Megali-İdea, kelime anlamı ile “Büyük İdeal, büyük fikir” demektir. Rum-Yunan ikilisinin bugün bile dile getirmeye devam ettiği bu fikre ve ilkeye göre, 1453’te Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilen İstanbul tekrar ele geçirilecek, Yunanistan, Girit, Rodos, Kıbrıs, Anadolu ve taaBüyük İskender’in uzandığı İskenderiye’ye kadar olan topraklar işgal edilerek bir Helen İmparatorluğu olarak kabul edilen büyük Bizans İmparatorluğu kurulacaktır. Bu imparatorluğun başkenti ise eski Bizans’ta oluğu gibi hala “Konstantinopolis” diye andıkları İstanbul olacaktır.
Megali İdea fikri ilk kez RigasFerreros adlı bir Rum tarafından gündeme getirilmiştir. RigasFerreros, bu amaçla ilk Megali İdea haritasını 1791-1796 yılları arasında Bükreş’te hazırladı ve 1796 yılında Viyana’da yayınladı. Megaliİdea’nın yaşatılması ve nesilden nesile aktarılması görevini Rum Ortodoks Kilisesi ve Ortodoks mezhebinin merkezi olan İstanbul’daki Patrikhane üstlenmiştir. Kilisenin bu amaçlarını ve eylemlerini gerçekleştirmek için Osmanlı İmparatorluğunun kendisine tanıdığı geniş hoşgörüden yararlandığı inkar edilemez bir gerçektir..
..Megali İdea çerçevesinde 1821 yılında Mora isyanı patlak vermiş ve Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra Megali İdea haritası içinde yer alan toprakların ele geçirilmesi için faaliyete başlanmıştır..Nitekim daha sonra Girit, Rodos, 12 adalar ve diğer Ege adaları ele geçirilmiş, Anadolu’ya asker çıkarılmıştır. Ne var ki Anadolu’da Atatürk önderliğindeki Türk halkı, Kıbrıs’ta ise Anavatan Türkiye desteğindeki Kıbrıs Türk Halkı tarafından,hedeflerine ulaşmaları engellenmiştir. Kaynak: http://www.reformturk.com/tarih/12691-megali-idea-nedir.html
“Büyük Fikir” anlamına gelen “Megali-İdea Yunan milleti yaratma ideali olarak tanımlanıyor… Rum-Yunan ikilisinin, Megali İdea hayalleri çerçevesinde Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakını ifade eden Enosis; Yunanlı şair RigasFerreros tarafından ilk Megali İdea haritasının çizildiği 1791 yılından beri gündemde olmaya devam etmektedir..Bu haritada Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasının ardından sahip olması gereken yerler çizildi. Haritada Batı Anadolu, Batı-Doğu Trakya, Ege Adaları, Girit, Rodos ve Kıbrıs’ın yanı sıra İstanbul da Yunan halkına ait olarak kabul edilen topraklar arasında gösterildi.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde; 1821 Yunan isyanı sırasında Girit’te ve Kıbrıs’ta Enosis’i hedefleyen isyan hazırlıkları yapılmış , ancak bir Rum’un Kıbrıs Vali’sine yaptığı ihbar sonucu isyan hazırlığı yapanlar emellerine ulaşamaz ve de bazı papazlar idam edilirken diğerleri de Adadan uzaklaştırılacaklardı..
Megali İdea ile Yunanca konuşulan bölgelerin de Helen İmparatorluğu altında birleştirilmesi öngörülürken; Yunanistan , 1830 yılında bağımsızlığı ile başlayan süreçte Osmanlı toprakları içerisinde genişlemesini sürdürürken Megali İdea haritasında belirtilmiş bazı yerleri de almayı başarıyordu..
Enosis, Yunan Megali İdeasının değişmeyen hedeflerinden biridir. Daha Kıbrıs’ın idaresinin Osmanlı Devletinin hakimiyetinde olduğu dönemde bile Papazların bu yöndeki girişimleri vardı. Kıbrıs’ta ve Girit’te Enosis’in gerçekleştirilmesinin “Büyük Yunanistan” projesinin gerçekleştirilmesine bir basamak teşkil edeceği inancı vardı. Bu çerçevede Enosis kampanyalarının ardında Rum Ortodoks Kilisesi vardı.
Geriye dönüp baktığımızda daha 1821, 1841 yıllarında FilikiEterya’nın Girit’te isyan faaliyetleri görmekteyiz.. 1867’de Girit’te gerçekleşen ayaklanmadan sonra Fransa, Girit için Plebisit önermiş ve Rusya ile birlikte Girit’in Yunanistan ile birleşmesine destek vermişti. Neticede 1912’de Girit Milletvekilleri Yunan Parlamentosuna katılarak Enosis’in gerçekleşmesini sağlamışlardı..
