BALLI BÖREK ,VE DERYA DENİZ , HEPSİNİ BİZ YERİZ…

KKTC   Merkez  bankasına  bağlı  mevcut yerel  bankalarımızda  bulunan    toplam   mevduatların  miktarı  17.8  MİLYAR  TL YE  ULAŞMIŞTIR.

   Dolayısı   ile  artık  bazı şeylerin konuşulması gerektiği kanaatindeyim.  Yıllardır kapalı  bir toplum anlayışı  ve  kasaba  politikacıları  hüneriyle  idare  edilmeye   çalışılan  güzelim  ülkemizde ,adaletsiz  uygulamalar  neticesinde  haksız  kazanç  sağlayan GANİMETÇİ ANLAYIŞA  SAHİP  İNSANLARIMIZ  TÜREYE GELMİŞTİR.

Bunun  en  belirgin  özelliğini de fertler  arası  gelir   dağılımına   baktığımızda  ne  kadar uçurum olduğu da  rahatça  görülecektir.

  BABA  -  OĞUL ,  BİRAZDA    BİZ  GEÇİNELİM   DUR ,   diyen  bir  anlayış  siyasette  hep   belirleyici    KİLİT  noktada olagelmiştir. 

Olur da  birileri  yanlışlıkla  hesap  sorar  maazallah  diyerek , Yıllardır   Cumhuriyet  Meclisinde   bilinçli   olarak  bekletilen   NERDEN  BULDUN  yasasını    geçirecek  cesareti    gösterememiş  olanlar   hala   ortalıkta   siyasi   figür  olarak   dolaşmaktadırlar.

Halkımızın   Anayasa   ve Yasalardan   kaynaklanan  haklarını  yeterince  bilememeleri  nedeniyle  YURTTAŞ  baskısını    enselerinde   hissetmeyen  bu  SİYASİ   SİMSARLAR  istedikleri  gibi   at  oynatmaya  devam  ediyorlar.

 Yıllardır  bazı  milli  ve  manevi  değerler  üzerinden  ,  TİCARET , ve  SİYASETİ   PARALEL  yürüterek, yurttaşlarımızın   saf  ve  tertemiz  duygularını da   alabildiğine   kullanarak  HORMONLU  bir  sanal   refah  ortamını  bizlere ,   BALLI   BÖREK  MİSALİ   ,DERYA, DENİZ  BİZDE  YERİZ ,yaklaşımını  kendileri  ve  yakınlarına   dikte   ettiler.  

  Çok   bağıranın   haklı  görüldüğü , sendikaların  bazılarını   TÜRKİYE   CUMHURİYETİne   karşı    kalkan  olarak  kullanmaktan  çekinmeyenlerin  yönetimlerde olduğu   hala  bugün  olmuş   attıkları  imzaları  inkar edercesine   davranışlar  sergilemekten   çekinmemektedirler.    

         Gerçeklerin  günümüzde  dile  getirilmesinin  çok   zor  olduğunun   bende   farkındayım.   Çünkü    SUNİ   TENEFFÜS   İLE    PREMATÜRE   BEBEK   misali   bir  yaşam  KKTC de  gelenekselleştirilmiştir.

  Bunun  ilanihayet   süremeyeceğini   söyleyeni   DOKUZ   KÖYDEN   kovdukları   hala    geçer   akçedir.

Değerli   okuyucularım   hepiniz   biliyorsunuz ki      gerçekler   ACIDIR.   Üretmeden  sağlanan  haksız  kazançlar  ve  bunun  yarattığı  sosyal  adaletsizlikler  insanlar  arasında  derin  sınıfsal  farklılıklar ortaya  çıkarmıştır.

Bir  yandan  emeği  ile  geçinmeye  çalışan  kalabalık  bir  halk  topluluğu  diğer   yandan da sayısal   olarak azınlık  olan KAPİŞARİCİLER in  elde  ettikleri  haksız  kazanç  sonucunda  kazanılmış   vergisiz  servetler vicdanları  derinden  yaralamaktadır.

Üstelik  bu  servet  sahiplerinin  bankalarda SABİT  DURAN   MEVDUATLARININ  belirli  bir  kısmını  yatırıma  ve  genç  nüfusumuzun  istihdamına  dönüştürmeyi  bile  hiç  düşünmediklerini  görmek  üzüntü  ve  öfkemizi  doruğa  çıkarmaktadır.

DOLAYISI  İLE :

Yapılması  gereken   hiç   gecikmeden   NEREDEN  BULDUN   yasasının   meclisten  geçirilmesi  için   tüm   milletvekillerine   hepimiz alabildiğine  baskı  yapmalıyız.

  İkinci  olarak   HAKSIZ  KAZANÇ  sağlamış  olanlardan  devletimizin  hesap  sormasını   istememizdir.   

Üçüncü    olarak  güneydeki   malına   karşılık   buradan   haksız    mal  alıp   bu  arada   GÜNEYDEKİ  MALININI DA   bir   şekilde   elden  çıkarıp  devleti  aldatanlarında   mevcut   mallarına  el   konulsun.

  Bu  durumdaki   EŞDEĞER  ZENGİNLERİNİN   isimleri  deşifre edilerek   yaptıklarının  hesabı  sorulsun…