banner913
banner932
banner1012

“Kendi sonumuzu getirebiliriz”

banner1020

Acil Durum Hastanesi Başhekimi Dr. Erol Uçaner, vatandaşların “Ben çift aşılıyım, bana bir şey olmaz” diyerek rehavete kapıldığını söyledi ve “Bu kafa yapısı çok yanlış” dedi

banner974
“Kendi sonumuzu getirebiliriz”

banner971
 
Ülkemizde mücadele süreci devam eden koronavirüs pandemisinde tedavi gören hastalardan gelen kötü haberler halk arasında endişeye neden oluyor.
Bazı kesimlerde “Biz çift aşılıyız, bize bir şey olmaz” algısı varken bazı kesimlerde de bulaş hızının artarak, yayılması korku yaratıyor.
Okulların da açılmasıyla birlikte veliler de endişeye kapılırken, pandemi sürecinde ileriki safhanın ne olacağı akıllarda soru işaretlerine yer vermiş durumda.
Acil Durum Hastanesi Başhekimi Dr. Erol Uçaner, 24 yatak kapasiteli Yoğun Bakım Ünitesi’nde 11 hastanın bulunduğu ve 4 hastanın entübe edildiği bilgisini vererek, hastalarda yaş aralığının ise 15 ile 92 olduğunu belirtti.
Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi görmeyen hastalardan da bahseden Dr. Uçaner, hastaların genellikle ciddi akciğer solunum sorunları yaşadığını, halsizlik, iştahsızlık belirtisi gösterdiğini ve bazı hastalarda ise enfeksiyona bağlı ishal, kusma ya da bulantı belirtileri gösterdiğini aktardı.
Pandemi Hastanesi’nin yatak kapasitesinin dolması durumunda ne olacağı sorusunu yanıtlayan Dr. Uçaner, öyle bir durumda 40 yatak kapasiteli Göğüs Karantina Servisi’nin de kullanıma dâhil edileceği bilgisini verdi.
Dr. Uçaner, vakaların artmaya devam etmesi durumunda ise ana binadaki servislere yayılım sağlanacağını kaydederek, esas amacın Pandemi Hastanesi ve Göğüs Karantina Servisi’nin dışına çıkmamak olduğunu vurguladı.
Hastalar arasında çift aşılı kişilerin de yer aldığına dikkat çeken Dr. Uçaner, “Ben çift aşılıyım, bana bir şey olmaz” diyerek rehavete kapıldığını ve bunun sonucunda hem kendilerini hem de çevrelerindeki kişilerin sağlığını riske attıklarına değindi.
Dr. Uçaner, kişinin çift aşılı olsa dahi virüsü bulaşabileceğini üstüne basa basa vurgularken, diğer yandan da aşılı bir kişinin hastalığı semptomsuz atlatırken, yanı başındaki kişiye bulaştırıp hastalığı ağır geçirmesine neden olabileceğini de ekledi.
Dr. Uçaner, toplumda yer alan yanlış bir algı olduğunu ve bunun kendi sonumuzu getirebileceğine işaret ederek, aşı olmaktaki esas amacın Yoğun Bakım Ünitesi’ne yatışları önlemek ve ölümleri minimalize edebilmek olduğuna dikkat çekti.
“Bu kafa yapısı çok yanlış!” diyen Uçaner, en önemli korunma yönteminin ‘Maske ve Mesafe’ olduğunun altını çizdi.
Dr. Uçaner, bu tedbirlerin kesinlikle elden bırakılmaması gerektiğini ifade ederek, bu kurala çok katı bir şekilde uyulması gerektiğini yineledi.
Aşının, bulaşı engellemediğini ancak maske ve mesafe kurallarının bunu engelleyebileceğini ifade eden Dr. Uçaner, yakın zamanda kapalı ortamlara geçileceğini ve bu kapsamda alınması gereken önemli tedbirler olduğundan şu şekilde bahsetti:
“Bazı kapalı alanlara girişlerde aşısız kişilerin girişi yasaklanacak. Tüm işyerlerinin PCR ve Antijen ya da Adapass kontrolü yaparak, mevcut sistemi devam ettirmesi gerekir. Kapalı alanlara girişlerde gerek mekân sahiplerinin gerekse yerel yönetimlerin bunu çok sıkı tutması lazım. Önemli olan Bu kışı en iyi şekilde atlatabilmemiz. Kış aylarını tolere edilebilecek rakamlarla atlatmalıyız ki önümüzdeki süreç için rahat bir nefes alabilelim.”
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.