banner913
banner932
banner1012

“Hedefimiz kalkınma planı”

banner1020

CTP lideri Erhürman, CTP’nin ilk hedefinin uzun vadeli ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma planını hazırlamak ve yürürlüğe sokmak olduğunu vurguladı.

banner974
“Hedefimiz kalkınma planı”

banner971

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), 23 Ocak’ta yapılacak Milletvekilliği Erken Genel Seçimi’ne yönelik seçim bildirgesini, Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği kompleksindeki Paradise Park’ta düzenlediği basın toplantısında açıkladı.
Toplantıda konuşan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, CTP’nin ilk hedefinin uzun vadeli ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma planını hazırlamak ve yürürlüğe sokmak olduğunu vurguladı. 
Tufan Erhürman, bunun Meclis’ten geçirilerek, yürürlüğe sokulacağına işaret ederek, hükümetlerin değişmesiyle, değişmeyecek devlet politikaları üretmenin hedefleri olduğunu, bu kalkınma planının ülke için acil bir ihtiyaç olduğunu kaydetti. 
Erhürman, nüfus politikası ve vatandaşlık politikasının bu kalkınma planı içinde yer alacağını belirtti. 
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, çok sıkıntılı bir süreçten geçildiğine işaret ederek, 2 yıldır devam eden pandeminin hala çok ciddi bir tehdit olmaya devam ettiğini ve edeceğinin ortada olduğunu söyledi. Pandemi kaynaklı ekonomik sıkıntı ve TL’nin değer kaybından kaynaklanan ekonomik sıkıntıların da buna eklendiğini kaydeden Erhürman, yapılan hataların ise ülkeyi uçurumun kenarına getirdiğini belirtti.
Pandeminin, TL’nin değer kaybettiği, krizin olduğu koşullarda ülke “yönetilseydi” yaraların bu kadar büyümeyeceğini vurgulayan Erhürman, krizler, TL’nin değer kaybına uğradığı koşulları kendi hükümetleri dönemlerinde de yaşadıklarını, ancak krizlere odaklanıldığında yaraların bu kadar büyümeyeceğini gördüklerini kaydetti. 
Akaryakıt kuyrukları olduğunu, ülkenin yıllar sonra elektrik kesintileriyle karşı karşıya kaldığını ve Güney Kıbrıs’tan elektrik gelmiyor olsaydı karanlıkta kalmaya devam edileceğini ifade eden Erhürman, bunların pandemi ve TL’deki değer kaybıyla ne ilgisi olduğunu sorarak, “Bunların yönetmemekle ilgisi var. Bu ülkenin, bu halkın gailesini çekmemekle ilgisi var. Sürekli ne olacağım gailesi çekmekle ilgisi var” dedi. 
Asgari ücretle ilgili yaşananlara değinen Erhürman, bugün hala işçinin kaç para alacağını, işverenin kaç para vereceğini bilemez durumda olduğunu kaydetti. 
Ayni zihniyetin pandeminin ortasında vereceğini söylediği bin 500 TL’leri yılan hikayesine çevirdiğini ifade eden Tufan Erhürman, yine ayni zihniyettin çok ciddi faiz ve borçlanmaya gittiğini, önceden plan ve projesini yapmadan ülkeyi bugünlere kadar getirdiğini söyledi. 
“Bu zihniyet, halkın cebine nasıl daha fazla elimi atarım da, nasıl ben maliyeyi ayakta tutarım zihniyetiyle hareket ediyor” diyen Erhürman, 2018 yılında döviz krizi ve yüzde 29 enflasyon yaşandığı 4’lü hükümet döneminde kendilerinin verdiği hayat pahalılığının yüzde 34 olduğunu hatırlattı.  
O dönem göç yasasından işe giren gençlere verilen hayat pahalılığının yüzde 37 olduğunu, asgari ücrete 15 ay içinde yapılan artışın yüzde 45 olduğunu vurgulayan Erhürman, şimdiki hükümetin ise hayat pahalılığını durdurmaya kalktığını aktardı. 
“BU ÜLKEDE KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURABİLİR”
