1877-78 (93 Harbi) Osmanlı-Rus Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin yenilmesi üzerine 3 Mart 1878 tarihinde imzalanan Ayestefanos Antlaşmasının ağır hükümler içermesi üzerine İngiltere’nin baskılarıyla bu antlaşma yerine 13 Temmuz 1878’de Berlin Antlaşmasının imzalanmasının ardından Kıbrıs Adası 1878’den İngiltere’ye kiralanıyordu.
1914 yılına kadar Adayı mülkiyeti Osmanlı Devletinde olmak üzere idare eden İngiltere I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti ile zıt kutuplarda yer almasının ardından 5 Kasım 1914’te Kıbrıs Adasını ilhak ettiğini duyuracaktı.. Neticede Türk İstiklal Savaşı sonunda 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Hükümeti Ada’nın İngiltere’ye ait olduğunu kabul etmişti..
Rum-Yunan ikilisinin Megali İdea hayalleri nedeniyle Girit’in Yunanistan tarafından ilhak edilmesinin ardından yaşananları çok iyi bilen Kıbrıs Türk halkı; Kıbrıs’ın İngiliz Sömürge Yönetimi döneminde Girit misali yok olmamak için büyük mücadeleler vermiştir..
Temmuz 1948’de CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Çorum Milletvekili Hasene Ilgaz ve Yazar İffet Halim Oruz’un da içinde yer aldığı, Türkiye’de oluşturulan Öğretmenler Heyeti Kıbrıs’ı ziyaret etmiştir.. Ziyaret sonrası Türkiye’ye dönen bu heyet Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından kabul edilmiştir. Heyet; Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye ve Türkiye’ye Kıbrıs adası ile ilgili gözlemlerini ve Kıbrıs Türklerinin Anavatana bağlılığını iletmişlerdir..
..Kasım 1948’de ise bir Kıbrıs Türk heyeti Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın İsmet İnönü’yü ziyaret edip, Rumların Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhak faaliyetleri hakkında bilgi vermişlerdir. Böylece Kıbrıs Türklerinin bu tepkilerine Türkiye de katılıyor, Türk basını ve kamuoyu Kıbrıs meselesine ilgi duyuyordu.. Tepkiler, Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakı yolundaki faaliyetlerin hoş görülmediği, Adada Türklerin de yaşadığı, İngiliz Yönetimi sona erecekse, Kıbrıs’ın Türkiye’ye iadesinin gerektiği yönünde ortaya konuluyordu..
..O günde Lefkoşa’da miting hazırlıkları yapılırken tüm köylere ve kasabalara, miting günü bildirilerek Rumların Enosis taleplerine karşı bir miting düzenleneceği haberleri gönderildi. Günler öncesinde Kıbrıs Türk basınında Miting ile ilgili neşriyat yapılarak Kıbrıs Türkleri miting için organize edildi. (Halkın Sesi Gazetesi, 23 Kasım 1948, Halkın Sesi Gazetesi s.1; 26 Kasım 1948, s.1). Mitingin başarısını sağlamak için gizlice sürdürülen hazırlıklar sadece Mitingten birkaç gün önce gazetelerden yapılan çağrıyla Kıbrıs Türk halkına duyuruldu. (H.A Mopalar, Kıbrıs Güncesi,s.343, 40 yılın Anıları- Galeri Kültür Yayınları, 1. Baskı, 2002, Lefkoşa
