banner913
banner932
banner1012

Esnaf, ışığı göremiyor

banner1020

12 yıldır kendi işyerini çalıştıran Mehmet Salih Karalım, çok kötü bir gidişat olduğunu söyledi ve “Tüm esnaf ışığı göremiyor, ışık maalesef yok” dedi. Karalım, ellerinde çok küçük de olsa mevcut olan birikimlerini de tükettiklerini söyledi

banner974
Esnaf, ışığı göremiyor

banner971
 
PANDEMİ MAĞDURLARI
ÜMİT ŞEYHUN

Ülkemizde ve dünyada yaklaşık 1 yıldan fazladır süren yeni tip koronavirüs pandemisi nedeniyle en çok etkilenen esnaflarımızla yapmaya başladığımız röportajlarımıza devam ediyoruz. Bugünkü konuğumuz birçok alanda çalışan ve son 12 yıldır kendi işyerini çalıştıran Mehmet Salih Karalım.
Pandemi nedeniyle iki kez kapandıklarını ve mağdur olduklarını belirten Mehmet Salih bey, kapanmanın çözüm olmadığını herkesin önlemini almasını ve bu virüsle yaşamayı öğrenmek gerektiğini ifade etti.
Mehmet Salih Karalım’la yaptığımız röportaj şöyle:
 
Öncelikle kendinizi biraz tanıtır mısınız?
Adım Mehmet Salih karalım MSK plaza direktörüyüm.
Evli iki çocuk babasıyım 12 yıldır kendi işimi kurdum.
Tamirci çıraklığından şoförlüğe kadar birçok elekten geçtik ve bugünlere geldik.

Geçtiğimiz yıl mart ayından beridir ülkemizde de yaşanan koronavirüs pandemisinin işyerinize nasıl bir etkisi oldu?
Pandemi dolayısı ile tam olarak bir hafta çalışabildik geri kalan dönemlerde kapalı kaldık ve hiçbir gelirimiz olmadı. Elimizdeki birikimimizle idare edebildiğimiz kadar ediyoruz.

Geliriniz ne kadar düştü? Nasıl geçindiniz? Neler hissettiniz?
Elimizde çok küçük de olsa mevcut olan birikimimizi tükettik ve böylelikle geçinmeye çalıştık.

Pandeminin ailenize nasıl etkisi oldu?
Ailemizde hastalıkla ilgili bir sıkıntımız olmadı. Bazı planlarımız vardı onları yapamamanın üzüntüsü ve hayal kırıklığı yaşadık. Hapishane hayatı gibi bir yaşam tarzına alışmaya, çocukları alıştırmaya çabalıyoruz. Psikolojimiz bozuldu sinirlerimiz hırpalandı, tabi yalnızca bizim değil herkesin durumu böyle.

Gerek geçmiş, gerekse şimdiki hükümetin pandemiyle ilgili çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?
Geçmişte de kapanmamamız lazımdı. Ciddi önlemler alarak bunu aşabilirdik. Şimdide kapanmak ve kapalı kalmak çözüm değil çünkü herkes önlemlerini alırsa hiçbir kapanmaya gerek yoktur bununla yaşamayı ve hayatımızdan çıkmayacağını kabullenmemiz gerekir. Ekonomimizi dik ve ayakta tutmak zorundayız. Bir kapanma daha olursa ekonomimiz dibe vuracak ve bu yüzden şimdiki ve daha önceki arasında bir fark yok. Tek idare belli kapıları aç diyen belli, kapat diyen belli. O yüzden bizi bozan dıştan gelen uçak seferleriydi.  20-25 gün kapatsak koronavirüs diye bir şey kalmaz.
Devletin bize havadan bir para vermesini beklemem. Kredi hiç çözüm değil. Sadece gümrüklerde indirim belki dükkan kiralarında bir küçük yardım. Vergi bu sene 2020-2021 senesi için vergilerde bir indirime gidilmesini bekliyoruz. Araba ruhsatlarımızda ve diğer vergilerde bir indirim isteriz.

Bundan sonrası için beklentiniz nedir?
Mağusa limanından denetimsiz malların geçtiğini biliyoruz. Çoğu zaman kiralık arabalarla Türkiye’den gelen vatandaşlar arkadaşlar koskoca yüz milyon Türkiye yetmemiş gibi burada kaçak arabalarla faturasız malları getirip satıp satıp gidiyorlar. Hatta biri burada kalıyor diğer ortağı çıkıyor oradan tekrar mal gönderiyor  ve satmaya devam ediyorlar. Çoğu zaman gümrüksüz Mağusa Limanından bavullarla valizlerle çıkardıkları parçalar görüyoruz, duyuyoruz. Bunun dışında buradan bir şirket deyim artık başka şirketten elemanlar bu kaçak getirenlere yardımcı oluyorlar. Faturasını da kesiyor bunlara veriyor ve bunlar gene kiralık arabalarla  piyasayı alt üst ediyorlar biz bunları istemiyoruz. Nasıl ki biz vergimizi dükkan kiramızı çalışanımızı ödüyorsak bunları ödeyebilmemiz için kontrollerin daha düzenli daha dikkatli yapılması gerek. Bu yalnızca Türkiye’den gelen mallarla parçalarla sınırlı değil. Güneyden gelen malların parçalarında gümrüklerinin vergilerinin ödenmesini sağlamak lazım . Gerekirse didik didik edilmesi gerekir çünkü piyasada inanılmayacak kadar çok gümrüksüz vergisiz mal var. Bunlar mal getirip satacaklarsa bu esnafa darbe vurmamaları için biz %20-%30 vergi ödüyorsak bunlar daha fazlasını ödemeliler ki ne dükkan kiraları var ne personelleri aynı bizim gibi maliyetleri çok olmalı. O zaman bizim halimizden anlarlar. O zaman Türkiye’den ya da Güney’den mal alacak olanlar bizim sattığımız fiyatlara eşit olduğunu görünce anlayacaklar ne koşullarda çalıştığımızı. O zaman gitsinler alsınlar Güney’den ya da Türkiye’den.
Stil marka yedek parçaları Türkiye’den istedik bizi güneye yönlendirdiler. Yeşil Hat Tüzüğü’nden dolayı alamayız, zaten almak da istemem. Ben birebir Türkiye’den almak isterim veya AB ülkesinden almak isterim ama maalesef bizi tanımadıklarından dolayı AB vermiyor. Türkiye’deki firma diyebilir biz yüz milyonluk bir ülkeyiz sizden bu kadar mal alırız ve Kuzey Kıbrıs’ta bizim parçamızdır onlara da bir bayilik ya siz verin yada biz verelim diye bir baskı yapabilirlerdi, ama yapmıyorlar ve bizi güneyin eline mahkum ediyorlar. Bu bizim yaşadığımız bir örnek bu tip birçok marka ve firma mağdur olmuştur ve zorluk yaşamaktadır.

Gelecekle ilgili umudunuz ya da planınız var mı?
Birçok hedefimiz vardı ama bu pandemiden dolayı hedefimize ulaşamadık daha da dört yıl geriye attı bizi.
Şimdiki yönetimle daha fazla ileriye gidebileceğimizi de sanmıyorum belki iki sene sonra değil hedefimize ulaşmak, dükkanı bile kapatmak zorunda kalabiliriz. Çok kötü bir gidişat var sadece bizim değil, tüm esnaf ışığı göremiyor ışık maalesef yok.


 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.