UBP, hiç bu kadar “zavallı” olmamıştı…

AKP; geçtiğimiz Pazar günü, iç siyasetimizde 5. darbesini gerçekleştirmeyi başardı.
Ünal Üstel’i “tek adaylı” bir kurultayla UBP Başkanı yaptı…
AKP’nin “başarısı” tabii bu kadarla da sınırlı değil…
2020 yılının Kasım ayı başından beri, “persona non grata” muamelesi yaptığı Faiz Sucuoğlu’nu da aynı operasyon çerçevesinde “ekarte” etti…
Sucuoğlu, soru işaretleriyle dopdolu bir “trafik kazası” geçirmesinin ardından, daha fazla direnemedi ve “ölümüne” diyerek inatla sürdürdüğü parti başkanlığından, “aniden” istifa etti…
Böylece AKP, 2020 Kasım başında adeta “deli gömleği” giydirdiği UBP’yi, 21 ayda istediği kıvama soktu…
12 bin üyesi bulunan, tribünlü spor tesislerinden taşan UBP, Pazar günü 700 kişilik bir kapalı salonu bile dolduramadı… Ünal Üstel, kurultaydan birkaç gün önce yemek verdiği 400 partili üyeyi bile kurultaya getirmeyi başaramadı…
Ruhsuz, heyecansız “tek adaylı” kurultayda parti başkanı ilan edilen Ünal Üstel, 21 ay önce aynı delegenin karşısına çıkmış, beş adaydan en az oyu alan kişi olmuştu.
(Faiz Sucuoğlu 2 bin 706, Hasan Taçoy 2 bin 102, Nazım Çavuşoğlu 691, Dursun Oğuz 688, Ünal Üstel 575 oy)
Apaçık biçimde görülüyor ki on binin üzerinde UBP delegesi, kurultayı “boykot” etti…
AKP’nin “piyon”u olmayı, işaret ettiği adaya oy kullanmayı reddetti…
Sessizce, evinde oturarak, bu “darbe”de yer almak istemedi…
AKP’nin hoyratça, haşin ve sert müdahalesi, bir siyasal partiyi böyle “itibar” suikastıyla dümdüz ederken, Kıbrıs’ta ne demokrasi, ne de anayasa bıraktı…
Üstüne üstlük UBP kurultayı, bir başka “skandal”a daha neden oldu…
Ersin Tatar, olağanüstü ve seçimli bir parti kurultayına katılarak, kürsüye çıkıp “parti yandaşlığı” yaparak apaçık biçimde anayasayı ihlal etti…
Peki, şimdi Ankara’nın “iş’arı”yla ve zorlamasıyla oraya oturtulan Ünal Üstel, siyasette barınabilecek mi?
Üstel, Pandemi günlerinde, kaçak biçimde Kıbrıs’a gelerek tüm kuralları ihlal eden, “özel jet” skandalındaki rolü nedeniyle bakanlıktan azledilmiş, muteber “yolcu”ların burada geçirdikleri gizli karanlık günler aydınlanmamıştı.
“Azledilen” bakan, şimdi Başbakan ve UBP parti başkanı…
AKP’nin bu “tercihi”nin altında “jet skandalı”nın ve AKP yandaşı özel jet yolcularının ne gibi bir etkisi olduğu ise hâlâ Kıbrıslı’nın kafasında ciddi soru işaretleri oluşturuyor…
***
2020 yılının Ekim ayında, Mustafa Akıncı’nın “alaşağı” edilmesi, AKP’nin Kıbrıs’ta ilk büyük darbesiydi…
TV ekranında Akıncı, “bugün bana, yarın size” dediğinde, hiçbir UBP’li oralı olmadı…
Sıranın bir gün kendilerine de gelebileceğine zerre kadar inanmadılar…
Akıncı darbesinin üzerinden tamı tamına 13 gün geçmişti ki, bu kez “müdahale” onların kapısına da dayandı…
Faiz Sucuoğlu ile Hasan Taçoy 7 Kasım’da, parti kurultayının ikinci turunda UBP başkanlığı için yarışacaktı…
AKP Sucuoğlu’nun kazanacağını saptayınca, bir gece ansızın geldi…
Bir de baktık ki, iki adayın ikisi birden adaylıktan çekildiler…
UBP, Genel Sekreter Ersan Saner’e teslim edildi.
Saner önce Başbakan, sonra parti başkanı yapıldı.
“Kaset skandalı” ile siyasetten gidince, Sucuoğlu yeniden ümitlendi…
Ankara’ya koştu, AKP’nin “takdirine” mazhar olmak için ne gerekiyorsa yaptı…
Ama AKP’ye kendini affettiremedi…
Sonra Başbakan oldu, koalisyon kurdu, ama AKP “ayağını kaydırmak için” Sucuoğlu’na bir “darbe” daha yaptı.  
Hükümeti’nin programı okunmuş, ertesi gün güven oylaması yapılacaktı…
Saat 17 dolaylarında ne olduysa oldu…
İki küçücük partinin “anavatancı” başkanları Ankara’nın “iş’arı”nı alınca, telefonlarını kapattılar, Sucuoğlu’nu “açıkta” bıraktılar…
Kendi hükümetlerinin programına güvenoyu vermeyeceklerini açıkladılar…
Sucuoğlu bir kez daha istifa etmek zorunda bırakıldı… AKP yeniden Ünal Üstel’i işaret etti. Sucuoğlu Üstel’in Başbakan yapılmasına itiraz etmedi. “İki başlı” görüntüyü içine sindirdi ve beklemeye geçti.
Ancak, AKP’nin “icazet” politikası esnemiyordu. “Biat” kriterlerinde de oldukça cimriydi…
Aslında Sucuoğlu tam 21 ay direndi… AKP’yi kızdırmamak, Ankara’ya kafa tutar gibi görünmemek için akla karayı seçti.
Ama yine de başaramadı…
Son günlerde, Ersin Tatar’ın, kendisine haber vermeden UBP ilçe başkanlarını anayasaya aykırı biçimde sarayda toplaması, onlara “tek adaylı kurultay” için baskı yapması bardağı taşıran son damlaydı.
Ankara, Ersin Tatar üzerinden “baskılarını” artırmaya başlamıştı.
Diğer olası adaylar Ankara’nın yolunu tuttu… Geçmişte Ankara’nın adaylıktan vaz geçirdiği siyasetçiler gibi, onlar da ikna edildi… Ağızlarını sıkı tuttular ve aday olmadılar…
Böylece Ünal Üstel’in yolu açıldı… AKP bu görevi “Üstel’i azleden” Tatar’a vermişti… Tatar, kurultaya kadar giderek “taraf” oldu. “Devlet” ve “anayasa” umurunda bile olmadı…
Şimdi, Kıbrıs’ta yepyeni bir dönem başlıyor…
“Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete” dönemi bu…