banner913
banner932
banner1012

Erçin'le Kitap Dünyası

banner1020

"Pırlantadan alınmayan vergi, kitaptan alınıyordu; çünkü pırlanta alandan değil, kitap okuyanlardan korkuyorlardı." EMİLÉ ZOLA

banner974
Erçin'le Kitap Dünyası

banner971
 Hazırlayan: Erçin SELASİYE
 
HAFTANIN EN ÇOK OKUNAN KIBRIS KİTAPLARI
Limon Yağmuru – Emrah Öztürk  
Kıbrıs’ın En Uzun Yüzyılı – Mete Hatay  
Askıdaki Egemenlik – Kuzey Kıbrıs’ta De Facto Devletin İnşası  – Rebecca Bryant, Mete Hatay 
Güçük Prens – Kıbrıs Türkçesi – Antoine de Saint-Exupery 
Kıbrıs’ta Enosis ve Taksim Politikalarının Sonu – Mehmet Hasgüler 
 
LİMON YAĞMURU – EMRAH ÖZTÜRK  
 
Limon Yağmuru içindeki öykülerle ve yazarının parlayan kalemiyle ilgiyi hak ediyor. Birbirinden farklı ama yine de birbiriyle bağı olan On yedi öyküden oluşan kitap akıcı ve yalın bir dille anlatılış.
 
 
HAFTANIN EN ÇOK OKUNAN DÜNYA KİTAPLARI
Sokak Nöbetçileri 2 (Ciltli) – Aslı Arslan
Sen Yola Çık Yol Sana Görünür – Mevlana’nın 21 Kuralı – Hakan Mengüç 
Hayat Kaybettiğin Yerden Başlar – Miraç Çağrı Aktaş 
Gece Yarısı Kütüphanesi – Matt Haig
Hepberaber – Kalpsiz Bir Dünyaya İnat – Ece Temelkuran 
 
 
SOKAK NÖBETÇİLERİ 2 (CİLTLİ) – ASLI ARSLAN
 
Kitap küçük yaşta çocukların nelerle yüzleştikleri, nasıl her şeye göğüs gerdikleri, sokakta yada evde gördükleri şiddeti çok akıcı ve çarpıcı bir şekilde anlatmış.
 
 
 
 
HAFTANIN KİTABI
JENNIFER MCMAHON – SÖYLEMEYECEĞİNE SÖZ VER
Öncelikle, okumaya başladığımda bu kadar iyi bir kitapla karşılaşacağımı sanmıyordum. Klişe bir, kampta korku dolu anlar girişiyle gerçekten çok sıkıcı gelmişti. Ancak sonraları yazarın kaliteli anlatım tarzıyla, karakterler hakkında bilgi verilen ve hayatlarına dâhil eden kısımlara ilerlediğimde gerçekten çok ilgi çekici buldum.
Yaklaşık 30 yıl önce bir kız çocuğu öldürülüyor. 30 yıl sonrasında ise benzer bir şekilde başka bir kız çocuğu cinayete kurban gidiyor. Katil bulunamıyor ancak alzheimer olan annesinin bakımı için kasabaya gelen ve 30 yıl önce ölen Del'in de yakın arkadaşı olan Katie, tüm bu olayların artık çözüme kavuşması için elinden geleni yapıyor.
Kitapta, mistik ve daha gerilim dolu bir hava var. Ayrıntılarını gözden kaçırmak istemediğim, bittiğinde tadı damağımda kalan kitapları seviyorum ve bu da onlardan biriydi. Tavsiye ederim.
 
