banner913
banner932
banner1012

YAKLAŞIMIN ŞAŞISI


Ahmet GÖKSAN

Ahmet GÖKSAN

Okunma 01 Mayıs 2016, 13:10

Makarios, Nea Politika gazetesindeki beyanatına başlarken: Türkler hiçbir sebep yokken Rumları öldürmüşler, mallarına el koymuşlardı…! ‘gazetenin diğer satırlarını okumadan bu cümle, Kıbrıs sorununa inceden inceye vakıf herkesi çılgına döndürmeye kafidir. Cüretin ve yalanın bu kadar korkusuzca işlenmesi ve söylenmesi  karşısında akıllar durur, işlemez hale gelir.

1963 hadiselerinin yazarı bunlar, sahneye koyanı ve oyuncularını bilmeyen kalmadığı bir zamanda Makariosun bu kanlı dramı Türklere yükletmeye kalkışması, hüsnüniyet ve samimiyetin hudutlarını göstermeye kafidir.” 1969

                                                                                   Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

İslam ülkelerini çatısı altında tutmaya çalışan İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı bir süre önce İstanbulda yapıldı. Bu toplantının hedefini Türkiye, “Adalet ve Barış İçin Birlik ve Dayanışma” olarak belirlemişti. Buna karşın Türkiyenin sorun yaşadığı ülkeler katılımlarını düşük düzeyde tutmayı yeğlediler. İlişkilerde sorun yaşayan yalnız Türkiye değildi. Suudi Arabistan ile İran arasında da sorun yaşanıyordu. Bu nedenle toplantı sonrasında beklenen sonucun alınmadığını, Suriyenin üyeliğinin askıya alınmış olmasını ciddiye alınacak tek karar olarak okumak durumundayız.

Toplantılar sırasında Dışişleri Bakanlarının görüşmelerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin daha önce alınmış olan ve Mısırın dönem başkanlığı sırasında askıya alınan alt düzeydeki üyeliği konusunda bile net bir sonucun alınmadığını kaydetmek istiyoruz. Türkiyenin dönem başkanlığında yaşanan bu sıkıntının aşılacağını umuyoruz.

Yayınlanan bildiride Annanın belgesindeki gibi tanımlanan ‘Kıbrıs Türk Devleti ile maddi ve siyasi ilişkilerin geliştirilmesi çağrısı yapılıyor. Bu çağrı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin yok sayıldığının da göstergesidir. Bu nedenle söylemi suya tirit bir çağrı olarak tanımlıyor ve şaşı bakışın örneği olarak görüyoruz. Yaşanan bütün olumsuzluklara karşın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Filistin Devleti örneğinde olduğu gibi uluslararası kuruluşlara üyeliğinin gerçekleşeceğini düşünüyor ve istiyoruz. Türkiyenin iyi niyetli olarak İslam ülkeleri arasında başlatmak istediği barışı, birliği ve dayanışma çabalarının da uzun sürede gerçekleşebileceğini de ummak istiyoruz.

 Dışişleri eski bakanları İsmail Cem ile Yorgo Papandreu tarafından uygulamaya konulan “Cem – Papandreu Uluslararası Barış Ödülü” bu yılda sahibini buldu. Tören sırasında yapılan konuşmaların alanda uygulanmasının zor değil olanaksız olduğunu düşünüyoruz. Örneğin Tarih kitaplarının yeniden yazılması gibi. Konuya ilişkin olarak karşılıklı görüşmelerin devam etmesini istemenin de iyi niyetli bir dilek olarak kalacağını kaydetmek durumundayız. Bu iyi niyetli düşünceler dillendirilirken Ortodoks Kilisenin uygulamadaki yerinin de netleştirilmesi gerekiyor. Aksi halde yukarıdaki istekleri ve söylenenleri  buzun üzerine yazılmış düşünceler olarak kabul edeceğiz.

Adada çözüme yönelik olarak müzakereler ağır aksak da olsa yürü – tülüyor. Yapılan açıklamaların içerik olarak doyurucu olmadığı kabul ediliyor. Adada yaşanmakta olan gerçekleri anlatması için Avrupa Parlamentosunda konuşma yapması istenen BM Genel Yazmanının Özel Temsilcisi Bay Espen Eide, mendil büyüklüğündeki ülkenin engeli ile karşılaştı. Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komitesi Başkanı Bay Elmor Brokun da çabaları ile konunun  şu aşamada adı geçen parlamentoda özel bir toplantı yapılarak görüşülmesinin uygun olmadığı düşüncesi ile şimdilerde buzdolabına konuldu.

Bay Espen Eidenin görevini ne olduğunu hemen herkes biliyor. Daha ne konuşacağı dahi bilinmeden konuşmasının engellenmesi  karşı tarafın gerçeklerin öğrenilmesini istenmemesinin tipik bir göstergesidir. Kıbrıs Türklerini hiçbir neden yokken Rumlara saldırdılar diyenlerden de daha fazla iyi niyetli olmalarını beklememek gerekiyor. Buna karşın anılan kuruluşun önde gidenleri Türkiyeye adadaki çözüm için baskılarını yapmaya devam ediyorlar. Adadaki çözümsüzlüğün kim veya kimler tarafından engellediğini de böylelikle kanıtlamış oluyorlar.

Mendil büyüklüğündeki ülkede 22 Mayıs 2016 tarihinde yapılacak olan başkanlık seçiminden sonra görüşme filminin yeniden başa alınacağının bilinmesi gerekiyor mu ne…

 

SEVGİ ile kalınız…

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.