2012 yılında 7 yaşındaki öz oğlu Mustafa Diker‘i tecavüz ettikten sonra işkenceyle öldüren baba Erol Diker’e yardım ederek delilleri yok eden ve 5 yıl hapis cezası alan Diker’in eşi Özlem Diker‘in, Eğitim Bakanlığı tarafından taşeron şirket aracılığıyla Şht. Tuncer İlkokulu‘nda görevlendirildiği ortaya çıktı.
Vahşice öldürüldükten sonra öz babası tarafından çöplüğe atılan 7 yaşındaki Mustafa Diker’in öldürülmesi ile ilgili Özlem Diker, “Ağır bir suçu önlemeyi ihmal etmek”, ”Delilleri ortadan kaldırmak” ve “Polise yalan bilgi vermekten” 2012 yılında 5 yıl hapse mahkûm edilmişti.
Özlem Diker’in taşeron şirket vasıtasıyla işe alınması kısa sürede tepki topladı.
Söz konusu olay dün meclise de taşındı.
Mecliste konuşan CTP Milletvekili Erkut Şahali, çocuklara karşı işlenen suçlardan dolayı hapis cezası alan kişilerin okullara istihdam edildiğini gündeme taşıdı, hükümeti uyardı.
Şahali, “Emekçiler işlerine dönmesin diye hem hükümet hem de yaratılan tüzel kişilik fellik fellik işçi arıyor. Hatta kriminal geçmişi olanlar da işe çağrılıyor” dedi
“Kamu kurumlarında gerek sürekli, gerek geçici olarak işe başlayanların, kriminal geçmişi temiz olması ihtiyaçtır” diyen Şahali, “1 yıldan fazla mahkumiyet almamış olması, cana kastetmiş olması gerekir. 1 yıldan fazla ceza almak kamu kurumlarında hizmet vermeyi geçersiz kılar. Çocuklara karşı işlenen suçlardan dolayı ceza alanların okullarda çalıştırılması son derece tehlikeli” dedi.
ÇAVUŞOĞLU: OKULDA YARIM SAAT KALMADI
Şahali’yi yanıtlayan Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise, okullarda işe başlayan kişilerde karakter belgesinin zorunlu olduğunu söyledi, bahse konu kişinin dün bir okulda işe başladığını, ancak konunun bilgilerine gelmesinin ardından durdurulduğunu savundu.
Çavuşoğlu, “Okulda kalma süresi yarım saati bulmadı, müdahale ettik” dedi.
Taşeron hizmet alımının Eğitim Bakanlığı’nın yarattığı bir sonuç olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, ancak bu durumdan bakanlığın da etkilendiğini dile getirdi.