 
 
HAFTANIN YAZARI
MAKSİM GORKİ (1868 – 1936)
Sosyalist gerçekçi yazımın öncüsü olan politik eylemci Sovyet Rus yazarı
Gorki, nakliyecilik yapan babasını 5 yaşındayken kaybeder ve annesi yeniden evlenince doğum yeri olan Nijniy Novgorod'a döner. 11 yaşında tamamen öksüz kalır, anneannesi ve büyük babası tarafından Astrahan'da büyütülür. Masalları ile büyüdüğü anneannesinin üzerinde büyük etkisi vardır. Gorki yalnızca birkaç ay okula gidebilir. 8 yaşında çalışmaya başlar, bu sayede Rus işçi sınıfının yaşamını yakından tanır. Bir gemide bulaşıkçılık yaparken okuma merakı sarar. İlk gençlik yıllarını Kazan'da geçiren Gorki, Aralık 1887'de intihar girişiminde bulunur. Sonraki 5 yıl boyunca değişik işlerde çalışarak, daha sonra yazılarında kullanacağı pek çok izlenimi edindiği büyük Rusya turuna çıkar. Gorki'nin daha sonra eserlerinde görülen güçlü betimlemeler ne kadar keskin bir gözlemci olduğunu gösterecektir.

1892 yılında Tiflis'te, Kafkasya Gazetesi'nde çalışmaya başladı. Yoksullukla ve acıyla dolu bir hayat sürdüğü için Rusça’da acı anlamına gelen Gorki takma adını kullanmaya başladı. 1895'te St. Petersburg'da yayınlanan bir dergide çıkan Çelkaş adlı öyküsü ile ünlendi. Ardından Yirmi Altı Erkek ve Bir Kız öyküsü yayınlandı.

Ünü hızla yayıldı. Bu öyküler kadar başarılı olmayan bir dizi roman ve öykü daha yazdı. Gorki'nin 1898 yılında yayınlanan ilk kitabı Hikâye Denemeleri çok beğenilir ve yazarlık kariyerinin başlangıcı sayılır. İlk romanı Foma 1899'da basıldı. Bu dönemde sağlam bir olay örgüsü kuramaması ve yaşamın anlamı üzerine uzun felsefik tartışmalara girmesi romanlarının başarısını düşürür. 1906'da yazdığı ve Rus Devrimi'ne adadığı Ana en başarılı romanıdır. 1899-1906 arasında St. Petersburg'da yaşar. Gorki, Çar rejimine açıkça karşı çıkmış ve bu yüzden birçok kez tutuklanmıştır. Çarlık tarafından kontrol ve baskılara maruz kalmıştır. 1901'de "Fırtına Habercisi"nin Türküsü isimli kısa şiiri yüzünden tutuklandı. Kısa sürede serbest kaldı, Kırım'a gitti.

Gorki birçok devrimci ile tanıştı. Lenin'le tanıştığı 1902 yılından itibaren aralarında yakın bir arkadaşlık oluşmuştur.1902 yılında Rusya Edebiyat Akedemisi'ne seçilir. Ancak Çar II. Nikolas buna izin vermez. Anton Çehov ve Vladimir Korolenko bu tavrı protesto eder ve Akademiden ayrılır. Başarısız olan 1905 Rus Devrimi sırasında Peter ve Paul Kalesi'nde kısa bir süre daha hapis kalır. Gorki Güneşin Çocukları adlı oyununu yazar.

Baskı arttıkça ve özellikle 1934 yılının Aralık ayındaki Sergey Kirov suikastından sonra Gorki, Moskova'daki evinde bir nevi hapis hayatı yaşamıştır. Son dönem yapıtlarının hemen hepsinde devrim öncesi dönemi ele almıştır. 37 yaşındaki oğlu Maksim Peşkov'un Mayıs 1934'teki ani ölümünü takiben Gorki de, 1936 yılında Haziran ayında öldü. Her ikisinin de ölümü şüphe altındadır. Zehirlendikleri iddia edilmiş, ama bu iddia hiçbir zaman ispatlanamamıştır. Gorki’nin cenaze töreninde tabutu taşıyanlar arasında Stalin ve Molotov da yer alacaktır. 1938'de Buharin'in mahkemesinde Gorki’nin, Yagoda'nın NKVD ajanları tarafından öldürüldüğü itiraf edilmiştir.
 
 
 
 
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.