banner913
banner932
banner1012

Erçin'le Kitap Dünyası

banner1020

Eğitim sadece okumak değildir okudukları üzerinde düşünebilmek yeteneğidir. Cari Hilty

banner974
Erçin'le Kitap Dünyası

banner971
Hazırlayan: Erçin SELASİYE

HAFTANIN EN ÇOK OKUNAN KIBRIS KİTAPLARI:

Elbet Bir Gün Gelecekler – Zeka Çorba 
Kıbrısın En Uzun Yüzyılı – Mete Hatay  
Güçük Prens – Kıbrıs Türkçesi – Antoine de Saint
Ada Karanlığı – Turgül Tomgüsehan  
KKTC’de Suçlar ve Cezalandırma Prensipleri – Rauf Kürşad  
 
 
ELBET BİR GÜN GELECEKLER – ZEKA ÇORBA 
 
Şehit Zeka Çorba’nın hayatını ve milli mücadele yıllarını konu alan “Elbet Bir gün Gelecekler” kitabı Prof. Dr. Ulvi Keser tarafından kaleme alındı.
Zekâ Çorba Kıbrıs Türkünün mücadele yıllarında, Türkiye’de aldığı eğitimle ve memleket sevgisiyle buradaki genç mücahitlerin eğitilmesine de katkı koymuştur.
 


HAFTANIN EN ÇOK OKUNAN DÜNYA KİTAPLARI:
 
Frida Kahlo Aşk ve Acı – Rauda James    
Efsun – Selahattin Demirtaş  
Yaşamak Sakinlik İster – Özgür Bacaksız  
Zamir – Hakan Günday   
Seninle Başlamadı – Mark Wolynn
 
 
FRİDA KAHLO AŞK VE ACI – RAUDA JAMES   
 
Kitabı okumadan önce çok tercih ettiğim bir yöntem olmasa da filmini izlemiştim. Birçok film uyarlamasında yaşadığım hayal kırıklığını yaşayacağımdan emin olarak başladım kitaba. Ama çok boşunaymış bu endişe. Bir biyografi ancak bu kadar sürükleyici olabilirdi.
Büyük bir tutkuyla okudum Frida Kahlo'nun yaşam öyküsünü. Hakkında bölük pörçük bir şeyler bildiğim, belki de gizli gizli hayranlık duyduğum bu muhteşem kadını yakından tanımak bana birçok şey kazandırdı. Bu kitap sindire sindire okunmalı.
Hayatını ve sanatını her hücresiyle yaşamaktan korkmayan bu güçlü kadını, Frida Kahlo'yu merak ediyorsanız bu kitabı kesinlikle okumalısınız.
 
 
 
HAFTANIN KİTABI
KENDİNE İYİ DAVRAN GÜZEL İNSAN – BEYHAN BUDAK
 
Normal şartlarda kişisel gelişim kitaplarını okuyan bir insan değilim… Belki ukalaca bulunabilir ama bu tür kitapların bana bir fayda sağlayamayacağını bilecek kadar kendimle barışık ve kendimi tanıdığımı düşünüyorum.
Fakat bu tip kitapları okumayanların ve kendi hayatında çok olumsuzluk gören herkesin okumasını tavsiye ederim. Bir kez daha anladım ki hayatta karşılaştığın problemleri sadece sen yaşamıyorsun emin ol senin gibi niceleri var Beyhan Budak bu kitapta hey şeyden ve herkesten önce Kendine iyi davranman gerektiğini vurguluyor...
Sen kendin için bir şey yapmıyorsan kim senin için bir şeyler yapacak?


 
HAFTANIN YAZARI
GABRİEL GARCÍA MÁRQUEZ (1927 – 2014)
 Nobel Edebiyat Ödüllü Kolombiyalı yazar, romancı, hikâyeci ve oyun yazarıdır.
20. yüzyılın en önemli yazarlarından birisi olarak nitelendirilen Márquez, 1972 yılında Neustadt Uluslararası Edebiyat Ödülü'nü ve 1982 yılında da Nobel Edebiyat Ödülü'nü  kazanmıştır.

