banner913
banner932
banner1012

Bozkurt'tan Meclis'e uyarı mektubu

banner1020

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelenmesi söz konusu olabileceğini kaydeden Bozkurt, “Bu belki de kaçınılmaz olacak. Yeter ki anayasal düzen zedelenmesin” dedi

banner974
Bozkurt'tan Meclis'e uyarı mektubu

banner971

 Eski Meclis Başkanı, milletvekili araştırmacı yazar İsmail Bozkurt Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay’a gönderdiği mektupta, “Cumhurbaşkanlığı seçim ertelemesi Anayasa zedelenmeden yapılmalıdır. Yoksa vebali büyük olur. Yansımalarının nerede duracağı bilinmez” ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelenmesi konusunda Uluçay’a bir mektup gönderen, bunun komite üyeleriyle milletvekillerine de iletilmesini isteyen Bozkurt, koronavirüs salgınının hayatı tüm yönleriyle etkilemeye devam ettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelenmesi söz konusu olabileceğini kaydeden Bozkurt, “Bu belki de kaçınılmaz olacak. Yeter ki anayasal düzen zedelenmesin” dedi.
‘Zaruret hukuku’ denen kavramının Rum tarafını Kıbrıslı Türklerin de ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek sahibi yaptığını belirten ve bu kavramı “uyduruk” diye niteleyen Bozkurt, söz konusu kavramın yine dillendirildiğini belirtti, “Neden, Anayasa’mızın seçim ertelenmesini güçleştiren kuralları!” ifadesine yer verdi.
“O kurallar oraya rastlantı olarak girmiş değil.  Ayırımında olunmadı da değil. Bu konuda bilinçli bir tercih var. Çünkü bu konuda anayasal kuralların paspas edildiğini de gördük. Bir anda Meclis’in saf dışı bırakıldığını da gördük” diyen Bozkurt, “Seçim ertelenecekse ertelensin ama Anayasa zedelenmesin” açıklamasını yineledi.
Bu konularda partiler arasında bir konsensüs olduğunu gördüğünü belirten Bozkurt, “Tek güçlük seçim ve halkoylamalarındaki süreler ama bunlar Anayasa’dan kaynaklanmıyor. Yasa ile düzenleniyor. Yani yasa ile bir haftada halkoylaması yapmak mümkün.  Geçmişte sürenin kısaltılmasını sağlayarak yaşanan örnekler var. Seçim takvimi başladıktan sonra seçim tarihini öne alarak yaşanan örnek var. Araştıran bulur” dedi.  
Bozkurt, mektubunda, “Sözün kısası seçim ertelemesi Anayasa zedelenmeden yapılmalıdır. Yoksa vebali büyük olur. Yansımalarının nerede duracağı bilinmez. Seçimi Rum’un tüm yaptıklarına yasallık haklılık kazandıracak zaruret hukuku saçmalığı ile anayasayı zedeleyerek yapmanın bu yönü de düşünülmelidir” ifadelerine verdi.
Cumhuriyet Meclisi çatısı altında 20 görev yaptığını, Anayasa yapan iki kurucu mecliste de bulunduğunu, Kıbrıs Türk Federe Devleti ve KKTC anayasaları ile birçok temel yasanın yapımında etkin ve belirleyici rolü olan eski bir Meclis Başkanı, milletvekili ve kurucu meclis üyesi olduğunu anımsatan Bozkurt,  seçimle ilgili konunun 3 yönüyle ele alınıp değerlendirebileceğini söyledi.
Bozkurt, şunları paylaştı:
“1) Anayasa’da değişiklik yaparak tartışmasız yeni kurallar getirilebilir. Bunun için özel ve geçici yasal kurallarla halkoylaması bir haftalık sıkıştırılmış sürede yapılabilir. Öncesi ve sonrası süreç de hesaba katılırsa yaklaşık iki haftada sonuç alınabilir. Bu yöntemin en zayıf tarafı, halkoylaması sürecinin salgınla ilgili genel anlamdaki kısıtlamalara ters olması ve seçmen ile kurullarda görev alacak olanlarda görülebilecek tepki ve isteksizliktir.
2) Olağanüstü durumlarda Meclis seçiminin yenilenmesine olanak veren anayasal kurala karşın, Cumhurbaşkanlığı için benzer kural yoktur. Benim görüşüme göre böyle bir kural olmaması, Cumhurbaşkanlığı seçiminin kesinlikle ertelenmeyeceği anlamına gelmez. Bir boşluk söz konusudur ama Meclis yorumlama yöntemini kullanarak bu yönde karar verebilir. Hele de bu karar oybirliğiyle/konsensüsle alınırsa çok güçlü olur. Anayasaya aykırılık gündeme gelmeyeceğine göre de sorun çıkmaz. En azından çıkmama olasılığı çok yüksektir.
3) Rumların, bizi 1960 ortaklık cumhuriyetinden dışlamak için kullandıkları “zaruret hukuku” kavramını gerekçe yapmak. Bu olasılığı düşünmek bile istemiyorum. KKTC hukukuna öyle bir uyduruk ve saçma sapan kavramın girmesi, Rumlar yasal haklılık kazandıracaktır. Kaldı ki bu gelecek için de Demokles’in kılıcı gibi, başımızın üstünde sürekli bir bir risk unsuru işlevi kazanacak, Anayasal düzen ciddi yara alarak zedelenecektir ve bunun vebali büyük olur. Yansımalarının nerede duracağı bilinmez. Erteleme, Rum’un tüm yaptıklarına yasallık haklılık kazandıracak zaruret hukuku saçmalığı ile yapılmamalıdır.”
Birinci seçeneğin en iyisi olduğunu ancak uygulanabilirliğinin kuşkulu olduğunu belirten İsmail Bozkurt, “Üçüncü seçenek bana göre asla düşünülmemelidir” dedi.
En az sakıncalının ikinci seçenek olduğunu kaydeden Bozkurt, şunları da kaydetti: 
“Sayın milletvekillerinin sağduyu, basiret ve (dileğim) konsensüsle karar vermeleridir. Bu seçenekte esas sıkıntı seçim ertelemesi durumunda Cumhurbaşkanlığı makamının ne olacağı konusudur. İşin bu yönü daha karmaşıktır. Çünkü beş yıl için seçilen milletvekilliği süresinin uzatılmasına benzer bir uygulama yapmak kolay değildir. Milletvekilliği süresinin beş yıl olması kuralı katı değil, erken seçimle bu süre kısalabilir. Oysa cumhurbaşkanlığı için öngörülen beş yıl süresi katıdır. Erkene alınamaz. Erkene alınamayınca uzatılma işlemi yapılabilir mi? Bence kuşkulu ve karmaşık bir durum söz konusudur. Bu da oybirliği/konsensüs sağlanması ve anayasaya aykırılık iddia edilmemesiyle aşılabilir gibi görünmektedir ancak bu işin geleceği de vardır. İleride herhangi bir cumhurbaşkanlığı tasarrufunun anayasaya aykırılığı gündeme gelebilir ve böyle durumda yargını ne karar vereceği kestirilemez.”

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.