Kendi dönemlerinde yapılan diğer icraatlardan örnekler vererek, bu ülkenin kendi ayakları üzerinde durulabileceğini, bunu hükümetleri döneminde kanıtladıklarını vurgulayan Erhürman, “Krizin ortasında 586 milyon TL külliyeye harcayarak, durmadan partizanca istihdam yaparak kendi ayaklarımızın üzerinde duramayız” dedi. 
Krizin ortasında hiçbir orta vadeli program hazırlanmamasını da eleştiren Erhürman, plan program yapılmadan krizin yönetilemeyeceğini, halkın bu krizin altında ezileceğini söyledi. 
“İLK HEDEF UZUN VADELİ EKONOMİK SOSYAL VE KÜLTÜREL KALKINMA PLANI”
CTP’nin ilk hedefinin uzun vadeli ekonomik sosyal ve kültürel kalkınma planını hazırlamak ve yürürlüğe sokmak olduğunu vurgulayan Tufan Erhürman, bunun Meclis’ten geçirilerek yürürlüğe sokulacağına işaret etti. 
Hükümetlerin değişmesiyle, değişmeyecek devlet politikaları üretmenin hedefleri olduğuna dikkat çeken Tufan Erhürman, bu kalkınma planının acil bir ihtiyaç olduğunu kaydetti. 
Nüfus ve vatandaşlık politikalarının bu kalkınma planı içinde yer alacağına işaret eden Tufan Erhürman, günlerdir ülkenin çeşitli yerlerini gezdiklerini ve okullarda Türkçe bilmeyen öğrenci sayısının, Türkçe bilenden fazla olduğunu gözlemlediklerini belirtti.
Hastanelerde, mahkemelerde üçüncü ülke yurttaşlarının yoğunluğuna dikkat çeken Erhürman, şöyle devam etti: 
“CTP tarihi boyunca insan odaklı politikalar yürüttü. Hiçbir insan doğum yerine bağlı olarak bizim için diğerlerinden daha az değerli değil. Ama bu ülkenin potansiyelini daha doğru kullanabilmek için nüfus politikası yapmak zorundayız. Vatandaşlık meselesi artık siyasi bir kötüye kullanma meselesi olmanın ötesine geçmek zorundadır. Vatandaşlıkla ilgili objektif kriterler net olarak ortaya koyulacak yasada. Siyasi inisiyatif ortadan kalkacak ve vatandaş yapma sayısı uzun vadeli ekonomik sosyal ve kültürel kalkınma planındaki hesaplamalar üzerinden gerçekleşecek.” 
Türkiye ile imzalanacak protokollerin de bu kalkınma planındaki esaslar üzerinden imzalanacağına dikkat çeken Erhürman, imzalanacak protokollerde ihtiyacın külliye değil de okul ve hastane olduğunun ortaya konulacağını kaydetti.
Türk Lirası kullanmanın dövizin aşırı derecede yükseldiği dönemlerde alım gücünde ve öngörülebilirlikte yarattığı tahribata değinen Erhürman, özel sektörün fiyat dahi belirleyemez durumda olduğunu söyledi. Ülkede artık özel sektörde çalıştıracak işçi bulmakta bile zorluk yaşandığını öne süren Erhürman, “Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşları Güney Kıbrıs’ta çalışmanın yolunu arıyor. Türkiye ve üçüncü ülke yurttaşı olup, çalışma izniyle ülkede bulunanlar ise ülkelerine dönmeye başladı. Bizim bu ülkenin, Türkiye’den gelen malları Rumlara satan bir ülke haline gelmesine rızamız yoktur. Bu ülke, üretmeye devam edecek. Bu ülkedeki işçilerin, insanların alım gücü korunmaya devam edecek. Bu ülkedeki şirketlerin, bankaların sermayesi korunmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
Ev, araba, tüp gaz, akaryakıt ve daha birçok ürünün fiyatının döviz üzerinden belirlendiğine işaret eden Erhürman, “Bizim insanların alım gücünü korumak adına maaşları dövize endeksleme politikamıza birileri hayalci diyecek de biz buna inanacak mıyız?” dedi.
1993-1997 yılları için hazırlanmış 3’üncü Ekonomik Kalkınma Planı’nı işaret eden Erhürman, dönemin UBP Başkanı ve Başbakanı Derviş Eroğlu Hükümeti döneminde hazırlanmış olan planda, TL kullanmanın enflasyon yarattığının ortaya konulduğunu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Lirası’na geçisin önerildiğini söyledi. CTP’nin kendi parasını basmaktan bahsetmediğini vurgulayan Erhürman, kendilerinin çözüme kadarki dönemde, giderler gibi gelirlerin de dövize endeksleneceğini söylediklerini aktardı.
