RUM LİDERLİĞİNİN HEDEFİ KIBRIS TÜRK HALKINI ‘AZINLIK’ HAKLARI İLE ‘SÖZDE’ KIBRIS CUMHURİYETİ’NE YAMALAMAKTIR

Dün olduğu gibi bugün de  Rum-Yunan ikilisinin hedefi Kıbrıs’ta  olası bir siyasi çözümle birlikte  Enosis’e giden yolun açılmasını sağlamaktır. Kıbrıs Türk halkını ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyetine ‘Azınlık’ hakları ile yamalamaktır. Bunu hiç ama hiç unutmayalım..
14 Haziran 2022 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre;  13 Haziran günü  saat 13.30’da KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar ile  KKTC’ne resmi ziyarette bulunan Türkiye Dışişleri Bakanı  sayın Mevlüt Çavuşoğlu ortak bir basın toplantısı düzenlediler.
Basın toplantısında “Rum lider Anastasiadis’in kabul edilemez Güven Yaratıcı Önlemleri  tekrar tekrar  gündeme getirdiğini dile getiren” KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar:   1960 Kıbrıs Antlaşmaları ile Kıbrıs’ta iki ayrı halkın, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin  kurucu ortağı olduğunu anımsattı.. Sayın Ersin Tatar: “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Güney’de Rum Cumhuriyetine dönüşmesiyle bizim devletin dışına  itilmemiz ve haklarımızın işgal edilmesi noktasında bize uygulanmakta olan haksızlıkların büyük insan hakları ihlali oluğunu ve bu çağda olmaması gereken ambargo, izolasyon ve kısıtlamaların hala Kıbrıs Türk halkına uygulanmakta olduğunu uluslararası toplumla paylaşıyoruz” dedi..
Anastasiadis’in kendisine bir mektup göndererek bu konuyu yeniden gündeme getirdiğini belirten sayın Ersin Tatar: “Ercan’ın direkt uçuşlara açılması için Ercan’ın BM denetimine; Gazimağusa Limanı’nın direkt ticaret açılması için AB denetimine ve  Maraş’ın BM’ye iadesi…  Ve ayni zamanda , bu  koşullar içerisinde Türkiye Cumhuriyeti limanlarının  kendilerine açılması ve Ercan’ın BM’ye devriyle de Fır Hattının tek Fır Hattı olarak buradaki hava sahasının aleyhimize çevrilmesine dönük bir takım beklentileri  vardır. Bunları bizim kabul etmemiz mümkün değildir..
.. Temcit pilavı gibi bizim kabul etmediğimiz bu önerileri sürekli gündeme getirmektedir.  Bizim bunları kabul etmemiz mümkün değildir, çünkü bunların altındaki niyet  otoriteyi Kıbrıs Cumhuriyeti’ne daha fazla yaymak ve  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin  egemenlik haklarını ihlal etmektir.” Dedi.
Konu Basın toplantısında yapmış olduğu açıklamada  T.C Dışişleri Bakanı sayın Mevlüt Çavuşoğlu; “KKTC’nin uluslararası platformda görünürlüğünü ve statüsünü artırmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. KKTC’nin uygun gördüğü ülkeler nezdinde, yeni temsilcilikler açılması için  temaslarımızı yoğunlaştırdık” dedi.
Diğer yandan KKTC Dışişleri Bakanı sayın Tahsin Ertuğruloğlu ile yapmış olduğu görüşmenin ardından basına yapmış olduğu açıklamadasayın Mevlüt Çavuşoğlu: “Kıbrıs’ta müzakere süreciyle ilgili tutumumuz bellidir. BM Genel Sekreteri AntonioGuterres ile New York’ta görüştük, her platformda da söylüyoruz “Bizim pozisyonumuz açık ve nettir. Kıbrıs’ta artık iki devletli bir çözüm olması gerekiyor. Müzakerelerin iki eşit egemen devlet arasında başlatılması gerekiyor.  Bu pozisyonumuzu hem KKTC , hem de Türkiye olarak her platformda anlatıyoruz.  Sadece BM Genel Sekreteri’ne değil, ilgi duyan ülkelere ve AB’ne de anlatıyoruz” dedi..
22 Haziran tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; KKTC Dışişleri Bakanı sayın Tahsin Ertuğruloğlu: Rum tarafının sözde “Güven Yaratıcı Önlemler”  paketine ilişkin “ Bu Paketin Tek hedefi Rumların ‘Devlet’, Türklerin de ‘O Devletin Bir Toplumu’ statüsünü  pekiştirmektir.” Dedi..  Sayın Tahsin Ertuğruloğlu,  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kıbrıs meselesinde  adil ve kalıcı bir anlaşmaya varabilmesi için ortaya koyduğu yeni devlet politikasının, iki ayrı egemen eşit devlet gerçeğinin bazı kesimler tarafından benimsenmemiş olmasının üzüntü verici olmakla birlikte, şaşırtıcı olmadığını kaydederek şöyle devam etti:
“Ayni çevrelerin neredeyse 60 yıldır süregelen müzakere süreçlerinde  görüşülmüş ve uzlaşıya varılmamış olan ‘Federasyon’  temelinde bir anlaşma modelinden, hala ulaşılması mümkün bir hedefmiş gibi ümitle bahsetmeleri manidardır. Rum tarafının yıllardır reddettiği ve bugün dünyanın gözünü boyamak için kabul ediyormuş gibi göründüğü sözde ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin’ evriminden oluşacak bir model olarak   yorumladığını  görmemek veya görmezden gelmek ise gerçekten manidardır. Bu kesimlerin gerçeklerle yüzleşebilmeleri için  öncelikle, ‘Federasyon’ formülüne dayalı müzakere süreçlerinin bugüne kadar neden bir sonuca varmadığının cevabını görmeleri ve vermeleri gerekmektedir” dedi.