Hür Söz gazetesinin neşrettiği aşağıdaki yazı bu bakımdan önemlidir:“28 Kasım Miting Günüdür. Kıbrıs’ı seviyor ve burasını bir vatan parçası olarak tanıyorsan, iki menhus (uğursuz, talihsiz) düşünceyi İlhak ve Muhtariyeti reddetmek için, Pazar günü saat 11.00’de Lefkoşa’da Selimiye (Ayasofya) Meydanında yapılacak mitingde sen de bulun..O gün, bütün bir cihana Kıbrıs’taki Türk varlığının canlılığı gösterilecektir. Bizi ölü bilenler, varlık ve canlılığımız karşısında o gün hayrete düşeceklerdir. 28 Kasım Pazar gününü unutma!.. Lefkoşa Ayasofya (Selimiye) Meydanına sabah saat 11.00’de sen de koş ve müşterek milli davamıza karşı olan bağlılığını ispat et.” (Hür Söz Gazetesi, s.2; 26 Kasım 1948)
28 Kasım sabahı erken saatlerde Lefkoşa’nın Türk mahallelerinde adeta bayram günlerini andıran bir kaynaşma göze çarpıyordu. (Hür Söz Gazetesi, s.1; 30 Kasım 1948). Hikmet Afif Mopalar, Kıbrıs Güncesi adlı eserinde miting gününü ve Lefkoşa’yı şu şekilde tasvir etmiştir:“Köylere ve kentlere otobüs tutulması için haber salındı. Fakat ilk gelen yanıtlar şaşırtıcıydı. Köyler ve kentler kendi otobüsleri,kendi araçlarıyla geleceklerini bildiriyorlar,araç gönderilmesini istemiyorlardı. Köylünün ve kentlinin bu son durumu memnuniyet vericiydi. Herkes kendi aracıyla ve kendi parasıyla katılacaktı 28 Kasım Mitingine”..
.. “Sabahın erken saatlerinde başlamıştı akın. Çok kısa bir süre içerisinde dolup taşıyordu Selimiye Meydanı. Bir bayram havası estirilmişti. Yalnız caddeler ve sokaklar değil, tümüyle dükkanlar evler Türk bayrakları , Atatürk’ün büyük boy resimleriyle donatılmıştı. Görülmemiş bir gün yaşıyordu Lefkoşa.. Tarih boyunca böyle bir gün yaşamadığını söylersek doğruydu Lefkoşa için. Kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, bir başkaydı Lefkoşa o gün. Bu Enosis’e karşı, Lefkoşa’da düzenlenen ilk şuurlu mitingdi ve gerçekten çok güzel bir gündü.” Kaynak: H.A. Mopalar, Kıbrıs Güncesi, s. 344, 40 yılın Anıları,-Galeri Kültür Yayınları ,1. Baskı, 2002, Lefkoşa
Miting, KATAK ve Kıbrıs Milli Türk Halk Partisi’nin birleşmesiyle kurulan Milli Türk Birliği Partisi tarafından düzenlenmekteydi. Ancak mitingin halka duyurulması ve köylerden katılımın sağlanmasında öğretmenlere de büyük görev düşmekteydi. Öğretmenler yalnız kendi bölgelerinde oturup kalmamışlar, semt semt bölge bölge dolaşmışlar ve halkı teşvik ederek , yapılacak mitingin anlamını onlara anlatmış, halkın katılımında önemli bir rol oynamışlardı. Kaynak: H.A Mopalar,Aslar-Bir Devre Adını Yazanlar, s.308; 2016
Beklenen miting 28 Kasım 1948 Pazar günü saat 11.00’de başladı. İlk önce KATAK Başkanı Avukat Fadıl Korkut mikrofon başına geldi. Daha sonra Kıbrıs Milli Türk Halk Partisi Genel Sekreteri Dr. Fazıl Küçük, Cemaat İşleri Komisyonu azası Faiz Kaymak, yine azalardan Mehmet Dana, Rauf R. Denktaş, Suphi Kenan, Dr. Nazif Denizer, Hoca Salih Efendi ve Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Genel Sekreteri Kemal Deniz, söz alarak heyecanlı birer konuşma yaptılar. (Yeşilada, 24 Aralık 1948, s.11). Bütün konuşmacılar; ilhakın da Muhtariyet’in de Kıbrıs Türkünün mahvına sebep olacağına dikkat çekmişlerdir. Ö. Yaşın, Nevzat ve Ben, cilt:1, Yeşilada Yayınları, İstanbul 1997, s. 318).
