kuruluşu 1 Ağustos 1958 olarak kabul edilen Türk Mukavemet Teşkilatı’nın Lefke Sancağına bağlı bir ‘Kovan’ bölgesi olan 5 Türk köyünden biri idi. 1960 Resmi Nüfus Sayımına göre Erenköy’de 299, Bozdağ’da 232, Mansura’da 127, Alevkaya’da 123 ve Selçuklu’da 66 Türk yaşıyordu.
Rum-Yunan ikilisinin 21 Aralık 1963 Kanlı Noel silahlı saldırılarının başlamasının ardından İngiltere’de ve Türkiye’de yüksek tahsilde bulunan öğrencilerin Kıbrıs’a girişlerine Rumların engel olması sonrası anavatanımız Türkiye’de tahsilde bulunan gençlerimizden Nisan 1964’ten itibaren 497 üniversite öğrencisi ve de İngiltere’den 71 öğrenci/işçi gencimiz toplamda 568 kişi önceleri botlarla ilerleyen günlerde ise hücumbotlarla Erenköy’e ayak basmışlardı.
Erenköy ve bölgesinin kendi kontrollerinde olmamasını kabullenemeyen Rum liderliği Erenköy Türk bölgesinin direnişini kırarak ve sahil şeridini ele geçirerek Kıbrıs Türk halkı adına gelecek her türlü ikmali önlemek ve olası bir Türk çıkartmasında bu sahilin kullanılmasının önüne geçmek amacıyla Erenköy ve bölgesinin işgalini gerekli ve önemli görüyorlardı!.
Konu ile ilgili olarak; KKTC’de Tören, Bayram ve Anma Günleri adlı kitabında sayın Mehmet Salih Emircan: 500’ü aşkın gencin gruplar halinde Erenköy’e çıkmasına onay verilmesinin ardından 31 Mart 1964 gecesi yola çıkan ilk gönüllü kafilesi, 1 Nisan 1964 günü, AKA kod adlı Türk Subayı Yarbay Sadi Eninanç başkanlığında Erenköy sahiline adım atmış ve başlayan bu takviye operasyonu 3 Eylül 1964’e kadar , toplam 11 kafile olarak devam etmiştir..
..Bölgenin stratejik durumu nedeniyle gerekli görülerek 1 Ağustos 1964 tarihinde E. Alb Riza Vuruşkan ve Rum Hükümetinin adaya girişini yasakladığı Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf R. Denktaş Erenköy’e çıktılar. 3 Ağustos’ta ‘Akıncı Bey’ kod adını alan E. Alb. Riza Vuruşkan’ın Sancaktarlığı altında Erenköy Sancak’ı adıyla bölge mücadele tarihimizde yer aldı. Kaynak: Mehmet Salih Emircan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Tören, Bayram ve Anma Günleri, s. 107, Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği Yayını, 11 Ekim 2010 .
Bilindiği üzere Riza Vuruşkan; “Ali Conan” kod adı ve Kıbrıs’ta TMT Lideri (Bozkurt-Bayraktar) olarak TMT’nin kurucu komuta kadrosunu oluşturacak 4 subayla birlikte 31 Temmuz 1958 akşamı Kıbrıs’a gelen ilk komutanımızdır.
21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları ile birlikte Kıbrıs Türk Halkı Rum-Yunan ikilisinin silahlı saldırılarına ve katliamlarına karşı Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) etrafında bütünleşerek büyük mücadeleler vermiştir.
Bu vesileyle Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) mensuplarını, kahraman Mücahitlerimizi ve de Rum-Yunan silahlı saldırılarına ve katliamlarına karşı verilen mücadelede kullanılmak üzere adaya gizli yollardan silah sokulmasında önemli noktalardan biri olan Erenköy’e gerçekleştirilen Rum-Yunan silahlı saldırılarına karşı, Anavatanımız Türkiye’de ve İngiltere’de tahsilde bulunan ve tahsillerini yarıda bırakarak Anavatanımız Türkiye’den teknelerle Nisan 1964 tarihinden itibaren Erenköy’e gelen yaklaşık 500 gencimiz bölge halkı ile birlikte omuz omuza mücadele veren, Kıbrıs Türk halkının TMT etrafında bütünleşerek büyük mücadeleler veren ve de verilen bu mücadelede kullanılmak üzere adaya silah sokulmasında önemli noktalardan biri olan Erenköy’e gerçekleşen Rum-Yunan silahlı saldırılara karşı gerçekleşen şanlı direnişimizin 58. Yıl dönümünde aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha saygıyla selamlıyorum.
Rum-Yunan ikilisinin 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarının hedefi; Megali-İdea hayalleri doğrultusunda 6 saat içerisinde Lefkoşa’da Türk halkını teslim almak ve 24 saat içerisinde de ada genelinde Türkleri etkisiz hale getirerek Enosis’in gerçekleşmesini sağlamaktı. O günde Rumlar tarafından, Yunan Alayı desteğinde Lefkoşa ve K. Kaymaklı’ya çok ciddi boyutta saldırılar düzenleniyordu.
O günde Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) etrafında bütünleşen Kıbrıs Türk Halkı yıllarca sürecek direnişini hayata geçirirken 25 Aralık 1964’te anavatanımız Türkiye’ye yardım çağrısında bulunan Rauf R. Denktaş: “Müdahale Ediniz. Son Mermilerimizi Atıyoruz” diyordu.
