banner913
banner932
banner1032

Fatoş'la Kitap Dünyası

banner1020

banner1045
Fatoş'la Kitap Dünyası

banner971
Haftanın En Çok Okunan Kıbrıs Kitapları:
  • Oyalan Biraz Kediler ve Jedi'ler - Evren İnançoğlu
  • Gölgem ve Ben - Ayla Kahraman
  • Panayır - Fatih Yalıner
  • Hür Söz Memleketimizde Muhacir Yahudiler 1946-1949 - Eralp Adanır
  • Kıbrıs - Bitmeyen Yaz 1878-2015 Modernleşme Nüfus Kimlik Göç ve Mülkiyet - Mete Hatay
 
Haftanın En Çok Okunan Dünya Kitapları:
  • Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku  - İlhami Algör
  • DAD - Selahattin Demirtaş
  • İnsanlığımı Yitirirken  - Osamu Dazai
  • Balıkçı ve Oğlu - Zülfü Livaneli
  • Martı Jonathan Livingston - Richard Bach
 
 
OYALAN BİRAZ Kediler ve Jedi’ler -  Evren İnançoğlu
Kelimeler akar, ben takip ederim. Evren İnançoğlu, kelimelerle yürüyüşünü böyle tanımlıyor. Onlarla kurduğu yazılarla yol katederken biraz da olsa kendini katedebilmiş olmayı umuyor.
Oyalan Biraz'da karşımıza çıkan, genellikle edebiyat ve sanatın sokaklarına uğrayan denemeler, yazarın ötekisi olan biz okuyuculara kelimelerin akışında, kimi zaman takip etme, kimi zaman dinleme, kimi zaman karşılıklı konuşmaya dönüşebilecek bir ilişkide, biraz da olsa kendini katedebilme yolu açıyor. Esra Plümer Bardak ve Nurtane Karagil'in resimleri bu kitaba bir katman eklemekten öte, seyrin manzarasını değiştiriyor. Şimdi artık bu yürüyüş sadece sözcüklerle değil imgelerle de akıp gitmeyi, dalıp oyalanmayı içeriyor. Zaten okumanın kopup gitme, zamanı yitirme hâllerinde Harikalar Diyarı'ndaki Alice gibi kelimeleri ya da belirip kaybolan imgeleri takip etmiyor muyuz? Böyle bir durumda, bu karakterin dediği gibi, içinde resimler ve konuşmalar olmayan bir kitap neye yarar ki?


 
 
  • İNSANLIĞIMI YİTİRİRKEN - Osamu Dazai     
Japonya'nın en çok okunan romanlarından İnsanlığımı Yitirirken'de Osamu Dazai, savaş sonrası Japonya'sının boğucu atmosferinin toplumdaki izdüşümünü ve bireyin kalabalıklar karşısında giderek yabancılaşarak insani değerlerini yitirişini aktarmak için teşrih masasına kendini yatırıyor.

Gündelik yaşamın acı veren detaylarını ve yıkıcı anların uğultusunu tüm yalınlığıyla kâğıda dökerek yarattığı bu anti-kahramanla, Japonya'nın genç aydınlarının Batı ile geleneksel kültür arasındaki sıkışmışlığını resmederek, bireyciliğin ve toplum karşıtlığının "salgın" gibi yayıldığı bir coğrafyada varoluşçuluk tohumları serpiyor.

Duygular hırpalanarak siliklenirken, dünyanın gerçekliğini yitirişini aktaran Dazai, dünyevi hazlar peşinde iyileşmeye çalışırken daha da parçalanan Yozo karakterinde cisimleşen evrensel sancının yansıdığı satırlarla yazın dünyasında ölümsüzleşiyor.

Yaşamı intihar girişimleriyle şekillenmiş bir yazardan, ölümün sınır çizgilerine misilleme yapan bir metin...
 

HAFTANIN KİTABI

ÖTANAZİ OKULU – Maral Atmaca

 

·Şair haklıymış, çok ağlayan kadınlar çok güzel gülermiş..