..İngiliz idaresi döneminde Türkler tarafından düzenlenen bu ilk siyasi mitingde yapılan konuşmalarda, Kıbrıs’taki statükonun korunması istenmiş, İngiltere’nin Ada’dan ayrılması durumunda ise Kıbrıs’ın Türkiye’ye iade edilmesi gerektiğini vurgulamışlardır. Kaynak: Sabahattin İsmail, 150 Soruda Kıbrıs Sorunu, s. 33, Kastaş Yayınları, 1992, İstanbul. Böylece Kıbrıs Türkleri daha evvel olduğu gibi bundan sonra da barış ve sükun içerisinde yaşayabileceklerini belirtmişlerdir. Kaynak: Derviş Manizade “Kıbrıs Mitinginin Manası”, Yeşilada Dergisi, Cilt 1, sayı 2, sayfa 7, 24 Aralık 1948. Türkiye’de yaşamakta olan ve öğrenimlerini Türkiye’de sürdüren Kıbrıslı Türklerin kurduğu “Kıbrıs Okullarında Yetişenler Cemiyeti” ve “Kıbrıs Türk Kültür Derneği” temsilcileri de bu mitinge katılarak milliyetçi duyguları kabartan konuşmalar yapmışlardır. Kaynak: A. An, Kıbrıs’ta Fırtınalı Yıllar (1942-1962), s.74 ,Galeri Kültür Yayınları, 2. Baskı, 2005
..28 Kasım Pazar günü düzenlenen büyük miting sonrasında Milli Parti Genel Sekreteri Dr. Fazıl Küçük; T.C Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye , Başbakan Hasan Saka’ya, İngiltere Başbakanı Mr. Attlee’ye, Amerika Dışişleri Bakanı Mr. Marshall’a, Anadolu Ajansına ve Kıbrıs Valisi’ne bir telgraf göndermiştir. (Hür Söz Gazetesi , 30 Kasım 1948, s.1). Adeta tüm Dünya’ya ilan edilen bildiri niteliğinde olan telgraf aynen şöyle idi:“28 Kasım 1948 tarihinde Lefkoşa’da on beş bin Türkün yapmış olduğu Ayasofya Mitinginde bir kere daha Kıbrıs Rumlarının Yunanistan’a ilhak ve Muhtariyet taleplerinin şiddetle reddedilmesi oy birliği ile kararlaştırılmıştır. Kıbrıs Türkleri İlhak ve Muhtariyetin tamamıyla Türklüğün mahvına sebep olacağına ve adanın asayişini bozacağına inanıyoruz” (Halkın Sesi, 30 Kasım 1948, s.1; Hür Söz, 30 Kasım 1948, s.1).
Kıbrıs Türk Toplumu’nun bağımsızlık mücadelesinde önemli bir gün olan 28 Kasım Mitingi’ne yaklaşık on beş bin Türk katılmıştır. (Halkın Sesi, 23 Kasım 1948, s.1; Hür Söz, 26 Kasım 1948, s.1). İlhak aleyhine düzenlenen bu büyük miting başarılı olmuş, böylece Kıbrıs Türk’ü sesini ve ilhak karşısındaki endişelerini coşkulu bir şekilde İngiltere’ye, bütün Dünya’ya ve özellikle Anavatan Türkiye’ye duyurmuştur. Anavatan Türkiye 1878’den beri Kıbrıs Türkü’nü unutmamıştı. Ancak, Kıbrıs’ta düzenlenen bu mitingle beraber Türkiye basını ve Türk kamuoyu Kıbrıs’a, Kıbrıs Türklerine ve Kıbrıs sorununa daha çok ilgi göstermeye başlamıştır..
