Olson: Kıbrıs’ta değişime siz karar vereceksiniz

ABD’nin Güney Avrupa ve Avrasya Bürosu Direktörü Maria dG Olson, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları konusunda Türkiye ile yapıcı bağlar kurmak istediklerini ifade ederek Türkiye’nin de provokatif faaliyetlerden vazgeçerek bölgede komşuları ile iyi ilişkiler içerisinde olması gerektiğini açıkladı.
Cenevre’de gerçekleştirilmesi öngörülen gayrı resmi 5+1 toplantı ile ilgili Amerika Birleşik Devletleri’nin bakışını anlatan Olson, Kıbrıs’taki iki tarafın da birbirlerine karşı açık, esnek ve uzlaşı içerisinde yapıcı bir yaklaşım sergileyeceğini umut ettiklerini ifade etti.
Maria dG Olson, Amerika’nın süreci desteklemeye devam edeceğini kaydederek, günün sonunda değişim için gerekli olan tercihleri seçmenin Kıbrıslılara ve liderlere kaldığını belirtti.
Güney Avrupa ve Avrasya Bürosu Direktörü Maria dG Olson, Kıbrıs konusu ve bölgedeki gelişmelere ilişkin gerçekleştirdiği "Virtual Tour" çerçevesinde Kuzey Kıbrıs’ta Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı İsmet Korukoğlu, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Özel Temsilcisi Ergün Olgun, bazı sivil toplum örgütleri temsilcileri ve öğretim görevlileriyle görüştü.
Görüşmelerin ardından Haber Kıbrıs Dijital Grup Direktörü Mete Tümerkan’ın sorularını yanıtlayan Güney Avrupa ve Avrasya Bürosu Direktörü Maria dG Olson, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarının iki toplum arasında adilane bir şekilde paylaşılması gerektiğine inandıklarını söyledi.
 
İşte Haber Kıbrıs Dijital Grup Direktörü Mete Tümerkan’ın Güney Avrupa ve Avrasya Bürosu Direktörü Maria dG Olson ile gerçekleştirdiği röportajın tam metni:
 
Mete Tümerkan: Hidrokarbon kaynakları konusu ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Kıbrıs Rum tarafı ve Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs Türklerini dışarıda bırakarak diğer ülkelerle protokoller imzalıyor. Bu durum bölgede gerilime neden oluyor. Sizce bölgede gerilime yol açmamak adına Türkiye’nin de bu denklem içerisine dahil edilmesi gerekmiyor mu?
 
Maria dG Olson: Bölge hakkında sahip olduğunuz deneyimlerden ötürü eminim sizin bakış açınızdan birçok şey öğrenebilirim. Hidrokarbon konusunda biz Kıbrıs’ta bulunan kaynakların iki toplum arasında adilane bir şekilde paylaşılması gerektiğine inanıyoruz. Doğu Akdeniz’de bulunan enerji kaynaklarıyla ilgili gelişmelerin hem iki toplum hem de bölgedeki komşular arasındaki iş birliği ve diyaloğu teşvik etmesi ve kalıcı bir enerji güvenliği ile ekonomik refah için bir zemin oluşturması gerektiğini düşünüyoruz. Doğu Akdeniz’de bulunan enerji kaynakları konusunda Türkiye ile yapıcı bağlar kurmak istiyoruz ve Türkiye’nin özellikle Güney ve Orta Avrupa’ya enerji tedarik yollarının çeşitlendirilmesinde sahip olduğu potansiyelle ilgileniyoruz. Fakat bu noktada Türkiye sahip olduğu potansiyeli Doğu Akdeniz’de provokatif faaliyetler ile değil hidrokarbon konusunda komşularıyla iş birliği içerisine girerek göstermelidir.
 
