Erel, kadınlara önerilerde bulunarak “teknolojiyi öğrensinler, eğitimlerine özen göstersinler, girişimci olsunlar, sevdikleri, anladıkları ve bildikleri işi yapsınlar, kendilerine güvensinler” dedi
Bahar Uygur
Ülkemizdeki sayılı kurumsallaşmış, köklü ve ekonomiye yön veren şirketlerden biri olan Semra LTD. sahibi Semral Erel ile ekonomiden sağlığa, eğitimden siyasete bir çok alanda sohbet gerçekleştirdik. Yoğunluğunun arasında sırf ben aradığım için röportaj teklifimi sorgusuz kabul eden SemralErel bu aralar işlerinin yanında torun bakımıyla da ilgileniyor.
56 yaşındaki Semral Erel yaklaşık 35 yıldır iş hayatının içinde. Mehmetçikli olan Semral Erel,1982 yılında evinin önünde bulunan tek odalı yerde ticarete başladı, işleri artınca 1986 yılında Semra Ltd’i kurdu. Şirketini kurduğu yıl eşi kansere yakalanır ve 5 yıllık mücadeleden sonra eşini kaybedince iki çocuğuyla hayatla mücadelesi daha ağır olur. İş hayatına başladığı yıllarda çimento indirme dahil tüm işlerini yaparken servisleri kendisi yapıyordu. Fortlifini Tırını kendisi kullanıyordu.
Semra LTD, bugün Semra Grup’un tüm Kıbrıs’ta perakende ve toptan satış görevini üstlenmekte. Bu görevi Gazimağusa ve Mehmetçik bölgelerindeki 5 farklı satış noktasında gerçekleştiriyor.
Semra Grup şirketinin ithalat görevini 2000 yılında Gazimağusa Serbest Liman bölgesinde 7.000m2 kadar bir alan üzerine kurulmuş olan ve 10 kadar çalışanla hizmet veren Semport Ltd. isimli şirket üstleniyor. Semport Ltd. ’in görevleri arasında Semra Ltd. ’in ithalat ihtiyaçlarını karşılamak ve ithalatını gerçekleştirildikleri bütün ürünleri gümrük muafiyetine sahip her türlü işletmeye, Kıbrıs’ta neredeyse hiçbir şirketin yapamadığı KDV, gümrük giderleri ve millileştirme masrafları yansıtılmadan malzeme tedariği sağlamaktır. Kıbrıs’taki en büyük muafiyet alanı olan müşterileri arasında oteller, kumarhaneler ve Serbest Limana giriş yapan gemiler ve belediyelerin yürüttüğü altyapı modernizasyon işlerini yürüten müteahhit firmalar.
GELECEK VAAD EDEN BİR KURULUŞ
Semral Erel, ekonomik krize rağmen şirketlerinin her geçen gün satışlarının artırarak büyüdüğünü, üretimleriyle ekonomiye katkı sağlayarak dimdik ayakta kalarak başarılı olduklarını, teknolojik ve finans altyapısı ile gelecek vaad eden bir kuruluş olduğunu söyledi.
Semra Grup’un ithal ettiği ürün firmaları şöyle: “Yazıcı Demir-Çelik, Holzindustrie Schweighofer kereste, AEG elektrikli el aletleri, Pakpen altyapı ve tesisat sistemleri, Kronospan OSB, Yücel boru-profil, Bostik, Çekomastik ve Aslan marka yapı kimyasalları ve boyaları,Teknopanel Sandviç panel, IMC çivi ve tel, Topex ve Truper marka el aletleri, Betong yapı taşları gibi inşaat malzemeleri ile ilgili markalarla birlikte Total Oil, Bosch, Osram Gmbh, Mutlu Akü, Arkema soğutucu gazları.” Bunun yanında 4 yıldır Aslan Boya ile yaptıkları iş ortaklığı ile boya ve yapı kimyasalları üretme teknolojisini yurtdışına satıyorlar.