Bu gelişmelerin ardından Türk Savaş Uçaklarının Lefkoşa üzerinde ihtar uçuşlarında bulunması sonrası Kıbrıs sorunu önce Londra’ya taşınacak olumlu bir sonuca varılamaması sonrası da sorun BM Güvenlik Konseyine taşınacaktı. 4 Mart 1964 tarih ve 186 sayılı BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararla birlikte Kısa sürede Kıbrıs’a BM Barış Gücü Askeri gelecek ancak Rum-Yunan ikilisinin silahlı saldırıları tüm ada geneline dağılırken etkisiz kalacak ve de gerçekleştirilen katliamlar her geçen gün artarak devam ederken Yunanistan’dan da sayıları on beş bini bulan Yunan askeri de adaya gelecekti.
9 Haziran 1964’te bir gemi ile gizli yolardan Limasol’a çıkan E. General Grivas, Rumları düzenli birlikler halinde örgütleyip silahlı saldırı ordusu meydana getirdi. Yunanistan Genel Kurmay Başkanlığı tarafından E.General Grivas’ın Kıbrıs’ta Rum-Yunan ordularının Başkomutanlığına getirilmesinin ardından kısa bir süre sonra Erenköy bölgesine silahlı saldırılar düzenlenecekti.
Bu gelişmeler çerçevesinde Rum-Yunan ikilisinin öncelikli hedefi Kıbrıs Türk halkının anavatanımız Türkiye ile olan tek deniz yolu bağlantısı olan Erenköy ve bölgesini Mart 1964’ten itibaren karadan ve denizden kesmekti!. Nitekim bu çerçevede 5 km’lik sahil hattını ele geçirerek bölgedeki Kıbrıs Türk halkının dünya ile olan bağlantılarını kesmek, silah, yiyecek ve personel takviyesini önlemek ve bu sahillere yapılacak muhtemel bir Türk çıkarma hareketini önlemek isteyen Rum-Yunan ikilisi, 06 Ağustos 1964 tarihinde General Grivas ve Yardımcısı Karayannis komutasında bütün cephelerde Havan ve Topların desteğinde ve BM kontrol ve gözetleme noktalarını da yıkarak genel taarruza geçerler. Temmuz 1964 itibarı ile Rumların ellerindeki askeri güç, 5000’i Yunanistan’dan gelen Yunan askeri olmak üzere 24000 kişilik Milli Muhafız Ordusu ve 5000 kişilik Polis gücü vardı..
..Bu saldırıdaki Rum kuvveti, 8. Taktik Gruptan 3 Bölük, 12. Taktik Gruptan 2 Bölük, 206. Piyade Taburu, 31. Komando Bölüğü, 6 Zırhlı Araç, 185. Sahra Topçu Birliği’nden 1. Batarya, 81 milimetrelik Havan Takımı ve 3 Hücumbottur. Bu saldırıda General Grivas’ın emriyle Rumlara Birleşmiş Milletlere ait gözetleme noktalarını da işgal ederlerken buradaki görevliler canlarını kurtarmak için kaçmak zorunda kalacaklardı.. Kaynak: Doç. Dr. Ulvi Keser, Dünden Bugüne Kıbrıs (1913-2013), s.284-285, Ankara, 2013
6 Ağustos 1964 sabah başlayan Rum saldırıları, Anavatanımız Türkiye’nin ihtarlarına rağmen daha da yoğunluk kazanınca 8 Ağustos 1964 günü Türkiye, toplam 64 Savaş Uçağının görev aldığı sınırlı Jandarma operasyonunu başlatmak zorunda kalacaktı.
07 Ağustos akşamı uyarı uçuşu yapıp uyarı için denize bomba bırakan 4 Türk F-100 uçağından ders alınmaması ve Makarios’un Ateş-Kes Anlaşması yapılması için kendisine yapılan tekliflere Grivas ve Yorgacis’in bölgede olduğu ve bölgeyi almadan geri gelmeyeceklerini söylemesi üzerine 08 Ağustos 1964 günü saat 16.15’te düşman mevzilerini ve takviye güçlerini vuran Türk Savaş Uçakları hemen bir gün sonra saat 13.05’te nihai darbeyi indirir. Bu arada Grivas ve Yorgacis bir Helikoptere binerek bölgeden kaçarken bölgeye bir daha dönemeyeceklerdi.
Sonuç itibarıyla, ayni gün saat 14.15’te bölgeye saldıran 2 Yunan Savaş Uçağı da Türklerin üzerine bomba yağdırır ve 2 Mücahit hayatını kaybeder. Erenköy Savaşının başlarında Türkiye müdahale ederse kurtaracak Türk bulamayacaktır diyen Rum liderliği Türk Savaş Uçaklarının iki günlük harekatından sonra Ateşkese razı olacaktı. Erenköy Savaşı sırasında Rumlar 53 ölü, 125 yaralı verirken Kıbrıs Türk Halkı da 16 şehit veriyordu. YARIN DEVAM EDECEK..
ERENKÖY DİRENİŞİMİZİN 58’İNCİ YIL DÖNÜMÜNDE AZİZ ŞEHİTLERİMİZİ SAYGIYLA ANARKEN (1)
Metin FAHRİOĞLU