1878’de Giritli Rumlar yeniden ayaklandılar ve bazı haklar istediler. Neticede Berlin Konferansında Osmanlı Devleti Girit’e geniş özerklik verilmesini kabul etmiştir.. Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanması ve Avrupa devletlerinden gördükleri büyük destek, Yunan Milliyetçilerine cesaret vermiş ve Megaliİdea’ya olan inancı güçlendirirken 1894’te Yunan Ordusu içinde EtnikiEterya örgütü kuruluyordu..
Osmanlı Devleti’nin 1878’de Kıbrıs’ın idaresini İngiltere’ye devretmesinden sonra Kıbrıs Türk halkı ile Rum halkının ilişkilerini belirleyen en önemli etken Kıbrıs Rumlarının adayı ‘Enosis’ ideali ve planı çerçevesinde Yunanistan’a ilhak ettirme çabaları oldu..
1897’de isyan nedeniyle en kanlı ve sıcak günlerini yaşıyordu. O günde Osmanlı Devletinin Yunanistan’a savaş açması nedeniyle Yunan ordusu dağılır. Ancak araya batılı devletler girer ve Yunanistan sadece harp tazminatı öder. 1898’de Osmanlı Devleti Ada’nın özerkliğini ve Hristiyan bir Vali’nin atanmasını kabul etmesinin hemen ardından Girit 1899’da bağımsızlığını ilan eder, ancak kabul görmez.
Girit’in 1913’te İngilizlerin desteğiyle Yunanistan tarafından ilhak edilmesi ve Kıbrıs ile Girit meselesi arasındaki benzerlikler görülmesi Rumların Kıbrıs’ı Yunanistan’a ilhakı yönündeki çabaların artmasına neden olacaktı.. Bu çerçevede Kıbrıs’ta Rumların, özellikle İngiltere’nin Ege adaları gibi Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakı yönündeki çabalarının da artmasına neden olacaktı..
1821 Yunan İsyanının 100. Yıl dönümü olan 25 Mart 1921’de Kıbrıs’ta 500 kilisede toplanan Rumlar ilk Enosis Plebisitini yaparak Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakı yönünde bir kararı onaylamalarının ardından İngiliz Yönetimine başvurarak Enosis talep ederler. Rumların bu girişimlerini İngiltere’nin reddetmesinin ardından 10 yıl sonra 17 Ekim 1931’de Kavanin Meclisi üyesi Rum Papaz Nikodimos’un bir vergi konusunu bahane ederek yaptığı çağrısı ile Rumlar Enosis istekleriyle ayaklanırlar.
O günde Enosis hayali ile yaşayan Rumlar Yunan Konsolosu Kyrou’nun da kışkırtmaları ile “Milli Kurtuluşumuz Yunanistan’la Birleşmektir” diyen Papaz Nikodimos’un peşinden giderek “İlhak” naraları ile hükümet binalarına saldırır ve Vali Konağını yakarken o günde bu saldırıda 7 Rum ölmüş, 67 Rum yaralanmış ve büyük miktarda maddi hasar olmuştu. O günde 400 Rum tutuklanmış, isyancı elebaşlarını ve kışkırtıcı rol oynayan Yunan Konsolosu Kyrou Adadan sürülmüş, basına sansür konulması yanında siyasi faaliyetler ve bayrakların çekilmesi yasaklanmış ve de yasama meclisi niteliğindeki Kavanin Meclisi de kapatılmıştı. Ama ne yazık ki bu isyanla yakından uzaktan ilgisi olmayan, hatta isyana karşı çıkan Kıbrıs Türk Halkı da cezalandırılıyordu.
1947 yılında Ege Türk karasularının yanı başında bulunan 12 Ada’nın, İtalyanlardan alınıp Yunanistan’a verilmesi sonucu Kıbrıs’ta Rumların Enosis konusundaki girişimlerinin daha da artmasına yol açacaktı!..
Nitekim Rum Ortodoks Kilisesi, Komünist AKEL Partisi desteğinde İngiliz Yönetimi döneminde ada genelinde tüm Kiliselerde 15 Ocak 1950’de düzenlediği Enosis Plebisiti ile Enosis’e giden yolu açma girişimlerinde bulunacaktı. DEVAM EDECEK…
RUM-YUNAN İKİLİSİNİN MEGALİ-İDEA HAYALLERİ VE 15 OCAK 1950 ENOSİS PLEBİSİTİ (1)
Metin FAHRİOĞLU