banner913
banner932
banner1012

Kıbrıs sorunundaki yeni çabanın başlangıç noktası Berlin görüşmesi

banner1020

Kıbrıs sorunundaki yeni çabanın başlangıç noktasının 25 Kasım 2019’da, Berlin’deki görüşmede sağlanan görüş birliği olduğunu da net bir şekilde ifade ettiğini yazan gazete, bu olgular göz önüne alındığı zaman liderler arasındaki salı günkü görüşmede Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ortaya koyduğu çerçevede hareket edip etmeyeceğinin de ortaya çıkacağını savundu

banner974
Kıbrıs sorunundaki yeni çabanın başlangıç noktası Berlin görüşmesi

banner971
 Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, salı günü, sosyal içerikli görüşmede bir araya gelecek olmasının yanı sıra Kıbrıs sorunu bugün Rum basınında geniş yer aldı.
Fileleftheros gazetesi ve diğer gazeteler, liderlerin, salı günü, birbirlerini tanıma ve Kıbrıs sorununa ilişkin ilk sohbetlerini gerçekleştirmek adına sosyal içerikli olacak görüşmede bir araya geleceklerini yazdılar.
Gazete, bu görüşmenin; BM Genel Sekreteri’nin, 4’üncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile Berlin’de bir yıl önce gerçekleştirdiği görüşmeden sonra, Kıbrıs sorununa ilişkin girişimde bulunulan ilk adım olduğuna da dikkati çekti. 
Berlin görüşmesinin, çok şey vermediğini ancak Kıbrıs sorununda sonraki adımlarda ne yapılması gerektiği konusunda sağlam bir zemin sunduğu şeklinde değerlendirilebileceğini yazan gazete, şu anda gerek BM Genel Sekreteri’nin gerekse Kıbrıs’taki liderlerden birinin, Berlin’de üzerinde anlaşılanlara bağlı olduklarını ifade ettiğini ancak selefinden farklı bir gündemle KKTC’deki Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini kazanan Ersin Tatar’ın niyetlerinin soru işareti olduğunu ileri sürdü. 
Gazete, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, KKTC’deki seçimlerin hemen ardından, Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin yeniden başlaması gidişatına yönelik olarak ilk adımı atmak için BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e mektup yazdığını ve BM Genel Sekreterin de yanıt mektubu gönderdiğini anımsattı.
Guterres’in  yanıt mektubunda, gerek kendisinin, gerekse Kıbrıs’taki liderlerin ve 3 garantör ülkenin hareket etmesini beklediği çerçeveyi ortaya koyarken, Kıbrıs sorunundaki yeni çabanın başlangıç noktasının 25 Kasım 2019’da, Berlin’deki görüşmede sağlanan görüş birliği olduğunu da net bir şekilde ifade ettiğini yazan gazete, bu olgular göz önüne alındığı zaman liderler arasındaki salı günkü görüşmede Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ortaya koyduğu çerçevede hareket edip etmeyeceğinin de ortaya çıkacağını savundu.  
Gazete haberinde ayrıca, görüşmede ne üzerinde anlaşılacağı ve liderlerin niyetlerinin ne olduğundan bağımsız olarak Kıbrıs sorunundaki adımları daha çok Türkiye’nin belirleyeceğini de savundu.
Haberde ayrıca, Guterres’in ileriki adımlarını belirlemek için ilk görüşmenin sonuçlarını da bekleyeceği, “sahnenin” netleştiği zaman da BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un istişarelerde bulunmak için Ada’ya gelip gelmeyeceğine karar vereceği de ifade edildi.  
“ANKARA SIFIR ZEMİNDEN GÖRÜŞME İSTİYOR” 
Fileleftheros gazetesi yukarıdaki başlıkla verdiği bir başka haberinde, Türk tarafının, Kıbrıs sorununa ilişkin sürecin, sıfır zeminden başlamasını istediğini savundu.
Gazete iyi haber alan kaynaklara atıfta bulunarak, Türk tarafının bu niyetine ilişkin ilk somut tutumu, Salı günü Anastasiadis ile bir araya gelecek olan  Cumhurbaşkanı Tatar’ın ortaya koyacağını ileri sürdü. 