22 Haziran 2022 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; yakın geçmişte GKRY lideri Anasatasidis’e göndermiş olduğu cevabi mektubunda  KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar , GKRY lideri Anastasidis’in   sözde güven yaratıcı önlem önerilerine ilişkin ortaya koyduklarına yanıt  verdi.  Tatar yanıtında, federasyon zeminindeki müzakerelerin sona erdiğini , federasyon zemininin tüketildiğini ve yeni resmi bir sürecin başlayabilmesi için   müktesep egemen eşitliğin ve eşit uluslararası statünün teyit edilmesi gerektiğini açıkça ifade ettiği kaydedildi.
Açıklamaya göre mektupta şu ifadelere yer verildi: “KKTC  Cumhurbaşkanı sayın Tatar, Kıbrıs konusunun 59 yıldır çözümsüz kalmasının sebebinin Kıbrıslı  Türklerin müktesep haklarının inkar edilmesi olduğunu vurgulamış, mevcut gerçekliğin  Kıbrıs Türk Halkının   ayni Kıbrıslı Rumlar gibi meşru haklarını kullanabilmesini gerekli kıldığının  altını çizmiştir.  
Cumhurbaşkanımız; adil ve kalıcı bir uzlaşı için  iki taraf arasındaki mevcut eşitsizliğin giderilmesi, bunun için de egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyit edilmesinin gerektiğini ifade etmiş, bunun ardından başlayacak resmi yeni bir süreçle, iki eşit devlet arasında kurumsal işbirliği tesis edebileceğine dair vizyonunu Rum lider ile paylaşmıştır.
Cumhurbaşkanı sayın Tatar, Anastasiadis’in sözde   önerilerine  ilişkin ise, bu önerilerin  geçmişte de sürekli olarak masaya getirildiğini ifade etmiş, bunların başarıya ulaşamamasının yegane sebebinin ise müktesep  egemenlik hakkımızı ihlal etmek suretiyle Rum tarafının  kendi otoritesini ülkemize yayma hedefi olduğunu söylemiştir.   Cumhurbaşkanımız, tarafımızca yok ve batıl olan sözde önerilerin tüketilmiş zeminin bir parçası olduğunu, dolayısıyla  statükonun devamına hizmet eden federasyon zemini gibi bunların da tüketildiğini aktarmıştır.
Cumhurbaşkanımız Rum lidere, güven yaratma konusunda samimiyse halkımıza on yıllardır aktif bir şekilde uygulamakta oldukları izolasyon politikasından vazgeçmesi gerektiğini söylemiş, bu politikanın iki taraf arasındaki güven eksikliğinin en temel  sebebi olduğunun altını çizmiştir.”
Cumhurbaşkanı Tatar’ın, Kıbrıs Türk tarafının önümüzdeki günlerde  iki taraf arasında somut işbirliği alanlarına  dair kapsamlı bir öneri sunacağı kaydedilen mektupta , bu önerilerin   iki tarafın  eşitliğini gözeteceğini,  birlikte çalışıp, birlikte fayda sağlayacakları unsurlardan oluşacağını ve yaratılacak işbirliği ilişkisinden iki tarafın fayda sağlayacağını, hem de bölgede ihtiyaç bulunan barışa ve istikrara  katkı konulacağını belirttiği ifade edildi.
Yine  22 Haziran 2022 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; PKK’nın eli kanlı bir terör örgütü olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik yapılan her türlü terörü lanetlediklerini  ifade eden KKTC  Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar;   “Kıbrıs gibi barış ve huzurun arandığı bir coğrafyada Rum tarafının teröre destek vermesi büyük bir skandaldır, rezilliktir” diye konuştu. “Rum-Yunan ikilisinin amacının adayı Yunan adası yapmak olduğuna dikkat çekensayın Ersin Tatar: “Adil, eşit koşullarda bir anlaşmanın olabilmesi için ortaya koyduğumuz iradeye karşılık bulamıyoruz” dedi. Sayın Ersin Tatar, Rum-Yunan ikilisinin  amacının adayı bir Helen adası  yapmak olduğuna dikkat çekti. 
Sonuç olarak; Ne BM’nin, ne AB’nin ve ne de diğer büyük güçlerin; Kıbrıs Türk halkının iradesini hiçe sayarak herhangi bir çözüm modeli dikte ettirme hakkı yoktur ve de olamaz.. Rum-Yunan ikilisinin hedefi Kıbrıs Türk Halkını ‘azınlık’ hakları ile ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yamalamaktır. Bunu hiç ama hiç unutmayalım..
Kıbrıs Türk halkına düşen görev bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak ve tanınması için en kısa sürede harekete geçmektir..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..