Modern ihracatın artık böyle olduğunu söylüyor Semral Erel. Bunun yanında eşi Mehmet Erel'in üretimi olan Fe-Sa isimli cam sil, antifriz, saf su gibi ürünlerin de üretimini yapıyorlar. Bugün Semra Group altında 3 şirketi 80 personeli üretim ve ithalat alanında öncülüğüyle , ödediği vergilerle sektörünün lideri içindedir. Semral Erel 2011 yılında Yılın Kadın Girişimcisi ödülünü alır..
“
KADINLAR DAHA FAZLA EĞİTİM ALMALI”
Erel, kadınların eğitiminin önemine dikkat çekerek, “Kadınlardır geleceğin mimarı olan gençleri besleyip büyüten. Anneler ne kadar eğitimli ve bilgili olursa yetişen gençlik de o kadar donanımlı ve başarılı olur. Bizlerin şansızlığı ataerkil bir toplumda yetişmiş ailelerin çocukları olduğumuz için kız çocuklarından daha fazla oğlan çocuklara eğitim ve mal edinme şansı tanıyorlardı” şeklinde konuştu. “Babamın erkek evladı olsaydı belki ben de girişmci olamazdım”. “Babam bizi kız olduğumuz için üniversite okumamıza müsade etmedi ve evlendirdi” diyen Semral Erel, içinde ukte kalan üniversite eğitimine 2015 yılında başladı ve ingilizce işletme okuyor. İkinci torununa bakmak için okuluna ara veren Semra Erel, eğitimin yaşı olmadığını ve özellikle üniversiteler çok büyük sosyal sorumluk yüklenmeleri , bölgelerdeki ev kadınlarına kurslar verilmesi gerektiğini önerdi. Üniversitlerle ilgili düşündüklerini de dile getiren Erel, okulların ticarethane değil ilim yuvası olması gerekliliğinin de altını çizdi. Erel, “Hangi yaşta olursa olunsun insan okula gidince kendini öğrenci hissetmesi gerekiyor, günümüz okulunda insan kendini müşteri hissediyor” dedi. Özellikle İngilizce lisanının her yaşta her insanın bilmesi gereken bir dil olduğunu belirten Erel, Dünyayı gezmek istediğini sözlerine ekleyerek şöyle devam etti; “Bizim nesil gençliğimizi yaşayamadık , özgür olamadık, bizim görevimiz , torunlarımıza özgür , güzel yarınlar bırakmaktır.”
Erel, kadınlara önerilerde bulunarak “teknolojiyi öğrensinler, eğitimlerine özen göstersinler, girişimci olsunlar, sevdikleri, anladıkları ve bildikleri işi yapsınlar, kendilerine güvensinler” dedi.
“SİYASETİ, SİYASET BİLİMCİLER YAPMALI”
Siyasete girmeyi hiç düşündünüz mü soruma “hayır hiç düşünemedim” şeklinde cevap veren Erel, “siyaseti bilgili, donanımlı kimseler yapmalı, sırf çevresi var diye çok oy alanlar yapmamalı” dedi. Okullarda siyaset bilimi olduğunu ve bu bölümü okuyanların siyaset yapması gerektiğini savunan Erel, bir bakanın lisan bilmesi, ticaretten ve yöneticilikten anlaması gerektiğini söyledi. Bakanların vizyon sahibi ve yönetici vasıflarının yanında önceliklerinin ülke ekonomisini kalkındırmak ve halkına hizmeti birinci görevi ve sorumluluğu olmaları gerektiğini dile getirdi.
“GENEL SAĞLIK SİGORTASI ŞART”
Semral Erel, ülke olarak çok fazla düzeltilmesi gereken şey olduğunu söyleyerek “devlet olduğumuza inanmalı ve bozuk düzeni değiştirmemiz için elimizden geleni yapmalıyız” dedi. Sağlık konusuna da değinen Erel, çalışanlarına sağlık sigorta primi yatırdıklarını ancak hak ettikleri tedavi imkanını devlet hastahanelerinde bulamadıklarını söyledi. Halkın sağlıklı hizmet almak için gerekirse özelleşme yapılması gerektiğini savunan Erel, hastanın doktor seçme hakkı olması gerektiğini, devletin özelden hizmet alması gerektiğini sözlerine ekledi. Erel, sigortalar tüm hastaneleri kapsamalı bu yüzden genel sağlık sigortası yasasının bir an önce hayata geçmesini vurguladı. Erel, özelleştirmelerin ise halka hizmet etmek ve devlete para kazandırmak için yapılması gerektiğni tekelleşmenin olmaması gerektiğini söyledi.