Hayatı

Gabriel Garcia Marquez, Latin Amerika edebiyatında büyülü gerçekçilik olarak anılan akımın önde gelen adlarındandır. 1982'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır.
Marquez, 1927’de Aracataca, Kolombiya’da yoksul bir ailenin oğlu olarak doğdu. Bogota'daki Kolombiya Ulusal Üniversitesi'nde ve Cartagena Üniversitesi'nde hukuk ve gazetecilik öğrenimi gördü. 1948'de gazeteciliğe başladı; Cartagena, Barranquilla ve Bogota'da çalıştı. 1950'lerin sonlarında, Bogota'da çıkan EI Espectador adlı günlük gazetenin Roma ve Paris muhabirliğini yaptı.
1958'de Kolombiya'ya döndü ve gene gazeteci olarak Caracas'a gitti. 1959-1961 arasında Kolombiya, Havana ve New York'ta Küba haber ajansı La Prensa'nın muhabiri olarak çalıştı. 1960'larda Mexico'da senaryo yazarlığı ve gazetecilik yaptı, bir basın ajansında çalıştı. 1973'te Barselona'ya taşındı. 1970'lerin sonlarında Meksika'ya döndü. Sol siyasal görüşleri nedeniyle 1980'lerin başında ülkesi Kolombiya'da ve ABD'de seyahat özgürlüğü zaman zaman kısıtlandı.
Garcia Marquez öykü yazmaya 1940'ların sonlarında başladı. Yayımlanan ilk önemli yapıtı La hojarasca'ydı (1955; Yaprak Fırtınası, 1982, 1994). Gerçekçilikle düşsel öğeleri birleştiren kendine özgü üslubu ve sonraki yapıtlarının da arka planını oluşturan düşsel Kolombiya köyü Macondo ilk kez bu kitabında ortaya çıktı.
1958'de Kolombiya'daki Mito adlı dergide yayımlanan El coronel no ilene quien le escriba (1961; Albaya Kimseden Mektup Yok, 1976, 1990/Balthazar'ın Olağandışı Öyküsü, 1983/Albaya Mektup Yazan Kimse Yok, 1997) ülkesi uğruna savaşarak yaptığı hizmetlerin karşılıksız kaldığını anlayan, emekliye ayrılmış yaşlı bir askerin öyküsüydü. Bunu Los funerales de la Mama Grande (1962; Hanım Ana'nın Cenaze Töreni, 1992) adlı öykü kitabı ve Macondo'daki siyasal baskıyı anlatan La mala hora (1962; Kötü Saatte, 1983,1990/Şer Saati, 1983) izledi.
Garcia Mârquez en tanınmış romanı Cien anos de soledad'ı (1967; Yüzyıllık Yalnızlık, 1974. 1997) Meksika'ya ilk gidişinde yazdı. Düşsel Macondo köyünün ve köyü kuran Buendia ailesinin geçmişini anlatan yapıt yalnızca bir Kolombiya tarihi değil, evrensel düzlemde insan yaşantısı üzerine bir mitos ve bir efsanedir. Garcia Marquez'in Yüzyıllık Yalnızlık'taki ve başka yapıtlarındaki yoğun ve karmaşık üslubu, ABD'li yazar Willlam Faulkner'ı anımsatır.
Garcia Marquez edebiyat eleştirisi türündeki La novela en America Latina'yı (1968; Latin Amerika Romanı) Mario Vargas Llosa'yla birlikte yazdı. Yüz Yıllık Yalnızlık'taki bir bölümden esinlenerek yazdığı öykülerini La increible y triste historia de la candida Erendira y de su abuela deselmada (1972; Erendira'nın Acıklı Öyküsü, 1983/İyi Kalpli Erendira, 1991 /İyi Kalpli Erendira ile İnsafsız Büyükannesinin inanılmaz ve Acıklı Öyküsü, 1996) adlı kitapta topladı. Daha sonraki yapıtları arasında Ojos de perro azul (1972; Mavi Bir Köpeğin Gözleri, 1990) adlı öykü kitabı, Latin Amerika'daki askeri diktatörleri yeren El otono del patriarca (1975; Başkan Babamızın Sonbaharı, 1978, 1991), bir Güney Amerika kasabasında onur uğruna işlenen bir cinayet çerçevesinde gelişen olayların ele alındığı Cronica de una muerte anunciada (1981; Kırmızı Pazartesi, 1982, 1998), aşkta bağlılığı konu alan El amor en los tiempos del colera (1985; Kolera Günlerinde Aşk, 1989,1997) ve Güney Amerika'nın bağımsızlığı için savaşan Simon Bolivar'ın yaşamının son aylarını ele alan El general en su laberinto (1989; Labirentindeki General, 1992) yer alır. Anılarının ilk cildi Virvir para contrarla (Anlatmak İçin Yaşamak) 2002'de yayımlanmıştır.
Garcia Marquez'in Türkçede yayımlanan öbür yapıtları arasında Bir Kayıp Denizci (1982, 1998), Sevgiden Öte Sürekli Ölüm (1983, 1990), Şili'de Gizlice (1996), Del amor y otros demonios (1995; Aşk ve Öbür Cinler 1996), On İki Gezici Öykü (1993) ve Bir Kaçırılma Öyküsü (1996) sayılabilir. Kendisiyle yapılmış bazı söyleşiler de Türkçede Gabriel Garcia Marquez'le Konuşmalar (1983) adı altında yayımlanmıştır.
 2015 yılında The Washington Post'un bulduğu arşivlere göre; FBI'ın 24 yıl boyunca (1961'den 1985'e kadar) Marquez'i takip ettiği ortaya çıktı. Takibin sebebinin Marquez'in Kübalı haber ajansı Prensa Latina'nın kuruluşuna yardımcı olması, olduğu söyleniyor. Marquez'in 1982'de Nobel Edebiyat Ödülü almasına rağmen, 3 yıl daha takip edildiği bildirildi.  
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.