..Türkiye basınında 28 Kasım Kıbrıs Mitingi ile ilgili haberler yayınlanmış ve başta Ankara ve İstanbul olmak üzere İzmir, Konya, Adana gibi illerde mitingler düzenlenmiştir. Bu mitinglerde hakim olan fikirler, Ada’nın gerçek sahibinin Türkler olduğu ve İngiltere’nin Kıbrıs’tan çekilmesi halinde, Ada’nın gerçek sahibi Türklere bırakmalıydı..
.. Mitingi düzenleyen kişiler arasında yer alan Milli Parti Genel Sekreteri Dr. Fazıl Küçük; uzun süredir Kıbrıs meselesi ile ilgileniyor, Kıbrıs Türklerine önderlik yapıyordu. 28 Kasım Mitingi, liderlik konusunda Dr. Fazıl Küçük’ü daha da güçlendirmişti. Bir diğer önemli isim de Rauf R. Denktaş’tır. Denktaş bu mitingte yaptığı konuşma ile adını ilk kez Kıbrıslı Türkler arasında duyurmuştur. Genç bir Avukat olan Rauf R. Denktaş yaptığı konuşmada “şayet İngiltere Kıbrıs’ı Yunanistan’a vermeye kalkışırsa o zaman biz silahlanıp dağa çıkar ve Yunanlılarla savaşırız” deyince büyük bir alkış kopmuş ve bu sözler Kıbrıs Türkleri arasında günlerce konuşulmuştur. (Yaşın, 1997, s. 318) Rauf R. Denktaş’ın yıldızı 28 Kasım mitinginde yaptığı konuşma ile parlamıştır, diyebiliriz..
Rauf R. Denktaş , 28 Kasım gününü hatıralarında şöyle anlatmaktadır:“Kasım 1948’de Selimiye Camiinin önündeki meydanda tertiplenen büyük anti-Enosis mitinginde ilk kez halka hitap etmiştim. İrticalen konuşmuştum. Heyecen yüklüydüm ve bu heyecanı halka iletebildiğimi hissediyordum. Yoğun alkışlar arasında kürsüden indim.. Mitinge beklenenin çok üstünde bir halk kitlesi katılmıştı. O gün Dr. Fazıl Küçük’ün keyfine diyecek yoktu. Büyük bir imtihan verilmişti ve Türk Halkı bu imtihandan alnının akı ile çıkmıştı. Enosis’e hayır sesi ilk kez bu kadar güçlü bir ses olarak yükseliyordu” Rauf .R. Denktaş, Kıbrıs: Elli Yılın Hikayesi, s.120-121, Akdeniz Haber Ajansı Yayınları, 1. Baskı, Mart 2008
28 Kasım Mitinginin en büyük yararlarından biri de, Anavatan Türkiye Hükümetleri’nin ve Türkiye kamuoyunun Kıbrıs konusunda bilinçlendirilmesini ve Kıbrıs davasına sahip çıkma arzusunu tetiklemiş olmasıdır. Miting öncesinde Temmuz 1948 tarihinde Türkiye öğretmenlerinin adaya gerçekleştirdiği ziyaretten sonra öğretmenlerin ve beraberlerindeki gazetecilerin Kıbrıs davasını tanıtma yönünde adeta seferber olmalarının ardından 28 Kasım Mitingi’nin Dünya’da ve Türkiye’de ortaya çıkarttığı etki ve ilgi, Kıbrıs Davasının Türk milletine anlatılmasına vesile olmuştur.
Bu miting ile Kıbrıs Türk Halkı aleyhine cereyan etmekte olan hareketleri protesto ve telin ederek önemli bir başarı elde etmiş, seslerini bütün dünyaya ve özellikle İngiltere ve Anavatan Türkiye’ye duyurmuşlardır. Ancak, mitingin ortaya çıkardığı olumlu havanın sürdürülebilmesi için, bu birlik ve beraberliğin devam etmesi, siyasi, kültürel ve özellikle ekonomik alanda ilerleme sağlamakla mümkün olabilirdi. Bunun bilincinde olan Kıbrıs Türkleri bu mitingle mevcut kurum ve kuruluşların bir araya gelişini fırsat bilerek, ilerleme ve kalkınma konusunda kararlı bir irade ortaya koymuşlardır.