TRAFİK VE İŞ KAZALARI İÇİN ÖNLEMLER
Kazaların önlenmesi için devletin yolları yapması gerektğini ifade eden Erel, yakıttan ve arabalardan çok yüksek vergiler alındığını bu vergilerle yolların yapılması gerektiğini kazaların bu şekilde biraz olsun azalacağına dikkat çekti. İş kazalarına da değinen Semral Erel, bir iş yerinin iş güvenliği için büyük miktarda para harcanması gerektiğini belirtti. Erel, bu yasanın var olduğunu ancak kontrollerin olmadığını söyleyerek bunun haksız rekabete yol açtığını ifade etti. Devletin iş güvenliği için, her iş yerine uzun vadeli para vermesi gerektiğini ancak daha sonra bunu da denetlemesi gerektiğini böylece hem iş güvenliğinin sağlanacağını hem de yapanlar ile yapmayanlar arasında haksız rekabet kalmayacağını sözlerine ekledi. Olay olduktan sonra kontrol yapıldığını ifade eden Semral Erel, önemli olan kötü bir olay olmadan kontrol olması gerektiğini kaydetti.
Ülkede haksız rekabetin her alanda olduğunu belirten Erel, mesai saatlerinin denetlenmesi gerektiğini, çalışanların sigorta ve ihtiyat sandığı primlerinin aldıkları maaş üzerinden yatması gerektiğini, devletin görevinin de bunları denetlemek olduğunu ifade etti.
Semral Erel ticaret yapan insanların şuanda piyasadaki paralarını toplayamadığını, aldıkları çeklerin hiç bir garantisi olmadığını söyledi. Erel sözlerine şöyle devam etti: “KKTC’deki çek yasası değişmeli, çekin itibarı olmadığı günümüzde biz de bilmediğimiz insandan çek almıyoruz, vadeli mal vermiyoruz. Ticaretin kolaylaşması için bankalara çok iş düşmektedir. Kredili satış yapmamız için doğrudan borçlanma sistemi olmalı, biz mal satmakla uğraşmalıyız, bedelini de bankalardan borçlanılarak ödenmesi gerekiyor. Araba satıcıları ve emlak satıcıları bu sistemi çok iyi kullanıyorlar. Bu bilinci kazanmamız gerekiyor başkasının parası ile ticaret bir yere kadar yapılır, sonunda da birbirlerini batırırlar” dedi.
“DERNEKLER VE KOOPERATİFÇİLİK ÖNEMLİ”
Erel “Dernekler toplum arasında birlikte hareket etmeyi sağlar. İş Kadınları Derneği’nde 2 yıl görev yaptıktan sonra tekrar görev almadım. Derneklerde de görev alanların önceliği üyelerine en iyi hizmeti verirken birlikteliklerini artırarak, yapmış oldukları faaliyetlerde birbirilerine yardımcı olmaları gerekiyor. Bu ülkede Kooperatifçiliğe ihtiyaç var. Bölgelerde kooperatifler kurulmalı. Birliktelik içinde dayanışmalı ve giderleri düşürerek kazanç artırılacaktır.”
İ
ÇALIŞANLARI İLE AİLE GİB
İşin başında artık oğulları olan Semra Erel, tecrübelerini oğullarıyla paylaşmaya devam ettiğini ancak artık daha çok hayatını yaşamak istediğini söyledi. İş yerine haftada 3 gün gittiğini, Mehmetçik’e haftada bir gittiğini söyleyen Erel, “iş yerindeki çalışanlarımla aile gibiyiz. Çalışanlarım mutlu huzurlu olmaları için devamlı eğitime , teknolojiye yatırım yapıyoruz. Huzurlu, çalışanlar, müşterilere iyi hizmet verirler. İş yerimizde birinci sermayemiz dürüstlüğümüz ve birbirimize olan güvenimizdir. Bugünlere başta ailem, çalışanlarım ve müşterilerim sayesinde geldik emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde sözlerini tamamladı.
