Son aylarda küresel ölçekte yayılan Mpox (eski adıyla maymun çiçeği), bulaşıcı hastalıklar arasında önemli bir tehdit olarak gündeme geldi. Farklı kıtalarda birçok ülkede görülen Mpox, geçen ay Dünya Sağlık Örgütü tarafından da “küresel acil durum” olarak ilan edildi.
Baş ağrısı, ateş, lenf bezlerinde şişme, kas ağrısı, halsizlik, deride döküntü ve lezyonlarla kendisini gösteren Mpox, enfekte olan insan ve hayvanlara yakın temasta bulunulması ile yayılıyor. Mpox’un belirtileri ile “Su Çiçeği” hastalığının belirtileri ise birbirine çok benziyor. Bu durum, tedavi sürecine başlarken doktorların ayırıcı tanı yapmasını zorunlu kılıyor.
Yakın Doğu Üniversitesi araştırmacılarının geliştirdiği dual PCR kiti, benzer semptomlara sahip Su Çiçeği ile Mpox’u aynı örnekten saptama özelliği ile doktorların teşhis sürecini hızlandırmayı amaçlıyor. Klinik süreçlerde büyük bir kolaylık sağlayacak olan bu yenilikçi kit, hastaların hızlı ve doğru bir şekilde teşhis edilmesini mümkün kılarak, tedaviye erken başlanmasına olanak tanıyacak.
Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Araştırma Enstitüsü Kit Üretim ve Genom Analiz Laboratuvarı araştırmacıları Dr. Gülten Tuncel ve Dr. Gökçe Akan’ın geliştirdiği dual PCR tanı kiti (VZV-Mpox Dual Screening Kit), sağlık kuruluşlarının ve laboratuvarların teşhis kapasitesini artırırken, aynı zamanda halk sağlığını koruma noktasında da önemli bir rol oynayacak.
Prof. Dr. İrfan Suat Günsel: “Bu tür yenilikçi projeler, üniversitemizin araştırma kapasitesini ortaya koyarken, sağlık alanında uluslararası ölçekte fark yaratmamıza da imkan sağlıyor.”
Yakın Doğu Üniversitesi araştırmacılarının geliştirdiği Mpox PCR Tanı Kiti’nin kullanıma hazır olduğunu söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “Araştırmacılarımızın geliştirdiği dual PCR tanı kiti ise hekimlerin Su Çiçeği ve Mpox’un hızlı bir şekilde birbirinden ayırt etmesine olanak sağlayacak” dedi.
Önceki yıllarda COVID-19’u gripten ayıran dual kit geliştirerek kullanıma sunduklarını hatırlatan Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “Bu tür yenilikçi projeler, üniversitemizin araştırma kapasitesini ortaya koyarken, sağlık alanında uluslararası ölçekte fark yaratmamıza da imkan sağlıyor” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Geliştirdiğimiz dual PCR tanı kiti; hastalığın teşhisini hızlandırarak sağlık çalışanlarına doğru tedavi planlaması konusunda önemli bir avantaj sağlayacak.”
Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ise “Geliştirdiğimiz dual PCR tanı kiti; hastalığın teşhisini hızlandırarak sağlık çalışanlarına doğru tedavi planlaması konusunda önemli bir avantaj sağlayacak” ifadesini kullandı. Kendisi de bir tıbbi mikrobiyolog olan Prof. Dr. Şanlıdağ, temasla yayılan hastalıkların bulaş hızını düşürmede en önemli etkenin hızlı tanı olduğunu vurguladı.
Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Araştırma Enstitüsü Kit Üretim ve Genom Analiz Laboratuvarı’nın COVID-19 sürecinde geliştirdiği KKTC’nin yerli PCR Tanı ve Varyant Analiz Kiti ile bu alanda önemli bir tecrübe edindiğini hatırlatan Prof. Dr. Şanlıdağ, “SARS-CoV-2’nin ardından, salgınlara neden olabilecek virüslere yönelik bazıları dünyada ilk olan pek çok tanı kiti geliştirdik. Dang Humması, Chikungunya Virüsü, Maymun Çiçeği, Hepatit Delta Virüsü, FIP Virüsü ve Batı Nil Virüsü bu virüslerden bazıları oldu. Su Çiçeği ile Mpox’u aynı örnekten saptayabilen dual PCR tanı kitimiz de bu tecrübe birikiminin bir sonucudur” ifadesini kullandı.
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.