banner913
banner932
banner1012

Tükendiğini Anladın Mı, Sancağı Arkadan Gelene Devretmeyi Bil Oğul

banner1020

banner974
Tükendiğini Anladın Mı, Sancağı Arkadan Gelene Devretmeyi Bil Oğul

banner971

 

“Kız anadan görmeyince öğüt almaz, oğul atadan görmeyince sufra

çekmez. Oğul atanun yetiridür, iki gözünün biridür. Devletlü oğul kopsa

ocağınun közidür.” Dedem Korkut

Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim

Hayatta ben en çok babamı sevdim

Kara çalılar gibi yerden bitme bir çocuk

Çırpı bacaklarıyla ha düştü ha düşecek

Nasıl koşarsa ardından bir devin

O çapkın babamı ben öyle sevdim

Bilmezdi ki oturduğumuz semti

Geldimide gidici hep, hep acele işi

Çağın en güzel maarif müfettişi

Atlastan bakardım nereye gitti

Öyle öyle ezber ettim gurbeti

Sevinçten uçardım hasta oldu mu

Kırkı geçerse ateş çağırırlar İstanbul’a

Bir helalleşmek ister elbet diğmi oğluyla

Tifoyken başardım bu aşk oyununu

Ohh dedim göğsüne gömdüm burnumu

En son teftişine çıkana değin

Koştururken ardından o uçmaktaki devin

Daha b aşka tür aşklar geniş sevdalar için

Açıldı nefesim, fikrim, canevim

Hayatta ben en çok babamı sevdim

Can Yücel’in bu şiirini her zaman çok sevmişimdir. Yaşamımızın em önemli figürü olan babalarımız, annelerimiz gibi belki bize her zaman duygularını belli etmezler ama bizi gizli gizli korurlar.

Dede Korkut Kitabındaki baba ve oğul her zaman bizim kültürümüzde büyük önem taşır.  baba-oğul ilişkisini geleneğin geleceğe aktarılması açısından çok nemlidir.  Tabii ki insanlar doğduklarında  sosyal bir statüye sahip olan bu kahramanlardırlar. Geçmişten günümüze  her baba,  bir erkek çocuk sahibi olmak ister. Oğuzların, hem babadan hem de onun sahip olduğu oğlundan beklentileri vardır. Sahip olunan bu oğulun, toplum tarafından kabul edilmesi için kahramanlık sergilemesi zorunludur. Bu oğulun öncelikle bir ad alması gerekmektedir. Ad alarak bireysel bütünlüğünü sağlayan oğulun, eğitim süreci başlar. Oğulun eğitiminden baba sorumludur. Baba, oğlu görerek öğrensin diye onu yanında ya ava götürür ya da savaşa götürür. Oğul, bu eğitim sürecinde pasiftir, çünkü o henüz kendisini kanıtlayamamıştır. Bu süreci, görerek öğrenen oğul, zamanı geldiğinde öğrendiklerini uygulayacaktır. Oğul, baba adını yürüten, onun yerine yetişendir, babasının ve Oğuz’un namusunu koruyan, aile fertlerini tutsaklıktan kurtaran, babasının mirasına sahip çıkan ve onun yerini doldurandır. Oğuzların bir erkek çocuktan bekledikleri, geleneği geleceğe taşıyan, neslin devamlılığını sağlayan bir alp yiğit olduğunu kanıtlamasıdır. Oğul, babanın tek varisidir. O, divanda yer alan babanın yerinin de doğal varisidir. Bu yere sahip olmak için verdiği mücadele sırasında, Oğuz töresine uygun davranmadığı zaman babasıyla karşı karşıya gelir. Baba, oğlunu eğitir ve yerini, oğluna bırakır; çünkü bu oğul, hem erdemli hem de hünerlidir. 

Kahpe içeriden olunca, kapı kilit tutmaz oğul!  

Tükendiğini anladın mı, sancağı arkadan gelene devretmeyi bil oğul. .

Oğuz ilinde baba sözünü dinlemeyen oğul kabul edilmezdi. 

 İyi dost, iyi günde çağrıldığında, kötü günde ise çağrılmadan gelendir.” 

 Oğul ! Kötülere acımak, iyilere zulümdür. Zalimleri affetmek, mazlumlara zulmettir 

 Onlar da bu dünyaya geldi geçti. Kervan gibi kondu göçtü. Onları da ecel aldı toprak gizledi. Fani dünya yine kaldı. Gelimli gidimli dünya. Sonu ölümlü dünya  

Söz ola kese savaşı, Söz ola kestire başı Baba malından ne fayda Başta devlet olmasa Devletsizin kötülüğünden Allah saklasın han’ım sizi   “Yerli Kara Dağların yıkılmasın Gölgelice kara ağacın kesilmesin Coşkun akan görkemli suyun kurumasın Kanatlarının uçları kırılmasın!”    

Dedem Korkut boy boylamış, Hanlar hanı soy soylamış, Tibet’te yayla yaylamış… Değmez; tipi-boran ona, Kucak açmış “TURAN” ona!      

Hani öğdüğümüz bey erenler? Dünya benim, diyenler? Ecel aldı, yer gizledi, Fani dünya kime kaldı? Gelimli gidimli dünya Sonucu ölümlü dünya.

 Bu kara yer bizi de yiyecektir, En nihayet uzun yaşın ucu ölüm, Sonu ayrılık!   Dirse Han’ın hatunu söylemiş, görelim ne söylemiş. Der: Hey Dirse Han, bana gazap etme, incinip acı sözler söyleme, yerinden kalk, alaca çadırını yer yüzüne diktir, attan aygır, deveden erkek deve, koyundan koç keş, İç Oğuz’un Dış Oğuz’un beylerini basma topla, aç görsen doyur, çıplak görsen donat, borçluyu borcundan kurtar, tepe gibi et yığ, göl gibi kımız sağdır, büyük ziyafet ver, dilek dile, olur ki bir ağzı dualının hayır duası ile Tanrı bize bir topaç gibi çocuk verir, dedi. Söz ola kese savaşı, Söz ola kestire başı. Onun Türkçedeki meşhur söz “Adı ile büyü” demek kendin ol, babanın adını torpil olarak kullanma demektir.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.