  • Oysaki aşkın en güzeli, kitaplarda olanıydı. Saf, temiz ve el değmemiş masumiyetin heyecanı vardı o aşklarda.
  • “Söylesene, sen hiç dokunamayacağın bir kadını sever miydin?”
  • Ölmekten korkmuyorum.! Yeterince yaşamamış olmaktan korkuyorum...
  • "Vücudumuzda taşıması en ağır şey bir yumruk büyüklüğündeki kalpti. Kim bilir , tek bir kalbe ne çok şey sığdırıyorduk? Kaç yenilgiyi göğüs kafesimizin içinde taşıyorduk? Evet, çok ağır."
  • -"Birine renk ismiyle hitap etmek çok rahatsız edici bir durum. Bu, tıpkı karşındakine mor ya da kahverengi demek gibi," diye homurdandığında kahkaha attım.
-"Adım mor değil ama."
-"Evet."
-"Kahverengi de değil."
-"Biliyorum."
-"Yani, neymiş benim adım?"
-"Yürü, Dolunay Surat."
 
  • "Kamelya ne demek?" "Kamelya, çiçek dilinde, 'Kaderim senin elinde' demek."
  • İnsan bir yerden sonra acılara gülümsemeyi de öğreniyordu. Baktı ki sevecek kimsesi yok, o zaman acılarına sıkı sıkıya tutunup onlara gülümsüyordu.
  • İnsanlar mutlu olduğunda gülerdi ancak benim hayatımda beni mutlu edecek hiçbir şey olmamıştı. Bir süre sonra ben de bana sadık acılarıma gülmeyi öğrenmiştim. Acılarım insanlar gibi değildi, beni terk edip gitmeyen tek şeydi.

 
HAFTANIN YAZARI: İCLAL AYDIN (d. 14 Eylül 1971, Nevşehir)
Çerkes kökenli bir anne ile Kürt bir babadan dünyaya gelen İclal Aydın, memur olan ailesinin görev yeri olan Nevşehir'de doğdu. Bir yaşındayken tayin nedeniyle Ankara'ya taşındılar. İlkokuldan sonra bir süre Elazığ Anadolu Lisesinde yatılı okudu. Annesiyle babasının ayrılması üzerine yeniden Ankara'ya döndü. Ortaokul ve lise yıllarını, yazarak ve tiyatro çalışmaları yaparak geçirdi. Orta üçüncü sınıftan itibaren bir yandan okuyup bir yandan çalışmaya başladı. 1989 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümünü kazandı. İkinci sınıfta okulu bırakıp Berlin'e yerleşti. Almanya'da altı yıl profesyonel tiyatroculuk yaptı. Çeşitli sosyal çalışmalara, kurslara katıldı.
1996 yılında tiyatroyu bırakarak Türkiye'ye döndü. 1997 yılında televizyona geçti ve günümüze kadar çeşitli programlar sundu ve birçok dizi de rol aldı. Günümüzde ise, Kanal D ekranlarında yayınlanan ve aynı isimli romanı olan Üç Kız Kardeş dizisinde rol almaktadır.

Kitapları

  • 2001: Hayat Güzeldir
  • 2003: Bitmiş Aşklar Emanetçisi
  • 2004: Yaz Bitmesin
  • 2005: Gördüğüme Sevindim
  • 2009: Evlerin Işıkları Bir Bir Yanarken
  • 2009: Senin Adın Bile Geçmedi
  • 2010: Kağıt Kesikleri
  • 2011: Zeynep Lal Büyürken – "Resimler Rengarenkler"
  • 2011: Zeynep Lal Büyürken – "Kanatlar"
  • 2013: Aşk Ve Acı
  • 2013: Bir Cihan Kafes
  • 2018: Üç Kız Kardeş
  • 2019: Kalbimin Can Mayası
  • 2021: Söylenmemiş Sözler
  • 2021: Unutursun
 
HAFTANIN SÖZÜ
Az bilmek için çok okumak gerekir. Peyami Safa

 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.