Süte karşı gelişen bu olumsuz tepkinin en büyük nedeni sütte bulunan laktoz. Laktoz intoleransı (laktaz enziminin eksikiği) olan yetişkin bir kişi her süt içtiğinde karında gerginlik, gaz hissi, şişkinlik gibi reaksiyonları yaşar. Bazen laktoz intoleransı olmayan kişilerde de süt içtikten sonra karında gerginlik hissi gelişebilmektedir.
Peki yoğurtta bu oluyor mu? Hayır, çünkü yoğurtta laktoz yoktur. Laktik asit formuna dönüştüğü için gerginlik, gaz şikayetleri gibi problemler yaşanmaz.
Ayrıca sütte bulunan kazein proteini de süte olan tepkiyi artırmaktadır. Kazein sindirimi zor olan bir proteindir ayrıca alerjik reaksiyonlara neden olmaktadır. Özellikle çocuklarda süt içmeyi takiben mide-bağırsak, sonum sistemi sorunları, cilt döküntüleri ortaya çıkabiliyor.
Ortaya atılan bazı görüşler de uzun süreli süt içmenin kemikler için zararlı olabileceği yönündedir. Süt içerdiği yüksek kalsiyum sayesinde kemiklerin yapısını güçlenmesine destek olurken, bir diğer yandan yüksek protein sayesinde vücuttaki asiditeyi artırıp kemiklerden kalsiyum çekilmesine de neden olmaktadır. Özellikle süt içen ve içmeyen toplumlar karşılaştırıldığında süt içmeyen toplumlarda osteoporoz görülme sıklığı çok daha az oranlardadır.
Peki yarım yağlı mı tam yağlı süt mü? Yine yetişkin bireyler için önereceğimiz yarım yağlı süt ve süt ürünlerini tercih etmeleri çünkü tam yağlı süt ve süt ürünleri yüksek doymuş yağ, kolesterol ve daha yüksek kalori içermektedir.
Yetişkin beslenmesinde yoğurt, süte göre çok daha iyi bir alternatif çünkü laktoz içermiyor ayrıca probiyotik içermesi nedeniyle bağırsak sağlığı ve bağışıklığı güçlendirici etkisi oldukça fazladır.
Süt çocuk beslenmesinde olmazsa olmazdır ve ilk bir yaş en temel besindir, fakat yetişkin beslenmesinde mevcut bilgiler ışığında süt yerine yoğurt ve kefiri daha sık tüketmeleri sağlığa daha çok olumlu etki yaratacaktır.
