banner913
banner932
banner1012

RUM "YETERİNCE ALMIŞTIR" DİYEN YOK!


Yaşar Duru

Yaşar Duru

Okunma 28 Temmuz 2021, 19:13

1963 sonunda MAKARİOS Rum halkı namına üç yıllık Devlet ortaklığımızı yıkarak birlikte kurduğumuz Kıbrıs Cumhuriyetinin tek sahibi olma yoluna gitmişlerdi. 1974'e kadar köy ve kasabalarda dağınık olarak yaşayan bizler kökten malından mülkünden kopan, harice postalama politikalarına maruz bırakılan bir halk olarak hayatta tutunduk.! Ortak olduğumuz Devletin tüm kurumlarından faydalanmamız önlenirken Ambargolar ve ablukalarla insanlık dışı her türlü haksızlık ve hukuksuzluğa da selam durduk..! Bu "İnsanlık Suçu" sayılması gereken mahrumiyet Dünya Hukuku ve kendilerini adil ve medeniyet örneği sayan milletlerin, hatta Avrupa Birliği'nin gözü önünde 1974 ortalarına kadar devam etmişti...! Dünyada mevcut hiç bir kurum ve Millet çıkıp "Eyy Rumlar, Türklerin hakkını hukukunu çiğniyorsunuz, durun artık" dememişti..! Malımız çalındı mahsülümüz tarlada kaldı, hukuksuzluk devam etti kimse Türklerin kayıplarını tazmin etmeyi veya ettirmeyi düşünmedi, zorlanmadı..! Sonra, hayal ettikleri "Enosis" için, kanunsuz yürüttükleri sahte devlete karşı da 15 Eylül 1974'te ayaklanmışlar, Yunanistan'a bağlanma deklerasyonu hazırlığında Kıbrıs Anayasasında belirtilen Türkiye Müdahalesini davet etmişlerdi... ........
Gerisi biliniyor. Birlikte geçinmeleri artık zor olan halkların ayrı bölgelere yerleştirilmesi Denktaş - Makarios anlaşması ile tatbikata konuyor. Ortaya çıkan sınırın güneyindeki Türk nüfus Kuzeye, Kuzeyde kalan Rum nüfus da Güney Kıbrıs'a kendi rizası ile yerleştirileceklerdi...Türklerin Güney'de bıraktığı mallar takas yolu ile tazmin edilirken Kuzey'de kalan Rum mallarının takas edilemeyen malları tazmin edilecekti... ... ....
Rumlar, tek başlarına devletin bütün nimetlerini yerken, 2004'te de kuruluş Anayasasında Türkiye'nin de üye olmadığı bir kurum veya birliğe Kıbrıs Cumhuriyeti'nin üye olamayacağı belirtildiği halde, bizlerin ahmak ahmak kabulü ile, Kıbrıs'ın yarısı Rumları AB'ye Üye alınmasını sağladık.. Avrupa Birliği Ekonomik yapısına entegre olmaları için gerekli görülen milyarlık ekonomik yardımlar Rum Bölgesine ve tabii olarak bölge halkının cebine akmaya, ceplerini doldurmaya başlarlar...
Ayrıca İMF'den ve Dünya Bankasından, Dost Devletlerden gelen kredi ve yardımlar tümü ile Rum tarafının kalkınmasına vasıta olur... Haksızlığa hukuksuzluğa devamla, 1963'ten beri ortağı olduğumuz Kıbrıs Cumhuriyeti nimetlerinden kovulan ve mağdur olan bizlere zırnık pay ayırmayan Rumlar fırsatı kollayarak, üstüne üstlük bir de ahmaklığımız yüzünden üye oldukları AB içinde kuyumuzu kazar oldular. Ambargolarla bizleri ezerken AB üyeliklerine itiraz etmeyen Türkiye'yi de ellerinden geldiğince baltalamaya gayret ettiler... Bir de, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidip Kuzeyde kalan mallarını "kullanamama, mahsül alamama tazminatı davası" açtılar... Ve hakkaniyet usülü aleyhine yürüttükleri politikalar kapsamında ambargolarla bizim taraftan milyonlarca, malları da kendilerine bırakan kararlarla, tazminat kopardılar... Bizlerin, Güneyde yaşarken, 1963-1974 arası silah baskısı ile kovulduğumuz, gidemediğimiz süremediğimiz, mahsülümüzü toplayamadığımız, Rumlara bırakıp Kuzeye kaçma zorunda kaldığımız durumdan doğan zararlarımızın tazminatını hiç düşünen hatırlayan bir hukukçumuz, bir İnsan Haklarına dava açanımız çıkmadı... Kimse, Rumlar yeteri kadar tazminatlar aldılar, yeter artık lan kafirler demedi...! Benim de kanım asıl buna kaynıyor işte...!
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.