Gazete, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in bu görüşmeye ilişkin olarak, Kıbrıs’taki Temsilcisi Elizabeth Spehar’dan bir takım sorular sormasını ve niyetlerini kaydetmesini istediğini de belirtti.
İNGİLİZLER DE FAALİYETTE 
Fileleftheros gazetesi bir başka haberinde ise, İngilizlerin de Kıbrıs sorununa ilişkin faaliyetler planladığının görüldüğünü, Londra’nın, yavaş-yavaş başlayacağı görülen çalışmalarda varlığını görünür kılmak istediğini yazdı. 
İngilizlerin, gerek Ankara gerekse Güney Kıbrıs’a yönelik müdahalede bulunduğunu yazan gazete, bu çerçevede, niyetlerin kayda geçirilmesi için telefon görüşmelerinin yapıldığını da belirtti. 
Gazete, sürecin başlaması ve 5’li konferansın toplanması durumunda İngilizlerin perde gerisinde başrolde olmak isteyeceğini de yazdı.
“YENİ ADIMLAR MI YOKSA DURGUNLUK MU”
Öte yandan Politis gazetesi yukarıdaki başlıkla verdiği haberde, tüm taraflarca kabul görmesi durumunda  BM Genel Sekreteri’nin ve de Özel Danışmanı Jane Holl Lute’un, Kıbrıs sorununa müdahil olmaya hazır olduğunu belirtti. 
Guterres’in, Anastasiadis ve 4’üncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile gerçekleştirdiği telefon görüşmelerinin ardından Kasım ayı sonunda 5’li konferansın yapılmasını duyurmasının aksine, çekinceli bir tutuma sahip olduğunu, bunun da Kıbrıs sorununa ilişkin farklı söylemle Kıbrıslı Türklerin liderliğindeki değişiklikten kaynaklandığını belirten gazete, Türk tarafının niyetlerinin netleşmesine yönelik ilk adımın Salı günü yapılacak liderler  görüşmesi olduğunu yazdı.
“DÜŞÜK BEKLENTİLERLE ANCAK CRANS MONTANA’DAN DEVAM”
Öte yandan Kathimerini gazetesi ise yukarıdaki başlıkla verdiği haberinde, Brüksel, New York ve hatta Berlin’deki dış oyuncuların, şu anki aşamada, Kıbrıs sorununa ilişkin düşük bir etkin katılım isteği ve düşük beklentilere sahip olduğunu yazdı.
Brüksel’in, ısrar ettiği resmi çizginin, siyasi eşitliğe dayalı iki kesimli, iki toplumlu federasyon olduğunu, ayrıca olası müzakerelerin, Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesini istediğini yazan gazete,  gazetenin kendisinin,  AB’nin “iki devlete dayalı çözüm ve Kıbrıs’taki iki devlet varlığına” ilişkin söylemlerini nasıl gördüğüne dair soru sorduğunu belirtti. 
Habere göre, bu sorulara yanıt veren Avrupa Komisyonu Bölgesel Politika ve Yapısal Reformlar yetkilisi Veronica Favalli, AB’nin, Kıbrıs sorununa, siyasi eşitlikle, iki kesimli iki toplumlu federasyon temelinde, kapsamlı bir çözüm bulunmasına tamamıyla bağlı olduğunu ifade etti. 
Favalli, müzakerelerin, sağlanan eşi görülmemiş görüş birliklerini inşa ederek Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi, ayrıca görüşmelerin, BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarına, BM’nin üzerine anlaşmaya varılan çerçevesine, AB’nin dayalı olduğu ilkelere saygıyla yapılması gerektiğini de belirtti. 
Avrupa Komisyonu’nun geçmişte de olduğu gibi Kıbrıs sorununun çözüm çabalarına müdahil olmaya hazır olduğunu belirten Favalli, buna; çözüm çabalarına destek olmak ve Kıbrıslı Türklere yönelik yardım programının uygulanmasıyla sorumlu olan Avrupa Komisyonu Yapısal Reform Destek Genel Müdürlüğünün (DG REFORM) çalışmasının da dahil olduğunu ifade etti. 
Favalli, Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerdeki Avrupa Komisyonu Başkanı’nın temsilcisi  Peter Van Nuffel’in yerine başka birinin atanması ihtimalinin sorulması üzerine, Nuffel’in emekli olduğunu, sürecin aktif olmaması nedeniyle yeni birinin atanmadığını belirtti. 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.