Türkiye’de öğrenim gören Kıbrıslı Üniversite öğrencileri de 28 Kasım 1948 Mitingini desteklemişlerdir. İstanbul’dan gönderdikleri, “28 Kasım 1948 Pazar günü, Lefkoşa’da binlerce Türk’ün iştirakiyle, Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakını veya idaresinin yerli bir muhtar idareye devredilmesini şiddetle protesto ve İngiliz idaresinin adadan çekilmesi halinde Kıbrıs’ı eski sahibi Türkiye’ye iadesini talep zımmında yapılan ve asil hislerimizin bir ifadesi olan muazzam mitingi, biz İstanbul’daki Kıbrıslı Üniversiteliler kalben desteklemekle bağlılığımız ve duyduğumuz heyecanı ifade etmek istiyoruz..” (Hür Söz, 4 Aralık 1948, s.1)içerikli mektup Kıbrıs Basınında yer almış, bu sevinç , birlik ve beraberlik duyguları bütün Kıbrıs Türklerini ortak idealler etrafında toplamaya başlamıştı..
.. 1948’in siyasi gelişmeleri içerisinde Kıbrıs Türkleri, Türkiye’den gelen öğretmen kafilesi sayesinde seslerini Anavatan Türkiye’ye duyurmuşlardır. 28 Kasım 1948 Mitingi, Türk İşleri Komisyonu’nun toplantıları ve bu toplantılara katılanların sayısının giderek artması, bunları müteakiben Türkiye’deki gençliğin ve Türk basınının desteği Kıbrıs Türklerine güç katmıştır. Sayısı gün geçtikçe artan doktorlar, avukatlar, sanatkarlar ve ticaretle uğraşan Kıbrıslı Türkler gelecek için daha çok ümit kaynağı olmuştur..Mitingi tertip eden komisyon; Kıbrıs Rumlarının olumsuz yönde yapabileceği propagandalara karşı Miting görüntülerini kaydettirip, Kıbrıs dışındaki ülkelerin sinema salonlarında da belgesel olarak gösterimini kararlaştırmıştı. (Halkın Sesi, 23 Kasım 1948,s. 1). Böylece Kıbrıs Türklerinin haklı sesi, gür sesi bütün dünyaya duyurulacaktı. Ancak 28 Kasım Mitingi ile ilgili Belgesel düşüncesi hayata geçirilememiştir.
Mitingte yapılan ateşli ve kararlı konuşmalarda Türk Halkının sonuna kadar Enosis’e karşı çıkacağı adanın statüsü değişecekse eski sahibi olan Türkiye’ye verilmesi gerektiği vurgulanmıştı. Ne var ki Rumlar Türk Halkının tepkisinden gerekli dersi almaz ve Enosis için bir plebisit yapmak üzere hazırlıklara başlamışladır. Bunun üzerine Kıbrıs Halkı ikinci bir miting düzenleme kararı alırlar. Rumların bu faaliyetlerine karşılık Kıbrıs Türk Halkı 11 Aralık 1949’da ikinci kez Ayasofya (Selimiye) mitingini düzenleyeceklerdi..
Dünya kamuoyu çok iyi bilmelidir ki; dün olduğu gibi bugün de Kıbrıs sorunu diye bir sorunyoktur.Kıbrıs’ta,Rum-Yunan ikilisinin Megali İdea hayallerinden kaynaklanan bir sorun vardır..Kıbrıs Türk halkı; Mücahit halkımızın, Aziz şehitlerimizin, kahraman Mehmetçiklerimizin canı ve kanı pahasına ilan edilen bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yaşatmak ve tanınmasını sağlamak azminde ve kararındadır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa…
KIBRIS TÜRK HALKININ BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ VE 28 KASIM 1948 MİTİNGİ
Metin FAHRİOĞLU