BİZ VE ONLAR

“Kıbrıs Sorunu”nu yazmaktan bıktım usandım. Başka yazacak konu yok mu? Tabii ki var. Ancak 32 yıllık bağımsız, egemen KKTC Devletinin devamının önemini vurgulamak için yazmak durumundayım. İlginç olan şu:  Rumlar, “federasyon” çözümü ile tüm ada üzerinde egemen olmayı çoktan planlamışlar ve bunu hayal ediyorlar. Bu yolda birlik içinde yürüyorlar. Onlar şu anlamsız müzakerelerde her geçen gün hedeflerine doğru yaklaşırken biz halâ cesur adımlar atma konusunda çok gerilerde kaldık.

Biz, Rumların ekmeğine bal sürercesine “federasyon” çözümü ile nasıl “iki kesimli, iki toplumlu, eşitliğe dayalı” bir çözümü kabul edebileceğimizi tartışıyoruz... Bağımsız, egemen statüye sahip KKTC Devletinden söz eden yok. Neden ?... Halk artık bu soruya yanıt arıyor. Halâ “federal” çözümün KKTCyi ortadan kaldıracağından ve bir “federal Kıbrıs Cumhuriyeti” içinde  çoğunluk-azınlık sisteminin hemen devreye gireceğinden bihabermişiz gibi davranmaya devam ediyoruz... KKTC Devleti içinde halâ bölünmüş bir toplum var. “Federal çözümü” mantıklı hiçbir nedenleri olmadan isteyen bir kesim ve KKTCnin devamını isteyen diğer kesim. Maalesef  birlik olmayan bir görüntü veriyoruz.

“Federasyon” isteyenler, bizi Rumların insafına terkedecek bir çözüme doğru gittiğimizi halâ fark etmediler mi? Bu, “federasyon” isteyen kesim uluslararası toplumun, BMnin, ABnin baskıları sonucu “federasyon”a doğru sürüklendiğimizi görmüyor mu? Nedir bu “federasyon” aşkı? Yoksa “federasyoncular” Rumlarla içiçe, devletsiz, Rum çoğunluğa terkedilmiş bir sonucun bizi “mutlu son”a mı götüreceğini sanıyorlar? Halk akıl almaz bir “federasyona gitme” müzakere süreci içinde nerelere sürüklendiğimizi görmüyor mu?...

 

Bizi devlet statüsünden “azınlık toplumu” statüsüne indirmek isteyenlere “dur” diyecek yok mu? Kısacası, biz halâ kötü “federal çözümü tartışırken Rumlar istedikleri  hedefe adım adım yaklaşmakta. Sürekli daha fazlasını istemekte. Bizim ve onların  şimdilik durumu bu. Rumların, KKTC Devleti ve halkının bağımsız egemen devlet statüsünden asla vazgeçmeyeceklerini bilmeleri, anlamaları lazım...