Mete Tümerkan: Bildiğiniz üzere gündemde 5+1 gayrı resmi toplantı var ve Kıbrıs konusu farklı bir boyut kazanıyor. Kıbrıs Türk tarafı Türkiye ile birlikte federal bir çözüm yerine başka zeminler arıyor. Bu farklı görüşler hakkında ne düşünüyorsunuz? Amerika Birleşik Devletleri federasyon konusunda ısrar edecek mi?
Maria dG Olson: ABD, Kıbrıslıların öncülüğünde adayı yeniden birleştirecek bir kapsamlı çözümü desteklemeye devam ediyor ve BM Güvenlik Konseyi de hem tüm Kıbrıslılar hem de daha geniş ölçekte bölgenin faydasına olacak iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon çerçevesini ortaya koyuyor. Nisan sonunda yapılacak 5+1 gayrı resmi BM toplantısına giderken, her iki tarafın da birbirlerine karşı açık, esnek ve uzlaşı içerisinde yapıcı bir yaklaşım sergileyeceğini umut ediyoruz. Fakat biliyoruz ki, çözüme ulaşma olasılığı sadece Kıbrıslıların elindedir. Amerika süreci desteklemeye devam edecek fakat günün sonunda değişim için gerekli olan tercihleri seçmek siz ve liderlerinize kalmış bir şey.
 
Mete Tümerkan: ABD’de yeni bir yönetim var. Amerika’daki yeni yönetim ile Türkiye arasındaki ilişkiler nasıl şekillenecek ve bu Kıbrıs konusunu etkileyecek mi?
 
Maria dG Olson: Yeni yönetim birçok konuya yetişebilmek adına oldukça yoğun çalışıyor ama Amerika da Covid-19 salgını ile mücadele ediyor. Yine de güvenli, istikrarlı ve refah içerisinde bir Doğu Akdeniz görmek istediğimizden ötürü bu konuya odaklanmış durumdayız. Türkiye ve Kıbrıs bu hedefe ulaşmada çok önemli role sahip. Bildiğiniz üzere Türkiye ile ilişkilerimiz oldukça karmaşık. Türkiye çok uzun zamandır NATO müttefikimiz olan değerli bir ülke. Terörle mücadele, Suriye’deki çatışmanın sonlandırılması ve bölgedeki kötü olarak adlandırdığımız durumun iyileştirilmesi bakımından ortak çıkarlara sahibiz ve Türkiye ile ortak öncelikler bakımından iş birliği kurmak istiyoruz. Diğer müttefiklerle olduğu gibi anlaşmazlıklar konusunda Türkiye ile diyalog içerisinde olacağız. Kısaca söylemem gerekirse, Doğu Akdeniz’deki iş birliğini ve geçtiğimiz yıllarda ortaya çıkan girişimleri destekliyoruz.
 
Mete Tümerkan: Salgın tüm dünyayı çok kötü etkiledi. Bu zor zamanlarda Avrupa Birliği Kıbrıs Rum tarafına yardım ederken Türkiye de Kıbrıslı Türklere yardım ediyor. Amerika’nın da Kıbrıs Türk tarafını dışarıda bırakarak Kıbrıs Rum tarafıyla ‘stratejik bir ortak’ olarak iş birliği içerisine girdiğini görüyoruz. Sizce bu adaletsiz bir durum değil mi?
Maria dG Olson: Amerika’nın Kıbrıs Cumhuriyeti ile olan ilişkilerinin artması Kıbrıslı Türklerle olan ilişkilerinin azalması anlamına gelmiyor. Duruşumuzda herhangi bir değişiklik yok. Kıbrıslı Türkleri de ilgilendiren konulara dahil olmaya devam ediyoruz. Son günlerde yaptığım görüşmelerin sebebi de bu aslında, tabii ki salgından ötürü Kıbrıslı Türklerle olan görüşmelerim dahil Washington’da birçok şey zora girse de kesinlikle konuyla olan bağımız devam ediyor. Meslektaşlarım ve Kıbrıslı Türklerle  gerçekleştirdiğim görüşmelerden ötürü de çok memnunum.