Bilinmesine rağmen, son hazırlıklar başlığıyla arife günleri yapılan koşuşturmaları pek sevmem!
O günde alınması gereken taze ürünlerin dışında,
giyimdir, kuşamdır gibi koşuşturmalara pek anlam veremem!
Dün arifeydi, bu gün bayram!
Diğer bayramlardan farklı, buruk karşılıyoruz bu yılki Kurban bayramını.
Bacanağım Mustafa Üzümcüoğlunun ablasını kaybettik birkaç gün önce!
Ellinin biraz üzerinde genç yaşta diyebileceğimiz bir insan.
Umutlar kapısının sonuna kadar açık olduğu bir dönemde,
zamansız gidişlere ne denir.
Sadece bir acı feryat yükselir yürekleri paralayan ,
sonra bir suskunluk, bir suskunluk,
isyan noktasına kadar gelip dayanan!
*************
Bu gün kurban!
Kan gölünde bale yapıyor sanki eline her bıçağı alan.
Cinayet işliyormuş gibi bir hava yaratıyor her kimlerse bu işleri yapan.
“Allahu ekber” tekbiri ile yerde yatan, ya da bir kepçenin ağzında asılı sarkan,
her ne ise vuruyorlar bıçağı.
Kan gölüne dönmüş sokaklar, caddeler, parklar, kırmızıya bulanmış her taraf.
Çocukların, hele turistlerin asla unutamayacakları bir ortam!
Ya aynı tekbirle din adına Orta Doğuda işlenen cinayetlere ne demeli!
Bu gün kurban.
Hali vakti yerinde olanların, bir de borcu olmayanların
dinin icaplarına göre yapmaları gereken farz.
Ana caddede, boynunun yarısı kesilmiş bir öküz,
arkasında elinde bıçakla koşan,
hatta bazen koşarken düşüp kendi kendini yaralayan bir başkası!
Bırakın işin vahşet tarafını, bırakın ülkenin kan gölü manzaralarını.
kurbanın bir diğer parçası da,
bilinçsizce kesilen kurbanların milli değere verdiği zararın faturası!
Bunun rakamlarla ifadesi bile zor.
Uzatmayalım, kısacası tüm bunların, yaşananların adı, cehaletin uygulanması!
Not: Kazasız belasız bir Kurban bayramı geçirmeniz dileklerimle, hoşçakalın.