Ne oldu bize

Kulağa hoş gelen bir şarkı vardır..

Sözlerini tam olarak hatırlayamıyorum, fakat, şöyle kesin ifadeler aktarıyordu...

 “..Ne güzel anlaşırken, şimdi ne oldu bize..

Ayrılmaksa maksadın, istersen ayrılalım,

Barışmaksa maksadın, haydi gel barışalım”

UBP nin kurultayından önce, başkanlık için adaylığını açıklayanlar altı kişi. Yedi kişi oldukları söyleniyor. Ceyda  da adaymış.

Yukardaki mısralar, şarkı sözleri, belki UBPlilere yarar diye sütunuma aldım.

Ne de güzel anlaşırlardı Derviş Eroğlu zamanı. Öyle deniyordu ve öyle izlenim bırakıyordu. Her ne kadar da Tahsin Ertuğruloğlunun bazı sert eleştirileri olmuşsa da, UBP kurmayları  parti içi  sürtüşmeleri, anlaşmazlıkları, eleştirileri, hatta despotca idareyi dışarı yansıtmamaya özen gösteriyorlardı.

Eroğlu parti başkanlığını ne zaman bırakıp , desteklediklerine devrettiyse de, dışardan onun etkili olduğu söylenirdi.

Son günlerde, parti içindeki çatlaklıklar, kavgalar, anlaşmazlıklar ve bölünmeler su üstüne çıktı... Kavga giderek büyüdü ve büyüyor.  Hüseyin Özgürgün  hedef tahtası oldu. Yoğun atışları göğüslemek zorunda. Pes edeceğe benzemiyor.

Bazı koyu UBP lilerin  tarafları barıştırmaya, uzlaştırmaya çalıştıkları da gelen haberler arasında yok değil.

Hangi TV kanalını açsanız, Tatar, Üstel, Çavuşoğlu... Töre de başladı... konuşuyor, şikayetlerini, yapılan  hataları sıralıyor. Hepsi de , Özgürgüne  salvo atışlarını sürdürüyor.

Döviz krizi, sağlık sorunları, ekonomik çıkmazlar, hayat pahalılığı, halkın ve seçmenin güvenliği, refahı, sağlığı  düşünülmüyor. Kıbrıs sorunu nereye sürükleniyor ona bakma zahmetine de katlanmıyorlar.

Söz konusu adaylar, parti içi demokrasi, disiplin ve halk yararına icraat getireceklermiş. Bunca yıl, UBP kaç kez iktidarda idi, kaç kez tek başına yönetim ve icraat elinde kalmıştı ve bu zatlar da partide faaldiler. Kimileri Bakan kimileri Milletvekili...

Şimdi mi  mecbur kaldılar  parti içindeki hatalı icratı ve eylemleri  açıklamaya ?

Şarkıdaki gibi, isterlerse barışırlar,

istemezlerse ve maksatları ayrılmaktır, ayrılırlar.

O zaman ne olur ? Barışma durmunda  herşey unutulur, özür dilenir, partinin yeniden güçlenmesi ve halka hizmet etmesi için çalışılır. Maksat ayrılmaksa, onu da hemen gerçekleştirsinler ve UBP  yi  tarihin lekeli sayfalarına gömsünler. Kendilerinin akibeti de daha önce atrılanlar gibi olsun...

Ayıp, günah, yazık  olmaz mı masumca kendilerini seçen  halka, seçmenlere ?

Yapmayınız, etmeyiniz ağalar, efeler,  dostlar.

Uzlaşmaya, UBP yi dağıtmamaya bakınız. Halkın ve seçmenin yararına nasıl  adam gibi hizmet edileceğinin  yollarını arayınız.

Ben eminim,  eğer isterseniz  o yolları bulursunuz.

Bir de  şöyle vurgulayım,

“WHERE  THERE IS A WLL,

 

THERE IS A  WAY”. Anlayan adaylar , anlamayanlara da anlatıversin.