Okuyun ve kitabı hayatınızın merkezi yapın.
TAHA KIVANÇ
HAFTANIN EN ÇOK OKUNAN KIBRIS KİTAPLARI:
Yargıtay Kararları Işığında Kıbrıs Hukuku – Murat Metin Hakkı
Güçük Prens – Kıbrıs Türkçesi – Antoine de Saint-Exupery
Sırlar Adası – Turgül Tomgüsehan
Kıbrısın En Uzun Yüzyılı – Mete Hatay
Yarım İnşaat – Nafia Akdeniz
YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA KIBRIS HUKUKU – MURAT METİN HAKKI
Avukat Murat Metin Hakkı’nın “Yargıtay Kararları Işığında Kıbrıs Hukuku" adlı kitabı, hukuk camiası için el kitabı olarak tanımlandı.
HAFTANIN EN ÇOK OKUNAN DÜNYA KİTAPLARI:
Yaşamak – Yu Hua
Kaplanın Sırtında – İstibdat ve Hürriyet - Zülfü Livaneli
Rappaccininin Kızı – Nathaniel Hawthorne
Saf Bir Yürek – Gustave Flaubert
Ken Taç Dis – Zafer Algöz
YAŞAMAK – YU HUA
Yayımlandığında ülkesinde yasaklanmasına rağmen, bir hayat öyküsü okumamış da sanki bir hayat yaşamış olduklarını söyleyen okurlarının her geçen gün artmasıyla bir “modern klasik”e dönüşen Yaşamak’ı Bahar Kılıç, Çince aslından çevirdi.
HAFTANIN KİTABI
HAYATIN KADINLARI – ÖZLEM ŞAYLAN
12 kadın 12 hayat 12 yaşam. İsimleri yaşları yaşadıkları farklı olsa da KADIN...
Anne, abla, kardeş, dost, sevgili, arkadaş, eş... Kadınlardan beklenen hangisi…
Kitapta hikayeleri anlatılan 12 kadın bizleri kendi hayatlarına, konuk ediyor ve duygularına bizler de ortak oluyoruz...
İsimleri yaşadıkları şehirler farklı olsa da hissettikleri ve söyleyemedikleri aynı... Kadınların çileleri bitmek bilmiyor...
Kimi evladını kaybetmiş, kimi kocasından şiddet görmüş, kiminin ailesiyle ters düşmüş, kimi dul kalmış kadınlar...
Bende her öyküdeki kadınlarla birlikte üzüldüm, onlarla dertlendim onların acılarına ortak oldum...
Kısacası kadın olmak zor zanaat… İçindekini özgürce haykıramazsın, içinden geldiği gibi yaşayamazsın…
Hepimiz özgürce yaşamak, sevilmek, saygı görmek isteriz, acılarımızın geçmesini, yüreğimizin hafiflemesini isteriz...
İşte bu kitapta haydi durma içindekini özgürce haykır, bırak son kez kanasın yaraların, izin ver hafiflesin yüreğin diyen kadınların hikayelerini bulacaksınız...
Hikaye okumayı seviyorsanız sade ve akıcı bir dille yazılmış bu kitabı mutlaka okumalısınız…
OKUMA AZMİNİZ HİÇ BİTMESİN…,
HAFTANIN YAZARI
RAY DOUGLAS BRADBURY (1920 – 2012)
Ray Douglas Bradbury 22 Ağustos 1920 yılında A.B.D İllinois’de dünyaya gelmiştir. Çocukluğunu Waukegan’da bulunan Carnege kütüphanesinde geçirdi.
Kütüphaneleri o kadar çok seviyordu ki gününün çoğunu orada geçiriyordu. Böylelikle ileride yazacağı kitapların temellerini de burada atmış oldu.
Ailesi ile ülkeyi gezdiği iki yıl boyunca her mola yerinde Ray’ın yaptığı ilk şey oranın kütüphanesini bulmaktı. Ailesinin Los Angeles’a taşınmasından sonra burada bir liseye kayıt oldu ve okulunu başarı ile bitirdi. Okul yıllarında da çok çalışkan bir öğrenciydi. Başarılı bir öğrenci olmasına rağmen üniversiteye kayıt yaptırmadı ve gazete satmaya başladı.
Ray Bradbury 12 yaşında kısa hikayeler yazmaya başlar. Bu hikâyelerinden biri dergide yayınlandığında yaşı 20’li civarlardadır.
Lise bittikten sonra sokak köşelerinde kitap satan Ray Bradbury kütüphanelerde verilen küçük not kâğıtlarına yazmaya başlar.
Kendisinin ifadesi ile 28 yaşına geldiğinde kütüphaneden çıkar ve 30 yaşına geldiğinde kitabını yazması ve bastırması için yeterli parası yoktur.
Kaliforniya Üniversitesi’nde gezerken bir yerlerden daktilo sesini duyar. Kiralık daktilo odası olduğunu öğrenince sevinçten delirmiş halde yazmaya başlar.
Ray kitabını yazarken kısa öyküleri de zaman zaman dergilerde yayınlanıyordu. Fahrenheit 451 bittiğinde yayınlatacak dergi bulamaz. Genç bir editör kitabı satın alır. Bu şekilde Ray Bradbury Fahrenheit 451 kitabını yayınlatarak dünyanın en iyi distopik eserlerinden birini okuyucusuyla buluşturdu ve tüm dünyanın kendisini tanımasını sağladı.
Ray Bradbury 400’den fazla kısa öykü yazmış, 50’den fazla ontoloji kitabında öyküleri yayınlanmıştır. Aynı zamanda 20 kadar tiyatro oyunu, çocuk hikayeleri, tv senaryoları ile çağımızın en üretken yazarlarından biri olmuştur.
Hayranları tarafından bilim kurgu yazarı olarak anılsa da kendisi bu durumu kesin bir dille reddetmiş ve şu sözlerle açıklamıştır. Ben bilim kurgu yazmıyorum, yazdığım tek bilim kurgu Fahrenheit 451’dir. Çünkü gerçeğe dayanılarak yazılmıştır. Bilim kurgu gerçeğin tasviridir, fantezi değil. Fahrenheit 451 dışında bilimkurgu alanında verdiğim başka eserim yoktur.’
Ray Bradbury eşi ile de bir kütüphanede tanışmış ve bu evliliğinden 4 kız çocuğu olmuştur. Büyük yazar 5 Haziran 2012 yılında 91 yaşında Los Angeles’te yaşama veda etmiştir.