banner913
banner932
banner1012

Haftanın Filmleri (6 Ekim 2017)

banner1020

Sinema salonlarında bu hafta 3'ü yerli 7 film vizyona girdi. Başrollerinde Harrison Ford, Ryan Gosling, Ana de Armas, Jared Leto ve Robin Wright gibi isimlerin olduğu "Blade Runner 2049: Bıçak Sırtı", korku türünde "Korku Kayıtları", yerli yapımlardan ise "Babam" filmi öne çıkıyor.

banner974
Haftanın Filmleri (6 Ekim 2017)

banner971

 

"Babam"

Bazı büyük tiyatrocuların, sinema filmlerinde de o "büyük" oyunculuklarını sergilemesi hep eleştirilmiştir. Oturmaz çünkü. Hayatın doğal akışına terstir. Çetin Tekindor o sınırı geçmeyenlerden. Her an geçecekmiş gibi korkutup da geçmeyenlerden... Sanırım onu iyi oyuncu yapan da bu. Babası tarafından bir kere bile gözünün içine bakmadan büyütülen sardalya konservesi fabrikası sahibi Yusuf rolünde Tekindor. Zihinsel engelli oğlunu, babasından öğrendiği gibi büyütüyor. Görmeden, bakmadan... Sonra bir şeyler değişiyor işte. Dokunaklı hikaye. 1994 doğumlu Berker Güven, Melisa Şenolsun ve Erkan Kolçak Köstendil başrolün diğer isimleri. Yönetmenin "Mutlu Aile Defteri" çok keyifli bir filmdi. Nihat Durak bu kez dramatik bir aile hikayesini anlatıyor.

"Blade Runner 2049: Bıçak Sırtı"

Blade Runner, doğduğum yıl çekilen bir bilim kurgu filmiydi. Kısıtlı imkanlarla çekilen bilim kurgu filmlerinin damağımda bıraktığı tadı asla unutamam. Geçmişe asılı kalmış yüreğim yeniyi bu yüzden öyle çabuk kabul etmez. Ancak ilk filmin yönetmeni Ridley Scott'un, devam filminde yapımcı olarak yer alması içime biraz su serpti. Bence çok iyi bir film olan "Arrival"in yönetmeni Denis Villeneuve, kendisine emanet edilen rejisör koltuğundan koltukları kabararak çıkmış. Filme dair yapılan yorumlar genelde olumlu. Ryan Gosling gibi müthiş bir yeteneğin yer alması, Harrison Ford'a gösterilen saygı duruşu, usta aktörün ilerleyen yaşına rağmen kapı gibi varlığı, dünyanın bir kez daha yok olma tehlikesiyle kalması vs filmin mutlaka izlenmesi için birer neden teşkil ediyor.

"Çavdar Tarlasındaki Asi"

John Lennon’u öldüren Mark David Chapman, "Çavdar Tarlasında Çocuklar" kitabını okuyordu ve eğer Lennon’u öldürürse Holden’ın ruhuna sahip olacağına inanıyordu. 1951'de yazılan kitap hala dünyada satılmaya, okunmaya devam ediyor. Onlarca kez yasaklandı, hala tartışılıyor. ''Sorun da buydu işte. Asla güzel ve huzurlu bir yer bulamıyordunuz, çünkü böyle bir yer yoktu.'' gibi cümlelerle dolu, bu asi, mutsuz ve kimilerini çokça korkutan kitabın yazarının hayatının bir bölümünü anlatıyor "Çavdar Tarlasındaki Asi". 2. Dünya Savaşı sırasında yaşadıklarını unutamayan Salinger'in sahtekar hayata uyum sağlamaya çalışması ve bir yandan da büyük kitabını yazma süreci anlatılıyor. Nicholas Hoult'un Salinger'e hayat verdiği filmde yazarın akıl hocasını Kevin Spacey canlandırıyor. Yönetmen Danny Strong, hareketli işlerini bu hikayeye de yansıtıyor.

"Dört Köşe"

Haksızlığa uğramak ülkemin milli sporu gibidir. Mazlum olmakla ezik olmak arasında dağlar kadar fark vardır. Bu filmde de haksızlığa uğrayan ama asla karizmasından ödün vermeyen 4 karakterin gidişata dur deme komedisini izliyoruz. Şinasi Yurtsever, Murat Akkoyunlu, İnan Ulaş Torun, Burak Satıbol ve Ayça Erturan'dan oluşan kadroya Mehmet Özgür de eşlik ediyor. Bildiğiniz mafyayla başı derde giren karakterlerin macerası. Ömer Faruk Yardımcı yönetmen koltuğunda.

"Kervan 1915"

Filmin yönetmeni İsmail Güneş, hedefinin bir soykırımı anlatmak değil ön yargıları yıkmak olduğunu söylüyor "Kervan 1915" için. Biz de bunca kaybın yaşandığı olayı, hiçbir anlamı olmayan savaşa meydan okuyarak ve birbirimizi biraz daha sevmeye çalışarak izleyelim isterim. Türkçe'yi doğru dürüst konuşamayan Murat Han'ın şive yaparak rol yapması beni şaşırttı. Bunu söyleyeceğimi düşünmezdim ama iyi oynamış işte. Karadeniz'den Halep'e uzanan yolculuk, ölümle ve soğukla sınanırken sinirlere hakim olmak çok da kolay olmuyor. Ama yine de içimizde hala yaşayan bir şeylerin olduğuna inandığımdan izleyin derim bu filmi.

"Korku Kayıtları"

Korku filmlerindeki araştırmacı karakterlere saygı duymuşumdur. Kötü ruhların varlığını pes etmeden ispat etmeye yeminli her karakter benim için birer kahramandır. Bu haftanın korku filminde meslektaşım Nicole Romanya'da işlenen cinayeti ortaya çıkarmaya çalışıyor. İşin içinde şeytan çıkarma ayini, din görevlileri ve Romanya var. Dolayısıyla korku da var. Klişe sahneler, dekor havasından çıkamayan dekorlar ve yetersiz oyunculuklarla desteklenen film Xavier Gens imzalı. Sophie Cookson ve Corneliu Ulici ise başrolde.

"My Little Pony Filmi"

Midilliler diyarına hoşgeldiniz! "White Rabbit" şarkısındaki gibi algımla oynayan bir takım midilliler, ülkelerini ele geçirmeye çalışan Tempest'e karşı tüm gereksiz sevimlilikleriyle mücadele veriyorlar. İşin özünde yaşadığın yere sahip çık, ve arkadaşlarını kaybetme duygusu var. O midillilerin kocaman gözlerini yemek isteyebilirsiniz, bunda sorun yok. Hepsinin, minik yavrularımızı etkileyen birer ticari meta olduğunu unutmadığınız takdirde!

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.