Erhürman, bugün Maliye’nin gümrükteki birçok gelirinin döviz cinsinden olduğunu, KIB-TEK’in hazırladığı projelerin maliyetinin de döviz cinsinden ödettirildiğini, bankalardaki mevduatların dövize endekslenerek korunduğunu belirtti. Erhürman, “Peki mevduat sahibi dövize endekslenerek korunuyor da işçiyi, emekçiyi, özel sektör çalışanını, kamu çalışanını dövize endeksleyerek koruyacağım dediğimde hayal mi oluyor?” diye sordu.
Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun “tanınmamışlığı avantaja çevireceğiz” yönündeki açıklamasını da eleştiren Erhürman, “Bu lafı dünyanın neresinde söylerseniz söyleyin, çağrışımının ne olduğu herkesin malumudur” dedi.
“BAF KAPISI VE MAĞUSA KAPISI’NI DA AÇACAĞIZ”
Erhürman, maliyenin gelirlerini doğru bir zemine oturtulması gerektiğini kaydederek, CTP olarak vergilendirilmemiş bir gelir kalmayacağını taahhüt ettiklerini vurguladı.
Ekonomiyi büyütme planlarını da paylaşan Erhürman, turizmde sürekliliği olan devlet politikalarının ve yükseköğrenimde niceliğin değil niteliğin önemine vurgu yaptı.
İhracat konusuna da değinen Erhürman, “CTP’nin taahhüdü nettir. Şu anda ortalama 100 milyon Dolar ihracat var. Biz onu en az üçe katlayacağımızı iddia ediyoruz. Çünkü Yeşil Hat Tüzüğü CTP’nin eseridir. Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden yapılan ihracatta hala işlenmiş gıdaların ihraç edilemiyor olması CTP’nin içine sindirebildiği bir şey değil. Bunu Avrupa Birliği ile görüşecek olan, Güney ile görüşecek olan Cumhuriyetçi Türk Partisi’dir” ifadelerini kullandı.
CTP’nin Kuzey Kıbrıs ile Güney Kıbrıs arasında açtığı geçiş kapılarına dikkati çeken Erhürman, Baf Kapısı ve Mağusa Kapısı’nı da açacaklarını söyledi.
Her ülkenin dış kaynağa ihtiyacı olduğunu ifade eden Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanacak protokollere yapabileceklerini yazacaklarını, yazdıklarını ise yapacaklarını vurgulayarak, “ikinci kaynak kapımız” diye nitelendirdiği Avrupa Birliği’nden de gelecek kaynağın da önemine değindi.
“Yaptık, yine yaparız, daha iyisini yaparız. Peki nasıl yaparız? Doğru zemine basarak yaparız” diyen Erhürman, doğru zeminin iki toplumlu, iki kesimli ve siyasi eşitliğe dayalı federasyon temelinde bir çözüm olduğunu vurguladı.
“KAMUDA VARDİYA SİSTEMİNE GEÇİLMESİ İÇİN GEREKLİ DÜZENLEMELER YAPILACAK”
Erhürman, eğitimde fırsat eşitsizliğine de değinerek, eğitimde “Yeniden Yapılanma Planı” hazırlanacağını ve altyapı ile personel eksiklikleri giderilerek 3 yıl içinde kademeli olarak tam gün eğitime geçileceğini söyledi.
Erhürman, kamuda ise yılda 200 milyon TL civarında ek mesai ödemesi yapıldığını belirterek, ek mesai yükünün azaltılması ve mevcut kaynak ile istihdamın artırılması adına vardiya sistemine geçilmesi için gerekli düzenlemeleri yapacaklarını ifade etti.
Erhürman, asgari ücreti vergiden muaf tutacaklarını , e-devleti hızlıca tamamlayacaklarını, kamu bankaları, Kalkınma Bankası ile Kıb-Tek’te özerk yönetimleri hayata geçireceklerini de taahhüt etti.
23 Ocak’ta Kıbrıs Türk halkının “Bu zihniyetle buraya kadar, bu zihniyete buraya kadar” diyeceğine inanç belirten Erhürman, 23 Ocak’tan sonra hükümeti CTP’nin kuracağını ve hükümetin büyük ortağının ise Kıbrıs Türk halkı olacağını ifade etti.


 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.